Sosyetik bir mekandır. Doğada bulunan tüm maddeleri içeren kahveler bulunur. Çileklisinden ahududulusuna. Ayrıca gıllicik keklerede 10-15 TL bayılabileceğiniz yerdir.Zengin olduğunuz zaman zarflarında para atmak için gidilesi alternatif yerlerdendir. Ayrıca pek bir meşhurdur.Bu kafeyi bilmeyen gitsin ölsün. (bkz: Starwars)
Her boka harcayacak para bulan insanların da gidenlere bok attığı "çok pahalı yeaa, hep tikiler gidiyo oraya, ben gitmiyorum,farklıyım" triplerine girdiği, artistik yapma ekmeği yediği mekan.Adamların personeli güleryüzlü,kahvesi güzel,mekan tasarımı iyi sonra kahve 3 tl olsun, adama git derler.
Kısaca güzel kahve yapan nezih bir mekandır.Gidip beğenmeyen insanlara saygım vardır ama gitmeden laf atan kekolara söylenecek bir şey yok artık.
son iki haftadır içimde white mocha denizi oluşmasına sebep olmuş yer. geçen akşam bi öğrencimle şaşkın starbucksta ders çalışmaya gittik mesela, gidip dergimi okuyabiliyorum, yağmura karşı salak salak oturabiliyorum. kendimi çok rahat hissettiğim nadir yerlerden.
evde yapılan nescafeye 23434958798 tl ödeyebileceğiniz, genellikle entellektüel tiplerin bulunduğu, kasıntı bir mekandır. gelgelelim arada uğrayıp entel taklidi yapmak da lazım.
her sabah grande quad americano'ya dalmamı sağlayan, espresso'su eh, kahvesi çok da güzel olmayan, ucuz* kahve dükkanı zinciri. araplar tarafından satın alınır alınmaz israil'deki bütün şubeleri kapanmıştır. israil'le haşır neşir olan arkadaşlardan aldığım duyumlara göre yerine açılan cafe zinciri starbucks'tan daha başarılıymış. onların yalancısıyım.
almanya'da neden olmadığını anlamadığım kurum ve kuruluş. oradaki bir tanıdığa "burda galiba hiç starbucks yok" dediğim zaman bana yöneltilen "o ne ki?" sorusuna da cevap verememiştim bir süre. bunun almanya versiyonu için;
buralarda şubeleri bulunur;
arjantin, avustralya, avusturya, brezilya, bulgaristan, kanada, çin, çek cumhuriyeti, fransa, almanya, yunan dölü, hong kong, endonezya, irlanda, japonya, malezya, meksika, yeni zelanda, peru, polanya, portekiz, romanya, rusya, singapur, güney kore, ispanya, isviçre, tayvan, tayland, türkiye, ingiltere, şili, aruba adası(neresi lan burası), bahamalar, porto riko, belçika, kıbrıs rum kesimi, danimarka, hollanda, sırbistan, jersey adaları, bahreyn, makau, ürdün, lübnan, kuveyt, amman, katar, suudi arabistan, birleşik arap emirliği.
insanların pahalı olduğundan şikayetçi olmasına anlam veremediğim kahveci. paran yoksa içmeyiver mochalar filan.
herhangi bir kafede içilecek "aro" marka kahve 3-4 lirayken, starbukcsta filtre kahve 3 liradır. içiniz...
tüm ülkelerde mantar gibi türeyen amerikan emperyalizminin kahve makinası. dünyanın en büyük su israfçısı. siz hala, aman ne güzel mochito yapıyolar diyip kalorileri almaya devam edin, oradaki wireless'larla internete bağlanıp sevgilinize turtalar ısmarlayın. ve bir çocuk daha ölsün içme suyu yok diye ve biri daha...
türkiyede ayrı bir çekiciliği vardır bu mekanların, giden tiplerde bellidir. kimse kimseyi kandırmasın herkesin oraya niçin gittiği bellidir. hal böyle olunca insanın içinde bi karşıtlık oluşuyor bu mekana karşı, bilmiyorum sizlere de oldu mu, sonra öğrendim ki londra'da bu mekanlara, starbucks'a sürekli giden bir genç deyimiyle söylim, alt tabakadan başka kimse gitmiyor. yani adam yemişim parasını pulunu diyor, kahve içmek için en ucuz mekanlar starbuckslar efendim. ilginize.
Buradaki elemanların havasından geçilmez. Sanki starbucks'da kahve içmek dünyanın en önemli işlerindenmiş gibi, sanki orada kahve içen insancıklar dünya için çok önemli şahıslarmış gibi bir eda, bir tavır içerisinde içer bu elemanlar alt tarafı bir kahveyi. Yahu bir kahve bu ya? Başka birşey değil yani. Neden o gözler "bana bak bana, starbuckstayım, sen ufacık bir varlıksın ama bak ben burada kahve içiyorum." şeklinde fer fecir okur yoldan geçen insanlara? Çok mu matah birşey, soğuk kahvenin içine pipet atıp şuh bir ifadeyle onu içmek? Ne günlere kaldık.
bir bardak kahvenin 10 lira olmadığı kahve şirketidir. son zamanlarda sözlükte başlatılan starbucks düşmanlığına anlam veremiyorum. düşünelim; paran var, araban var, çevren var ne yaparsın? tabi ki parasını verip lüks yerlere gidersin. tarih boyunca da böyle olmamışmıdır. parası olan ferrari'ye biner, en lüks yerlerde yemeğini yer. yani sözün özü ayağını yorganına göre uzatmak en mantıklısı olacaktır. starbucks'ta en ucuz nasıl kahve içebilirim diye merak eden varsa mesaj atabilir.