suç ve ceza

entry472 galeri19
    169.
  1. raskolnikov gibi bir karakteri içinde barındıran, okurken insanı sarıp sarmalayan muhteşem eser.
    0 ...
  2. 170.
  3. Klasikleri okuduğunu entellektüel seviyesinin yükseklğini ortaya koymak için söyleyenlerin, savlarını desteklemek için verdiği örnek kitaptır. Hemen "monologu" da yazayım. "Klasiklari daha 14 yaşındayken yiyip yuttum. Mesela Suç ve Ceza çok iyidir."
    2 ...
  4. 171.
  5. --spoiler--

    Raskolnikov yeniden yürümeye başladı. ''Acaba nerede okumuştum?'' diye düşünüyordu bir yandan da, '' idam mahkumunun biri ölümünden bir saat önce, yüksek bir dağın tepesinde, ancak iki ayağının sığabileceği kadar daracık bir yerde yaşaması gerekse; çevresindeyse uçurumlar, okyanuslar, sonsuz karanlıklar, fırtınalar ve sonsuz bir yalnızlık olsa, yine de o bir avuç yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, sonsuza dek yaşamayı, o anda ölmeye yeğleyeceğini söylemiş. Tek ki yaşasın! Yalnızca yaşasın! Aman tanrım, bu nasıl gerçek böyle! Bu nasıl gerçek! insan ne alçak yaratıkmış!'' Raskolnikov bir dakika durup düşündü, sonra ''Bunun için bir insana alçak diyen de alçaktır!'' diye
    ekledi.

    --spoiler--

    edit: eksikler tamamlandı yuruyen celiski'ye teşekkürler.
    0 ...
  6. 172.
  7. --spoiler--

    raskolnikov yürürken...
    " nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu ölümünen biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü:
    ' yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar,
    okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam
    ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak,
    şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir.'

    yeter ki yaşaasındı, sırf yaşasın!
    nasıl olursa olsun... ama yeter ki yaşasın!

    --spoiler--
    2 ...
  8. 173.
  9. temelde ele aldığı tema şuydu; budala, önemsiz bit kadar değeri olmayan, neden yaşayıp nefes aldıgı konusunda dahi en ufak fikri bulunmayan, varını yoğunu manastıra yardım adına adamış, tipik putperest kocakarının, öldürülmek istenmesi... bu kadın vakti geldiğinde ki bu kısa vadede, ölmeyecek mi? ölecek.. e boşa nefes alıp vereceğine ölsün, paraları da toplumun defermasyonunun önlenmesi için kullanılsın. para, robin hoodculuka benzer şekilde, halkın yararına kullanılacaktır.
    peki ya, hamamböceği ezilecek midir?
    hukuk talebesi raskolnikov, sıradışı ve olağan yazar ayrım noktasındadır. sıradan kadının yaşamaya, ses çıkarmaya hakıkı var mıdır? sıradışı insanlar ise, toplumdaki suçları işlemeye, kuralsızlıkları iyice ayyuka çıkarmaya, var olan düzeni delmeye muhtedirler midir? ancak şu gerçek ki, toplum adına sivrilmek isteyen kişiler, ölümün alev toplarını ardlarında sürüklemek zorundadırlar. raskolnikov son derece doğal olan bu durumu, insanlığın refahı ve iyiliği için kullanıp, kocakarıyı öldürdüyse ne olmuş yani? e bu kadın hamamböceği değil mi ki? o halde insanlara iyilik aşılamak için kan akıtmak, böceğin posasını çıkarmak da meşruiyet sınırları dahilindedir.
    raskolnikov bu yolda başarısız oldu.. beceremedi... zira kendisi, alelade ve olağan bir fertken, olağandışı olmaya yeltendi, napoleon, iskender veya solon gibi olamazdı. fıtratı böyle değildi. tabii, başrol aktrömüz, vicdan hesaplamaları dahilinde, yaptığının geçerliliğini sorguluyor: "herkes kan akıtıyor. vallahi şampanya gibi.." diyordu.
    "ee bende iyilik için, pratik erdeme yöneldiysem, yanlış nedir?"..
    hoş bir alengirli, komplike roman, bu iç sesle sürüp gitmezdi. bir kere beceriksizlikle suçlamaya başladı kendini raskol.. pekii bu başarısızlığın nedeni neydi? raskolnikov dostoyevski'nin dediği gibi bu mottoya içten bağlı değil miydi? sonradan peyda olan iç vicdan hesaplaşmaları, daha olaya yeltenmeden mi vuku bulmuştu. iyi ama, doğruluğuna tam inandığını düşündüğü bu eylemin altyapısı, olası vicdan muhasebesine ket vurmadı mı? ne yaptı bu çocuk böyle? yanıtsız..
    nihayeti mi? raskolnikov aldı eline, kazma küreği sibirya yollarına düştü!
    0 ...
  10. 174.
  11. hep bir arada olması gerektiği zannedilen ikili. psikolojide eski bir eğitim yöntemi. ödül ve ceza bireyi sonuca yönelik yaşamaya yönelttiğinden yerini geri bildirim(feedback) gibi mekanizmalara bırakmıştır.
    0 ...
  12. 175.
  13. suç ve ceza.
    yalnızlık...
    rüzgardan iste,söylesin pişman olduğunu.
    dinlemek istemezse alıp kollarına getirsin...
    0 ...
  14. 176.
  15. psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin suratına derin ustura salladığının düşündüğüm insan kadar kıskanç hayat kadar somuttur. hem o ne iz! o iz ki yaralamadığı mefkure bırakmadı. meşruiyeti sağlanacak herşeyin peşinen delili oldu. üstüne binlercesini okusanızda yakanızı bıraktıramayacağınız veba olacak.
    0 ...
  16. 177.
  17. dostoyevski, ölümünden 15 yıl önce; 1866 yılında vermiştir bu eserini.
    1 ...
  18. 178.
  19. ölümünden sonra dünya klasikleri arasında yer almıştır.
    1 ...
  20. 179.
  21. rusça'sı voyna i mir olan ünlü ve bi o kadar güzel olan insanı dehşetr sokan roman.
    2 ...
  22. 180.
  23. dostoyevski'nin en meşhur kitabıdır, klasiklerden olduğu için öğrenciler arasında pek tercih edilmez.
    1 ...
  24. 181.
  25. "...birinin yuregi otekinin yuregine tukenmez bir hayat kaynagi olmustu."
    2 ...
  26. 182.
  27. guzel kitaptir ama sonunu bir turlu getiremedim.
    2 ...
  28. 183.
  29. an itibariyle kapagini da kapatip sarildim kitaba, kaldim oylece. sanki raskolnikov'a sanki sonya'ya sanki dunya'ya sanki razumihin'e sariliyormusum gibi.

    ne asil bir son, ne muhtesem bir edebiyat yetenegi. cekilen ne buyuk dertler, aman allahim! birden odaniz raskolnikov'un odasi, yasadiklari sizin yasadiklariniz. raskolnikov aglar, yas sizin gozunuzden gelir. karamsarliktan bir adim yol alamadiginiz o kitapta oyle naif bir aska tanik oluverirsiniz ki... o ask sizi de diriltir. ne birbirleri icin daglari delerler ne de collere duserler. ama oyle bir fedakarlik ki tum bunlardan daha kiymetli. birbirlerine oyle bir siginak ki...

    her baslayip devam etmeyisime lanet ettim, bu kitaba gec kaldigima aslinda cok kizdim. ama bu aski anlayabilmek icin bu zamana kalmaliydi.
    4 ...
  30. 184.
  31. bir suçluya verilecek cezayı konu almayan kitaptır. hiçbir suç cezasız kalmaz felsefesiyle de yazılmamıştır.
    0 ...
  32. 185.
  33. Dostoyevski nin devleştiği eseri. okudukça daha da hayran kalırsın dostoyevski ye.
    4 ...
  34. 186.
  35. rus edebiyatının en iyi romanlarından değil, en iyisidir.*
    0 ...
  36. 187.
  37. kitap o kadar etkileyicidirki kendinizi raskolnikov un yerinde bulup, psikolojik problem yaşarsınız. tam 1 yılda okuyabildiğim kitaptır. okurken etkisinden kurtulmak için ara vermek ruh sağlığı açısından gerekliydi.
    2 ...
  38. 188.
  39. Hepiniz birer gevezeden ve farfaracıdan başka bir şey değilsiniz! Küçücük bir acınız olsa, on paralık yumurtası için ortalığı birbirine katan tavuklara dönersiniz! Üstelik burada bile başka yazarların düşüncelerini çalansınız! Ruhlarınızda bağımsız bir yaşamdan iz bile yok! ispermeçten yapılmış yaratıklar! Damarlarınızda da kan yerine serum dolaşıyor! Hiç birinize inanmıyorum! ilk işiniz, ne pahasına olursa olsun insana benzememektir.
    0 ...
  40. 189.
  41. insanda yazma hissi uyandıran kitap.
    0 ...
  42. 190.
  43. bbc yapımı filmi; bakınız: imdb kendimce yeterli bulduğum eser.
    romeo and juliet filmindeki gibi konuşma metinlerini esere sadık kalmak amacıyla normal film konuşma metni gibi değil tabii.
    filmin müziği ise ara geçişlerde gayet de başarılı.
    filmden bir kaç akılda kalan sözler:

    "bazen geçilen sınırlar dönmek için uygun değildir"

    "bin şüphe bile bir dava etmez."

    "çünkü vicdanın rahatlarsa suçun yarıya inmiş olur."
    0 ...
  44. 191.
  45. kaç kere okuduğumu hatırlamadığım en son okuyuşumun üstünden 4 yıl geçmesine rağmen hala gayet net hatırladığım, efsanevi bir serüvendi.Hayatı öğretir.asla birden fazla dost edinmemelsiniz ve mutlaka kız kardeşinizi mevkisi olan biriyle evlendiriniz.
    0 ...
  46. 192.
  47. onca sayfayı okumak vakit kaybından başka bir şey değildir. gereksiz bi kitap. okumadığım için mutluyum. evet.
    0 ...
  48. 193.
  49. Ölmeden önce mutlaka okunulması gereken romanlardandır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük