Herşeyi geçtim de usta adamlar gotletini büyüte büyüte bizim ülkemizin demografik yapısını değiştirecekler ya işte ben ona yanıyorum. Resmi olarak ucbucuk ama reelde besmilyon Suriyeli göçmen çok değil bundan 10 sene sonra bu ülkede tüm dengeleri değiştirecek. işte o zaman bu ülke için geri dönüş olmayacak maalesef.
dindarların girdikleri ülkeyi bok ettiklerinin başka kanıtı. bu insanlar da diğerlerine yeterince müslüman değilsiniz diye saldırdı. aynı diğer arap ülkelerinde olduğu gibi. kimsenin birbiri ile çok da sorunu açıkça yoktu. dinciler girdiği yeri en ufak suçluluk, yanlışlık duygusu içermeden yok ediyor. çünkü içinde müslümanların zaten doğru, diğer herkesin yanlış olduğunu söylüyor.
lübnan'ı biliyorsunuzdur.
hakkında bilgi sahibi değilseniz de en azından haberlerde falan duymuşsunuzdur.
terör eylemleri, iç savaş, israil tarafından düzenli olarak bombalanması falan.
peki eski lübnan'ı biliyor musunuz?
eski beyrut'u?
beyrut ve lübnan bir zamanlar ortadoğu'nun incisiydi.
70'li yılların ortalarına kadar lübnan, müslüman ve hristiyanların barış içinde, refah içinde yaşadığı kıskanılan bir ülkeydi.
--alıntı--
Lübnan'ın serbest ekonomi ve döviz sistemi, altın esasına dayalı istikrarlı ve konvertibl parası, banka hesaplarının gizliliğini sağlayan kanunları, çekici banka faizleri Beyrut'u Arap zenginlerinin bankacılık merkezi haline getirdi.
Ayrıca deniz ve hava yoluyla dünyaya açılması ve yabancı firma ve bankalar içinde Ortadoğu'ya girmek açısından ideal bir üs olan Beyrut, serbest liman bölgesiyle Ortadoğu'nun en büyük antreposu oldu.
Şehirdeki Beyrut Amerikan Üniversitesi, Saint Joseph Üniversitesi, Lübnan Üniversitesi ve Beyrut Arap Üniversitesi diğer Arap ülkelerinden pek çok talebeyi Beyrut'a çeken bir faktördü.
--alıntı--
her ne ise...
lübnan'ın bu altın çağları bir gün geldi sona erdi...
durup dururken mi?
hayır.
arap israil savaşları neticesinde lübnan'a akın akın gelen filistinliler sayesinde lübnan'ın demografik yapısı değişti.
bu durum da lübnan'ın sosyo ekonomik dengesini bozdu ve lübnan adeta gerileme ve yıkılma sürecine doğru koşar adımlarla yürümeye başladı.
akın akın göç alıyordu lübnan.
tabi lübnan'a olan bu filistinli göçünde, lübnan'a sığınanlar sadece masum filistinliler değildi.
lübnan'a mültecilerle birlikte akın akın terörist de giriyordu.
sanırım o zamanlar lübnan'ın başında bir tayyip erdoğan vardı ve bu gelenlere "onlar bizim kardeşlerimiz" diyor, bağrına basıyordu.
lübnan'a olan bu göç yüzünden müslümanlar lehine değişen demografik denge ile ülkede müslüman-hristiyan çatışması başgösterdi.
tabi bu çatışmaları körükleyenlerin dağdan gelip bağdakini kovan filistinli teröristler olduğunu söylemeye lüzum yoktur sanırım.
derken başka ülkeler lübnan'ın içişlerine karışmaya başladı.
suriye müdahale etti, akabinde diğer arap devletleri lübnan'a müdahale etmeye başladı.
bu arada filistinli teröristler de ülkede sürekli güçlerini arttırıyorlardı.
lakin 1985'te israil'in kuvvetlerini çekmeye başlamasıyla iç savaş yeniden alevlendi.
suriye ve iran'ın müdahaleleri şiddeti daha da arttırdı. https://i.hizliresim.com/9gQZQQ.jpg
evet.
işte her şey acıyarak ülkeden içeri sorgusuz sualsiz mülteci almakla başladı lübnan'da.
filistinli teröristler israil ile anlaştı, ama olan ortadoğu'nun imrenilen ülkesi lübnan'a oldu...
şimdi geldiğimiz noktada geçmişte lübnan'ın başına gelen şey bizim de kapımızda ne yazık ki.
sorgusuz sualsiz "din kardeşimiz" diyerek ülkemize aldığımız 5 milyon suriyeli şimdilik hissedilmese de türkiye'nin demografik yapısını bozmaktadır. suriyeli mülteciler ile birlikte ülkemize teröristler, canlı bombalar, vahşi ve insanlıktan nasibini almamış yaratıklar da girdi.
sorgusuz, sualsiz...
yarın bir gün bize sığınan o masum(!) teröristler esad ile anlaşacak ve malesef bomba bizim kucağımıza bırakılmış bir şekilde elimizde patlayacaktır.
türkiye, tarihten, etrafındaki ülkelerin başına gelenlerden ders almalı, çıkarımlar yapmalıdır.
yoksa, türkiye'deki yangın lübnan'dakinden kat be kat daha büyük olacaktır.
