hiç görmediğim bilmediğim ancak okuduğum yorumlara göre parası biyerlerine batan insanların gidip kahveye tonlarca para verdiği mekandır. gelin benim yanıma ben size bi çakarım 3 ü 1 arada yı üstüne de en son indirdiğim zohan a bulaşma yı izledik mi, oh gel keyfim gel. hemde beleş.
bir göz attığınızda illa tikky gençlerden birkaçını görebileceğiniz mekan. rayban gözlüklü tipler, harley çizmeleriyle oturular rahat rahat, düz fön çekilmiş saçlara sahip kızlar yalnızlarsa cep telefonuyla konuşurlar salak kahkahalarını atarak.
vakti zamanında bir akşamüstü arkadaşla uğradığımda her türlü kahve olayının olduğunu sanarak alkollü kahve istediğimde bön bön bakan çalışanlarıyla benden sıfır alan mekan.
gelen tipler süper(hastasıyım), mekan bir ayrı şukeladır genelde. hele içeri girdiğiniz vakit x-ray cihazı misali şöyle tepeden tırnağa sizi süzmeleri yok mu, ona hastayım işte (tamam velet, kabul senin kazağın daha güzel, birşeyin de markasını bilmeyiver dallama, ne bakıyon üstüme başıma). ha bu arada şu frapuccino midir nedir, buzlu milkshake tarzı bir ürünleri var, yaz aylarının bunaltıcı havalarında epey iyi gidiyor. ama ruh sağlığı için, yukarda değinilen tiplerin arasında içmektense, ürün alınır alınmaz seri,ritmik adımlarla hemen dışarı çıkılmalı ve itinayla tüketilmeli...
yaş ortalaması her geçen sürede düşen kahveci. ergenliğe yeni girmiş kendini bir b*k sanan babasından aldığı paranın nereden geldiğini umursamayan belki de babasının da kazandığı parayı umursamayıp verdiği veletlerin takıldığı yer ayrıca bu kahvelerin ortalama 60 tanesi asgari ücrete eşdeğerdir. fakat starbucks' a hiç gitmedi demesinler diye bir kere olsun gidilmesi gereken mekanlardır. daha sonra evde içtiğiniz kahve altın tozu içermekte olduğu için midenizi yakabilir, korkmayın geçer.
menüsünde türkçe kelime bulmanın gayet zor oldugu, her fırsatta verdigim parayla bir çuval portakal alıp sıkıp sıkıp içebilicegimi iddaa ettigim,yüzlerindeki makyajla boyanın içine düşmüş oldugundan şüphelendigim tiplerin bolca bulundugu kadıköydeki mekan.sahilde balık ekmek yemenin çok daha keyifli oldugu şüphesiz.bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı oldugunu düşünürsek, burda kahve içmenin torunlarımı da ihya etmesi gereken bir yer işte.
kahveleri berbat derecede ağır olan marka.içilecek gibi değil. ha bir de amerika da 1 dolara satılan kahvelerine biz burada 7-8 milyon bayılmak istiyorsak o da başka bir dezavantajı.hiçbir özelliği yok.
bir fincan kahveye 20 kağıt bayıldığınız mekan. artık o kahvenin ne hatrı vardır siz düşünün. dün izledim ntv'de. sanırım 130.000 kişiyi işten çıkarcakmış. hayırlısı bakalım.
çok düşkünlüğüm yok bu mekana karşı, ama nedense eleştirilere cevap verme zorunluluğu hissediyorum içten içe. hani adam hiç gitmemiş ve çok pahallı diyor ya, sanki başka yerde kahveler buradan ucuzmuş gibi. bambaşka bir kültür getirdi işte, işe giderken uğrayıp kahvemizi alıyoruz, içe içe gidiyoruz. var mıydı önceden muadili? nedir bu starbucks'a da, gidenlere de bok atma modası bir anlayabilsem.
eşsiz tadlara sahip kahveleri yapan ve aldığı parayı fazlasıyla hakeden , şubeleri bol olan mekan. bilmeyenler için söylüyorum bir bardak kahvenin fiyatı 8 - 9 milyon değil 3.75 YTL yani 3 milyon 750 bin lira dır.
insanların fiyatlarını abarttıkça abarttığı, mükemmel kahveleri hiçte pahalıya yapmayan mekan. hayır kendileri bir nargileye 10 lira veya sevdikleri başka birşeye benim ödediğime yakın bir meblağ vermekten gocunmuyorlar da ben içeceğime 6-7 lira verince gözlerine batıyor bu insanların nedense. ayrıca dileyenler hala açık alanlarında doya doya sigara içebilmekteler.
bir bardak kahveye 8,9 milyon vermenin marifet sanıldığı milletin kışın soğunda bile dışarda bi tarafları dona dona oturdukları(tarz olucaklarya)susuzluktan ölsem gitmiyceğim yer.
