anlık bir gaflettir, içine kapanık bir ruh halinin mukavemet gücünün olmadığı bir zamana denk düşer çoğunlukla. ve azca da olsa bazı zaman suçlu olduğunu bilmektir.
insanın içini ezen ve zorundalıksa eğer aptallaştıran eylemsizlik..
susabildiklerimi düşünmekten ibaretim.
seni sevmek şaşırtıyor beni
güldürürken düşündürüyor
yaralıyor,
ilk defa kan veren bir donörün yersiz korkusu gibi
içimde birşeyler gidip geliyor
seni sevmek bir cümleden çok daha fazlasını hakediyor
kış uykusundan uyanan bir hayvanın gökyüzüne ilk bakışı kadar
aptallaştırıyor!
hiç tanımadığımız bir adamın kolunda olsak seninle
ben kol düğmesi olsam mesela, sen kol saati
saati sorarken birileri
bakmak için saatine
hani sıyırırken gömleğini
uzaklaştık diye
üzülsek
üzülsek...-
bazen zorunludur bu eylem. aklın gönlün mantığın kabullenmediği zamanlar da inzivaya çekilme isteğini yaratır kimi zaman. fazla söze gerek kalmadan özdemir asaf çok güzel anlatmıştır aşağıdaki dizelerinde .
bir insan olsun
olsun da burada
bir insan olsun orada
nerede olursa olsun
bir insan
gitse olsun, kalsa olsun
giderse olan, gitmezse duran
arar bir insan bir insanı
arar bir insanı bir insan
söylenemiyor çok şey susmadan.
Teslim olduğun ne ise ,tesselli buldugun da odur..