yalnız kalmak ne kolaymıs
zannettim ki yıkılacagım
zannettim ki gece olacak günüm
sensizlik vuracak içime deli gibi
zannettim ki sarhos gibi dolanacagım
uyku tutmayacak sandım
ne yanılmısım
kendimi kandırırım sandım
"yalnızlık ne kolaymış"
diye
oysa yalnızlık ne kolaymış
bekle beni
telefonun ucunda bekle
bitti demek için kullandıgın her kelimenin
her bir duraksadıgın anında bekle
sonsuza dek bekle beni
kabus gibi çökecegim üstüne
aşkı buldugunu sandıgında
aklına gelecegim
daha çok üzüleceksin
ilk oyuncagın kırıldıgı anda
üzüldügünden
bekle beni
gözlerimin içine bakarak
gülümsedigin ve birşey söylemek için
duraksadıgın
yutkundugun her anda.
bir gün çok sevdiginde
sesimi duyacaksın
bagıracak kulaklarında
çınlayacak
seviyorum seni derken ona
yüzünde beni göreceksin
arkadaşlarının yanında
ilk kez babandan azarı işittiginden
daha da fazla utanacaksın.
bense seni çoktan unutmuş olacagım
seneler sonra acıyacak içim
bir toplu igne kadar
titreyip bir an
gülümseyerek hayata devam edecegim.
sen çoktan geçmiştin
benim yollarımdan
yaşadıgın saatler
benden bir boy fazlaydı
okşarken saçlarımı
ben huzuru bulurken
sen sadece ezberdin
bir sonraki sevişmeye
hazırlıktı senin için...
sızlayan bir yer var sol kolumda
oradan omzuma oradan aşağıya
daha aşağıya..
sanırım yayılıyor acısı gitgide
bir taş gibi oturuyor
sol ciğerimin üstündekine
sıkıyor sıkıyor sıkıyor
aniden tüm suyu bedenimdeki
gözlerimden dışarıya fırlatıveriyor.
Nefes almanın en zor olduğu yerdeyim
Her konuşmanın sebebi sen
Her gözyaşının sebebi sen
Susmalımıyım bilmiyorum?
Ama hergün
Biraz daha çoğalan bir özlemle haykırıyorum seni
Gidişinden sonra çokca zamanlar geçti...
Çiçekler kurudu,hatta tekrardan yeşerdi...
Mevsimler geçti...
Ben seni asla unutmadım bebeğim...
Artık yeter aramam seni dediğimden beri aramadım.
Hatıralarından kurtulmadım...
Her şarkıda seni anıyorum...
Her sokak da , her otobüsde, her kahverengi bir çift gözde seni arıyorum.
Ya göz renkleri benzemiyor,
Ya da bakışları...
Eğer buysa aşk acısı
Eğer buysa gecelerce yaşamam gereken
Senin için ben buna bile razıyım..
Ne kadar zaman geçti hesaplamıyorum artık.
Geleceğin birgün yokki sayılı günler çabuk geçsin...
Bugün doğum günün
Senden sonra ilk kez birşey için bu kadar mutlu oluyorum
iyiki doğdun diye...
Ben seni asla unutmuyorum bebeğim...
Her ne kadar giderken en acı sözleri söylemiş olsanda..
Ne kadar nefretini haykırmış olsanda ben başaramadım...
Ya ben çok güçsüzüm ya sen çok unutulmazsın...
Başkalarının gözlerinde senin aşkını arıyorum
Bulamayacağımı anladığım da ise
Başımı omuzlarımın içine daha da gömüp uzaklaşıyorum...
Ben seni asla unutmuyorum bebeğim...
Birgün sormuştun ''Neden Ben'' diye
Hiç cevap veremedim ''neden sen''din
Belki de hiçkimse gibi olmadığındadır...
Belki de gözlerindeki o masumiyettendir...
Belki belki de bir umutdur benim ki...
Ve şimdi senin gözlerine bakarak söylemek istediklerimi söylüyorum.
Son kalan resmine bakarak..
Seni herkesden daha çok seviyorum doğum günün kutlu olsun bebeğim...
Merak etme;
Ben seni asla unutmuyorum bebeğim...
Hep bir numara büyük geldim Sindirellanın cam ayakkabısına;
Çünkü şişmişti ayaklarım peşinde koşmaktan;
Kim bilir kaç masallık prens çıkardı,
bugüne kadar bir umutla öptüğüm kurbağalardan...
güzel şey yaşamak..
ayağa kalkmak, sana uyanmak..
yürümek kimsesizce uzun uzun,
bilmediğin sonlara inatla yürümek..
bakmak doyasıya gök yüzüne
maviyle buluşmak, sana kavuşmak
zor olanı sabırla beklemek,
seni bilerek, seni isteyerek.
özlemek yıllanmışça;
anılarda bulmak, kokunla avunmak
yanmak bile güzel,
akılda sen, fikirde sen, kalpte sen
güzel şey yaşamak;
seni yaşamak, senden ibaret yaşamak..
geceler
işleri güçlere
dertleri kederlere
varları yoklara bölünce
ne sevinç çıkıyor sonuç
ne mutluluk, ne de eğlence
hayatın kalanı oluyor
hepsinin ortasında yapayalnız bir gece
geceler
kalpler
tıkanmış damarları büsbütün
acının gömleğine sığmaya çalışan
bu aşk gönüllüsünün
akmıyorken kanı
yetişmeye çalışır peşinden
bir kırlangıç sürüsünün
ne derdinin ilacı olabiliyor
ne de kahramanı kendi öyküsünün
kalpler
gece ve aşk
en zehirli karışım
gece bir örtü
aşk bir deprem
o tek kişilik kıyamet
o derin esrime
o ikilem
aşk bir ölüm
gece bir matem
o ıssız varoluş
o tuhaf metanet
o gizem
aşk damlası kalpte ırmak oldu,
akarsu oldu gözlerde.
bir nefeslik hayata
umut oldu damla-ül aşk.
denizde gizlenen damla
aşk oldu kalpte,
sebep oldu damla
hayata uyanmaya.
deniz oldu aşk damlaya.
Sana doğmadan önce, yaşayacağın ve bizim yaşadığımız bazı gerçekleri açıklamam gerek.
Işıklar söndüğünde para kazanmak için fahişelerin,
Boş sokaklarında çıplak ayaklarıyla kimsesizlerin,
On binlerce evlerin içinde, bir garip hayatların yaşandığı,
Sabahları vapurların, geceleri taksilerin çalıştığı,
Gün içinde defalarca camilerden ezan seslerinin yükseldiği,
Karanlık çöktüğü vakit ışıl ışıl olan köprülerin var olduğu,
içinde her tür yaşamı barındıran yaşlı şehir istanbul da doğacaksın.
Dostların olacak çok güvendiğin, bütün sırlarını bir çırpıda anlatıp, çok güleceğin.
Sevgililerin olacak bazıları iri memeli, bazıları çok zeki.
Kollarında ölmek isteyeceksin onların ve şarkılara, melodilere kulak vereceksin.
Sadece kalabalığın bir parçası olan insanlar olacak.
Otobüs duraklarında ve caddelerde onlara sık sık rastlayacaksın.
ileride evlenip hayat kuracağın kişi de şimdi o kalabalıkların bir parçası.
Doğru zaman geldiğinde onu bulacaksın.
Dost kazığı yiyecek, zaman zaman yalnız kalacak ve ağlayacaksın.
Işıklar söndüğü vakit fahişelerin umarsız kollarında olacaksın.
Sevgililerin seni terk ettiğinde melodiler anlamsızlaşacak.
iş sahibi olabilmek için matematikte x ve y nin peşine düşmen gerekecek.
Rakiplerin ve düşmanların olacak.
Yaşadığın Dünya da para, petrol hatta su için savaşlar yapılacak.
Masum çocukların acımasızca öldürüleceği bir Dünya.
Ey çocuk!
Sen müthiş bir orgazm sonucu, milyonlarca sperm içinden birinci gelerek cenin haline geldin ama Dünya ve istanbul senin kadar kusursuz değil.
Ve insanlar, senin bildiğin kadar onlar değiller.
Okyanuslarda yüzmeli, kumsallarda koşmalı,
Dünya yı karış karış dolaşmalı ve sokaklarda çıplak ayaklarınla şarkılar söyleyerek gezmelisin.
Savaşları, Tanrıları ve xy nin değerlerini çok ciddiye alırsan, sadece var olmuş olursun.
Ben sana sadece yaşa diyorum.
Şartlar ve insanlar seni zaman zaman çok zor durumlara sokacaktır.
Böyle zamanlarda sadece bebekken sahip olduğun masumiyetini düşün ve her şeye yeniden başla.
Ama şunu da unutma ki, her şey, hiçbir zaman yeniden başlamaz...
biz
ruhsuz,şeffaf,kimsesiz
aşık kadınlar
kirlenmemiş,saf bir memleketin
iffetsiz aşık kadınları
ve aşık olmaktan öte
dokunmak hissiyle süzen erkeklerin
hayvani bakışları
zengin kadınlar sevince
'aşk' oldu adı
'kahpelik'ten başka şey olmadı
aşık kadınların aşkları
çocuksu tutkularımız sakızları bile
attırdılar ağzımızdan
kararırız diye
uzak tuttular mehmet efendiden
ağbilerimiz sevince 'koç' oldu
biz sevince 'suç' oldu
sadece bizlere aşık
bir dünya kurduk kendimize
kahpelendik de eğlendik
kömür kokusu sindi üzerlerimize