bugün

Az önce üşenmeden okuyup bir yazarı şikayet ettiğim kanunlardır. (bkz: verem eder geceler) erkekten türemiş ve erkek dışında bir şey görmemiş gibi karşı cinsini masallardaki ejderhalar kadar efsanevi görüp ulaşılmazına kurduğu salyalı hayallerini sözlüğe akıttığı için takipçim zall a bir şikayette bulundum. Umarım dikkate alınır ve böyle soysuz itlerin toplumda yeri kalmaz.

Herkes hukuk düzeni önünde ayırım yapılmaksızın eşittir. Anayasamızdan kaynaklanan bu eşitlik ilkesi kişinin şeref ve haysiyeti yönünden de uygulama bulmaktadır. Türk Medeni Kanunu 24. maddesi, kişilerin onur, şeref ve haysiyetine karşı saldırılar karşısında korumakta ve ceza hukuku mevzuatımız ise kişinin onur, şeref ve haysiyetini mevcut düzenlemesi ile koruma altına almıştır.

Hakaret suçu, cezası, isnadın ispatı ve türleri, Türk Ceza Kanunu 125 ila 131. maddeleri arasında şerefe karşı suçları düzenlemektedir. Buna göre Türk Ceza Kanunu 125. maddesinde yer alan düzenleme şu şekildedir:

“Hakaret
MADDE 125 - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

2.1. Hakaret suçunda fiil
Suç sayılan fiil, kişiye “somut bir fiil veya olgu isnat etmek” fiilidir.
Burada, somut fiil veya olgudan maksat, isnat edilen fiilin veya olgunun yer, zaman ve kişi bakımından belli, bilinen, yani muayyen olmasıdır. Fiil isnadı, muayyen bir işin veya davranışın; olgu isnadı, herhalde muayyen bir olayın, bir vak’a veya hadisenin yakıştırılması anlamındadır. “Olgu “ isabetle seçilmiş bir kelime değildir, çünkü olgunun sözlük anlamı, vakıa veya fenomendir. Bir kimseye bir fenomen isnadı anlaşılır bir ifade değildir. Kanunun gerekçesinde de “fiil veya olgu isnadı “ denilmektedir. Ancak, sayılan örneklerden hiçbiri, olgu değil, olay, vak’a veya hadisedir. “… kamu görevlisinin bir kişiden bir iş karşılığında belli bir miktar rüşvet aldığı yönünde isnatta bulunulması” bir olgunun isnadı değil, bir fiilin, bir vak’a veya hadisenin isnatta bulunulmasıdır.
isnat edilen fiil veya olgu kişinin onurunu, şeref ve saygınlığını “rencide edebilecek nitelikte” olmalıdır. Rencide etmek, incitmek, kalbini kırmak anlamındadır.
isnat edilen fiil, nesnel olarak, incitici, kalp kırıcı bir nitelikte olmalıdır. 765 s. Kanun, bu durumu, “ halkın hakaret ve husumetine maruz kılacak yahut namus ve haysiyetine dokunacak “ biçiminde ifade etmiştir. Doğru olan budur, çünkü Kanun, fiilin muhatabı kişinin gerçekten fiilden incinip incinmemesine bakmamaktadır.
Öyleyse, Kanunun kullandığı “ rencide edebilecek nitelikte” ifadesinde isabet yoktur. Tarihi kanun koyucunun 765 s. Kanunu kazıma çabası, maalesef doğru olan ifadeyi görmesini engellemiştir. Kuşkusuz, tartışma olmayan bir konuda tartışma çıkarmak, kimsenin bir işine yaramaz.
1. 765 yürürlükten kalkalı yaklaşık 12 sene oldu.
2. O şikayet ettiğin yazar uzun süre hukuk fakültesi okudu sonradan bıraktı...

Biraz bakaydın bari şikayet etmeden kanuna kitaba, şikayet edeceğin kişiye...
3 bu yüzden bu yazara kadınlar ile ilgili ileri geri konuşma hakkı verildi diyeceksin herhalde. Tek beni mi rahatsız ediyor bu davranışı? Şu an hukuk okuyan birinden rica etmiştim anlık kaynaklarından atsın diye tam olarak bir fikrim yok kalktı mı kalkmadı mı fakat kralı bu davranışları haklı çıkaramaz.
Ya kimseye bir şeyi haklı gören yok azıcık muhakeme yeteneğini kullanmalı insan...yazılan sadece durum tespiti...çok meraklıysan aç bak hangi kanun yürürlükte hangis mülga.... buraya gelip ona buna artislik yapacağına.

“...umarım dikkate alınır ve böyle soysuz itlerin toplumda yeri kalmaz...” ha bu arada bu ifade daha ciddi hakarettir.

Ayrıca hakarete ilişkin şikayetin takipsizlik kararı ile kesinleşirsen senin bu eylemin “iftira” suçuna konu olur...bilgin yok bari belli etme.

Açtığı başlığa bir de güler misin ağlar mısın...ceza hukukuna dair ne duyduysa birleştirmiş.

(bkz: işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ)
görsel

Neyse konuşmak yersiz.

Franz kafka nın bir sözü geldi aklıma.