sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    4075.
  1. eksildikçe çoğalan nabız
    sök al bu ölümü benden
    ya ben duracağım varolmaktan
    ya sen varolacaksın yokluğumdan...
    1 ...
  2. 4076.
  3. Komşu evin damı

    Yine girmiştik boğucu bir yaz akşamına
    Arkadaşlarla canımız sıkılmıştı
    Haydi dedik çıkalım evin damına
    Biçare dam bizsiz boş kalmıştı

    Sohbete başladılar aralarında
    Bense yıldızları seyre daldım
    Onlar kaybolmuşken hatıralarında
    Gördüğüm bir şeyle irkildim kaldım

    Komşu damdan gözlerimi aldı
    Güzel yüzlü saçları uzun bir kız
    Onu anlatmaya sözlerim yetersiz kaldı
    Ve oydu gecemdeki en güzel yıldız

    Başımı çevirdim hemen başka bir tarafa
    Bakmamdan rahatsız olabilirdi
    Gözlerim görmüşse eğer bir defa
    Aklım onu her istediğimde bulabilirdi

    Bendim artık her gece
    Sıkıldım diye damlara çıkan
    Belki gösterirdi onu bana bir pencere
    Onu görememekti asıl canımı sıkan

    Daha azizdi aldığım nefesten
    Görmek o evin ışıklarının yandığını
    Ve saklamaya çalıştım herkesten
    Gönlümün bir kız için yandığını

    Bir gün, evlerinin önünde bir kamyon vardı
    Bu sahneye bakmış ve kalmıştım öylece
    Eşyalarını kamyona taşıyorlardı
    Kız beni gördü ve başını çevirdi sadece

    Evet o da utanmıştı benden
    Utanması bile ne güzeldi
    Farkettim ben de orada dururken
    O güzel gözleri yemyeşildi

    Ey yeşil gözlü uzun saçlı güzel kız
    Seni bir kere görmekle sevmiştim
    Bendim evet dünyadaki en akılsız
    Geri dönersin diye orada beklemiştim

    Temmuz 2011.
    Hayali hikayedir efenim. Yanlış anlaşılmasın.
    Yaşamak isterdim, ayrı mesele.
    1 ...
  4. 4077.
  5. Aldın kalbimi inatçı küçük bir çocuğun ısrarı gibi
    sildin var olan hayalleri ve gerçekleri uyku gibi
    yayıldı damarlarımdan senin asil aşk iksirin
    uyudu tükenmek bilmez istekler yorgun bir beden gibi
    sende gece, gündüz
    sende inanç, sevgi
    sende cennet ve sende cehennem
    sende benim ruhum, beynim
    varlığım, ümidim, düşlerim...
    Verme bana hiç birini
    kalsın sende bana ait olanlar
    bir dileğim ki beni bu esirlikten kurtarma...
    1 ...
  6. 4078.
  7. bir postmodern türkiye güzellemesi

    Kadınlar , savaşlar ve tüm bu gereksiz yoğunluktan arta kalan yalnızlıklar
    Doğalgaz,su,elektrik , tüketim günahına kesilen faturalar
    Ortadoğuda mezbaya dönüşlere üzülmeyenleri büzer kara yakıta gelen zamlar
    Tanrısal beklentilerden elde kalan bakiyedir yüksek tutarlı gamlar
    Ve her ay ödesende bir dahakine sarkar ; ruhumuzdan birşeyler kırpar
    Faiz diyorum usta , umarsızlığın faizi , ekstrelerin faizi , kara yakıt , kara kış kara talih ,
    Acep bu fütursuz bu Allahsız hırsımızı kara deniz mi paklar ?

    Hani şöyle serin ; sulardan kızgın halklara ; halklar baharlara ,
    adı bahar olan platonik aşklarımızın nevrozları
    Ve nevrozu cumhuriyetimizin
    Kürt çocuklarının kanları ; derinlerin pek sığ ihtirasları
    Kafiyeyi arada kaybettik lakin insanlığın kaybettiği vicdanları
    yargılayamadım vicdansızları ki sızladı çanakkalede bir uçurumun altı

    bir şapka binlerce tavşan büyük iluzyon bizi uçurumdan attı
    evet burada , uyumsuzluğun ahengininin arandığı dünyada
    kafiyeyi, tanrı olma kompleksini , acizliğin dilenciliğini bir kenara bırakmalı
    Öyle ya o ezanlarki şehadetleri...
    inlemeli ama muhafazakarlar değil.
    Askeri cumhuriyetin asketik müslümanları
    8-5 arası amir karşısında eğil abdestsiz ,
    kazaya bırak , sünnetsiz zekeriyası , öztürkü , bayındırı...

    Yorgunların , yatak üstü yorgunluklarının kritiğini seyrediyoruz
    Evet konudan , tıpkı batı gibi , taylandın vicdanı iğfal eden , filistini kanatan bıçağı gibi
    Bıçağı gibi ayrılıyoruz , ayırıyoruz kendimizi gerçeklerin uçurumundan.
    Şeytana küfrediyoruz , download ediyoruz , sevgiye kotamız doluyor.
    Pişmanlıklarımızı sallıyoruz bir sigara dumanının halkasından.

    Platonik seviyoruz , üstüne saat 10’a kadar bira
    Sabahlara dek demle çayını , sözüm inandığı gibi yaşayanlara
    Sözüm derken s’yi ayırdığın anda ortada çırılçıplak kalıyor sevda
    Aşkı bilmiyoruz , özümüze tapınıyoruz
    Evler tapınak , minareler süngü , yüzde 50 koyun , gerisi cumhuriyet gerillası
    Aşkla kaşar uyumu gibi , sekülerizminin tostunun ortasında ahlak fahişesi , genelev ruhbanı

    Yükselen değerler , burçlar , ekonomik veriler, konjöktürel acılar
    Ardında saklar gönlü buhrandan terleyenleri benetton kazaklar
    Çanakkalede içki içiyor anzaklar ;
    Bir muhafazakar iktidar , kova ve bikini tüketimi artar.
    Yükselen burç uyumu arar kadınlar
    Saplantılar , freud ve alkol içeren gazozlar
    Gazozumuza 1789’da atılan hap
    Lar eki çoğula atıf yapar , kafiyet bunaltır , uyum kusturur
    Tüm çelişkileri bir uyku susturur...
    1 ...
  8. 4079.
  9. uludagsozluk yazarlarının kendi çapında yazdığı şiir denemeleridir.

    --spoiler--
    duydum ki bana darılmışsın
    üzme beni arkadaşımsın
    langur lungur,tarhana bulgur
    bana gönül koyma,çay koy.
    --spoiler--
    9 ...
  10. 4080.
  11. bir bitmediniz gitmediniz de
    ey göktaşları düşün bu hadsizlere
    0 ...
  12. 4081.
  13. eline klavye alan şair olmuş,
    sözlüğün için doluşmuş,
    böyle işin ancak içine,
    bu şiirde bu kadar oluyormuş. evet.
    3 ...
  14. 4082.
  15. fırından sıcak sıcak efenim:

    asa

    “Ruhumda bir bulunmaz kadın hicranı varken,
    Dudaklarımdan geçen sevinçsiz gülüşün,
    En uzun ömrü bile bir bahar sürmez, düşün!”
    Faruk Nafiz Çamlıbel

    Bir asa gerek bana.
    Neden mi?
    Otur yanıma, dinle.

    Hangi şairdir ki O,
    Hiç haksız çıkmamış olsun sevdiği kadın hakkında,
    Ve hangi zavallıdır ki,
    Tekrar ve tekrar yine aldanmasın!

    Ama vazgeçemezsin,
    Beyni kanayan biriysen eğer,
    Ruhunun kendine bir eş,
    Aramasına mani olamazsın.
    Eğer yalnızlığa dayanamayan bir beynin varsa,
    O sahte visallerin peşinden koşan,
    Gönlüne engel olamazsın.
    Ki gönül bir çocuk gibidir,
    Ona yanlışı ve doğruyu öğretmek,
    Bu kötü, şu cıs, o kaka demelisin.
    Gönül dediğin bu dilden anlar.

    Çocuk dedim ya,
    O yorulmaz koşarken,
    Peşinde sen yorulursun.
    Huysuzun kara gözüne vurulur,
    Nursuzun sesine çarpılır.
    Her dişi müstakbel sevgilidir onun için,
    Ve hepsiyle ne hayaller kurar!

    Gönül dediğime bakmayın,
    Şairin hayalperestliğini anlatıyorum işte,
    Ümitleri ve isteklerini,
    Anlayıverin işte.

    Sahte visali yaşayan bendim,
    Gönlüm değil,
    Aklının dahi gönlüne,
    Engel olamadığı anlar varken,
    Ya ikisi birden devreden çıkarsa?
    O zaman ne yapacaksın?
    Hayvani duyguların seni ele geçirdiğinde?
    Tir tir titrediğinde nereye ve kime kaçacaksın?

    Sahte visali yaşadım ve iğrendim sevgili okuyucum.
    Kafesin arkasındaki aslana ne kadar dokunabiliyorsan,
    Ve dünyadan bakıldığında ay kraterleri ne kadar ayrıntılıysa,
    Ona yaklaşırken bu kadar uzaktım ama yine de iğrendim,
    Kendimden korktum,
    Beni ikna ettiği şey için o kadından nefret ettim.

    Bir asa gerek bana,
    Musa aleyhisselamın sopası gibi,
    Emir geldiğinde yılana dönüşecek,
    Nerede o gerçek yılan ki,
    Yılan gibi görünen o sopa ve ipleri yutacak,
    Firavun büyücülerini alt edecek?

    Öyle bir asa olmalı,
    Anlatıyorum ya işte,
    Sahte visalleri yutmalı ve gerçek visal için,
    “Vakti gelince!” demeli!
    Ve bilmeli vaktini.

    Hey marangoz!
    Bakıversene bu yana,
    Şöyle ceviz, yok yok kirazdan olsun biraz uzunca,
    Desen mesen de istemez sade olsun.
    Sağlamlığına iyi dikkat et ki,
    Ben onla uzun yola gideceğim.

    Hastalıkta ve sağlıkta,
    iyi günde ve kötü günde,
    Ben büzülünceye ya da sen kırılıncaya dek,
    Yürüyelim,
    Ağacı yeni serpilen sevgili asam!

    Eylül 2013
    1 ...
  16. 4083.
  17. Memleket Klavyeleri

    Mavi tırtıklı bilet,
    Hep okudum, biliyorum.
    Tüm yumuşak kontakt lensler için
    Makine mühendisi dördüncü sınıf.

    Televizyon sol köşeden.
    Şeftali ve karpuzu biliyorduk ama bunu hiç duymadık
    Banu bikinili fotoğraf koymuş
    Hiç ırgalamaz şeker kardeşim.

    dadaizm akımına mensup şiirimdir.
    1 ...
  18. 4084.
  19. iNSANLAR VARDIR.
    BiRBiRiNDEN UZAK YADELERDE.
    iNSANLAR VARDIR.
    BiRBiRiNDEN UZAK AYNI YERLERDE.
    HER GÖNÜLDE BiR HASRET,
    HEPSi KENDi DERDiNDE.
    0 ...
  20. 4085.
  21. karakışa sabretmişte gönül bir parça bahara yenilmiş.
    Sorsan bahara silahı birkaç parça çiçekmiş.
    Ama renk körüymüş gönül buna çok içerlemiş.
    Gitmişte kendini gri'lerde intihar etmiş.
    1 ...
  22. 4086.
  23. bitmez tükenmez bir dert idi oysaki aşk !
    sular seller gibi akar durur beyhude.....
    0 ...
  24. 4087.
  25. bu sabah uyandığımda gördüm ki çığ düşmüş ecdadımın yollarına
    futuram telef olmuş, bir ben kalmışım ahu dudu yalnızlığımda..
    yan yan, gotün gotün gitmeli dedim,
    sarp yolları tufanları aşıpta gitmeli,
    taşağın olmalı, yelkenleri fora edilmiş ipsiz sapsız limanlarda..
    0 ...
  26. 4088.
  27. ..ve sen orman bakışlı kadın
    son kez ismimi ağzında ıslat
    derinliklerinde kaybolsun tüm varlığım
    papatyalar da açsın orta yerinde
    heyecanlan
    sanki dünkü çocukmuşsun gibi.
    4 ...
  28. 4089.
  29. bir şey var

    sesinde bi şey var senin
    dinledikçe dinleten kendini
    hikayelerin var, en anlatılası
    sabahın körü sonra,
    gecenin ta en sonu belki
    bir martının, ev çatısına
    vurup duran, vurup duran
    sonra durmaksızın vuran
    ayak sesi gibi

    şarkılarda, şiirlerde,
    tüm o yaşanmışlık gölgesinde
    gelip duran sonra birden bire
    arkasına dönüp de bakan
    bi şey var, tanımsız
    tarifsiz, sefil bi şey

    kendini bilmez bir adam var
    sonra aklında yer etmiş
    adamın bazı fotoğraflar
    gerçekmiş gibi sanki
    hayali bir sıraya konmuşlar
    en beğendiğim şu mesela
    ötekiler de fena sayılmazlar
    her birisi ayrı ayrı varolsunlar

    bi şey var sanki
    gözümde yılları eriten
    hava karardı mı en çok da
    tutup elimden bir piç gibi beni
    sana, daha çok ve daha çok
    ve daha da çok getiren

    benim bu halim, bildik hal değil
    sonbaharda da gülermiş bazen yüzüm
    bi şey var bu sonbaharda
    çikolata tadında senin için
    orta şekerli bir kahve,
    katran katıklı bir sigara
    tadında, bu sonbaharda
    gene gülhane parkı'nda,
    sarayburnu'nda benim için

    bi şey oldu bir ara
    gözlerin doldu, canım sıkıldı
    sesin titredi, korktun sen
    dizlerimin üzerine
    büyük bir patırtıyla düştüm ben
    saatleri unufak eden,
    beni delirten,
    kendime dair şüphelere düşüren
    sarhoş, kusmaklı sabahlarda
    dahi olmadığı kadar
    beni, kendimden tiksindiren o şey

    yarım kalmışlık hissim gibi illet
    farkedilmez bir bela ama ne felaket
    sabah ayazlarında, bulut uçuşu gibi
    sigaramın dumanında, bir kahve yudumunda
    sonunda, en sonunda, hep sonunda
    yarımın bitimlenmiş deminde
    belki bir özlemek nöbetinde
    hep gecenin köründe ama
    hep gecenin sonunda...

    bi şey var, biliyorum
    adsız, namsız, rezil bi şey
    beni, ben yapacak bi şey
    ve bu şeyi dünya için
    o kadar, o kadar
    tehlikeli buluyorum...
    2 ...
  30. 4090.
  31. gülüm seni alır dağa kaçarım
    yüce dağ başına çadır açarım
    kahve bulamazsam kenger içerim
    nasıl olsa gülüm seni beslerim.

    ne güzel şiir, keşke ben yazmış olsaydım bu şiiri.
    1 ...
  32. 4091.
  33. uykusuzluğun şiiri

    gün bitti, gece oldu
    gene aklıma düştü
    olmayacak bir hikaye
    bir ses sonra hiç olmaması
    gereken şekillerde yankılandı
    kulaklarımın derinliğinde
    saatlerce, ömürlerce
    bir tenhalık çöktü
    fotoğrafları çekilmiş,
    kendini kaybetmiş,
    karanlık sokaklara
    ve sonra neden bilmem
    senin sesini duydum birden
    bir hayat kıyısından,
    bir hayat kıyısına
    bitmeyen bir yol oldu
    bitmedi sonra neden
    uykusuz kaldık gene
    bir kıyıda sen,
    bir kıyıda ben
    sonu gelmez bilirim
    çok oldu geleli buraya
    sana da vereyim bildiğimden;
    bir güne başlarız sonra
    kalan bütün ışığımızla
    uykusuz gecelerden
    1 ...
  34. 4092.
  35. adı darağacı duldasına sığındığım
    boz bulanık, sisli bir orman
    yeşiller arasında, çiğ düşmüş bir halat, bir kör düğüm.
    adı,
    adı acı karşısında yığıldığım.
    haddi yok; bir, iki, onu, bini, kaçı..
    adı darağacı,
    her gün, her gün diz boyunda boğulduğum.
    0 ...
  36. 4093.
  37. r
    e
    C
    m

    akrostişli şiirlerdir.

    ben ilk harflerini yazdım şiri çıkarmak size kalmış.
    1 ...
  38. 4094.
  39. TOPLUM MÜHENDiSLiĞi TOPLANTISI
    Sayılar rasyoneldir ,
    insanlar değil ve sansasyoneldir
    3.sayfa haberleri , 25.kare manşetleri
    Reyting dolar heybeleri
    Reklam kokar ideolojileri

    Hokkabaz hocası , küflenmiş üniversitesi
    Universal değil bol malı kampüs içi binası,sitesi
    Ders saati kıyamet vakti
    Sırat köprüsü ,otoban gişesi
    Sanki namazı kgs’si
    Boğaz manzarası , manzara gözetmeden geçer telaşesi…

    Konudan konuya şiirimin gündemi
    Sanki ülkemin kürtajı,ayranı , roboskisi
    Bindiği dalı keser gezi eylemcisi
    Gaza gelir , biberinden şikayet eder
    Akıl başa gelir ömür biter ve yer çekimi etkendir aşağı çeker

    5 şubat , 5 ağustos
    imanın 5 şartı ve iktidarın 5 farzı
    6 oku , boku püsürü…
    At izine karışmıştı it izi
    Başa geldi made in israel mit krizi
    Başbakanın bağırsakları
    Demokrasi prospektüsü , ergenekon yan etkisi.

    Çıkarılan gömlekler çağrıştırır kıvrılan etekler
    Kıvıran siyasetçiler ve danışıklı dövüşü kavrayamaz ibneler
    ortada dolanır politik kevaşeler
    Namaz öncesi sıklaşır ve kriz sonrası boşalır saflar
    Ayrıma düşer cemaatten evrilme camialar
    Gündeme gelir Fenerbahçe camiası
    Neymiş işi bitirmiş badem bıyıklı savcısı
    Öbürü der Nato ihalesi
    Çekilmeyen azize’ bir iktidar tekmesi…

    Bıyıklar badem demişken ,
    Kasede çekmiş birini iran fıstığı
    Boğazdan gelen canın uçkurdan çıkması
    Ne de güzel olur üstüne sigara yakması
    Emniyet-genelkurmay voltranı, istihbarat şam babası
    Şam’da kimyasalın ağababası
    Beklenen fitnenin anavatanı…

    Bu şiirimsi tiksindirici bir toplantıda yazılıyor
    o Havva Belki de bana yazıyor , bildiğin olur olmaz söz arası yürüyor
    En iyi arkadaşım sözleniyor , tam da davayı nişan almışken
    Nişanlılık dönemi , evlenmenin önemi , damarımız sadakatten lösemi
    Laikliğin kalesinde güzel kızlar ve eyfelden el sallar fransızlar
    Fransız , ingiliz , yunan bir mücadelenin Kemal’e erişi
    Evet saçlar , omuzdan bakışlar ; ilk üç maddesi gibi anayasasının
    ilk üçünün demokrasiye zararı gibi etik değerlerimi sallar
    Toplantıda da mühendislik etiğinden bahsediliyor
    Tencere kapak ilişkisi , müdek zımbırtısı , danışmanlık şeysi
    inanamazsın insan tüm bu hiçliğin altında eziliyor
    Bir vesvese yakamdan çekiştiriyor
    Ve bu fakir hala mesleğini eleştiriyor

    Dairesi fasit , döngüsü kısır ve 5 çayı
    Dedikodu , kısmi özeleştiri ve bol bol boş lafı
    Dünya kadar hemde
    Hakkını Yaradana teslim etmese de ,
    bu söylemler yaramı teskin etmese de
    Bu ahenksiz , anlayışssız dalgalı şiir namaza niyaza teşvik etmese de
    Bir gerçek var teşvikiye ahalisi inkar etse de
    Çok şükür , ölüm var , haz yok
    Allah var , gam yok der
    Üstad , rahmetli Ömer Lütfi Mete…
    0 ...
  40. 4095.
  41. biraz nazım hikmet gibi yazmışım sanırım neyse iyi okumalar..

    bir bilsen
    bugün bir kez daha sevdim seni
    güneşin denizi sevişinden
    suyun ferahından
    çocuğun gülüşünden
    memleketin olmayan refahından
    çok sevdim seni

    sana özlem duymadım hiç
    gurbette kalanları düşünmeyen
    bir işçi misali, bir özlem
    duymadım hiç

    hiç fark yok değildi fakat
    onun aklında yüksekler
    taş merdivenlerin yükseldiği gibi
    gözü dünmüş düşünceler varken
    benim aklımda sen
    aklımdan çıkmayan bir sen...

    sana çiçeğim, hayatım, birtanem
    diye söylememe lüzum yok
    i̇smini anarken şimdi
    en iyi sen bilirsin beni

    ve bugün bir kez daha sevdim seni
    uykunun tatlılığından
    oyunu yenen çocuğun keyfinden
    eceli yaklaşan yolcunun suskunluğundan
    çocuğunu kaybetmiş ananın kederinden
    ve bugün
    yarına kalmayacağımız bu salıncakta
    sallanırken usulca
    ve bugün
    tutamazken ellerini
    aksi olurken her şey bize
    uzaktan severken seni
    ve bugün
    arınamazken kirlilikten insanlar
    her şey sahte olurken bu zamanda
    ve bugün
    sana bakan gözlerimden
    çok sevdim seni
    0 ...
  42. 4096.
  43. şimdi gideyim
    bana müsade, şimdi gideyim
    yolum uzun
    bekleyenim yok.
    harman olayım,
    derman olayım,
    yolum uzundur bekleyenim yok.
    zamanınız olursa beklerim
    hani elinizde tüketmediğiniz.
    bana müsade şimdi gideyim..
    3 ...
  44. 4097.
  45. Deniz farklıydı. Insanlar daha farklı.
    Baktığında kimisi, bir su görüyordu içilmeyen.
    Kimi için ise bir hazine idi kokusu paha biçilmeyen.
    Akşam Güneşi kırmızı rujlu pahalı uçuş uçuş elbiseli şık bir kadın emsali süslüyordu ıslak dudaklarını denizin. Kırmızı en çok yakışanı. Hava yoğun olup denize düşünce halini anlar deniz. Hem hal olur. Hem aynı hem hala ayrı. Yaratılıştan.
    1 ...
  46. 4098.
  47. hocam
    kafalarımızın içinde çalıyor hocam
    biz de dinliyoruz
    kaptan denize çıkacak ya ondan
    çocuklar o kötü şarkıları
    daha bir gırtlaktan söyleyecekler
    sanki duyacakmışız gibi

    hocam sen takılma
    söylesinler de duymayalım
    başka türlüsünü de denemedik gitti
    peki hocam
    dinliyorum kafamın içinde seni

    uyku vakti geldi..
    0 ...
  48. 4099.
  49. yakın bir arkadaşım ile oluşturduğumuz şiirdir, farklı ruh halleri tek bir şiir..

    Denizler soğutmaz
    Alev almış gökyüzünü

    Savrulur küller
    Düşer ağır ağır

    Bir rüzgar ki
    Örter varı yoğu

    Uyuyunca düşler biter mi
    Başkalaşıp da sürer mi

    Eritir renkleri gece
    Yolu sonsuzluğa

    Kanatlanır bir güvercin
    Gün batımı arkasında.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük