teorik olarak mükemmel kurgulanmış bir sistemdir, karl marx bu kurguya katkısı olan filofoz-iktisatçılardan sadece biridir.
sosyalizmi tam olarak anlamak için dönemin sosyalist düşünür ve bilimadamlarının çalışmalarını çok iyi irdelemek gerekir. mesela şahsen joseph proudhon'u iyi analiz etmiş ve mesela karl marx ya da charles fourrier ile sağlıklı kıyaslama yapabilecek kişi sosyalizmi epey bir derinlemesine analiz edebilir. ama üç kuruşluk bilgisiyle kendine troçkist, stalinist, maocu gibi sıfatlar yükleyip poster sosyalisti olan tiplerle oturup konuşmaya bile değmez.
bir de insanların çokça yanıldığı bir konu var ki, örneğin sscb'deki uygulamanın hataları da olsa son derece iyi olduğu, tüm kapitalist sistemlerden daha başarılı olduğu gibi, bu son derece yanlış, yanlı, hatalı, afaki bir söylemdir.
sscb'deki uygulama bomboktur, sosyalizmin içine edilmiş, koskoca sistem bir avuç "ayrıcalıklı oligark"ın elinde vahşi kapitalizmden daha beter uygulamalarla maskaraya çevrilmiş, sonra da yıkılıp gitmiştir. en iyi uygulama henüz uygulanmamış olandır. elbet uygulanacaktır ama bambaşka bir şekilde olacaktır bu, sscb'de olduğu gibi değil. mesela zorunluluktan uygulanmak zorunda kalacaktır ve nihai hedefi olan enternasyonale ulaşacaktır belki. o zaman adı sosyalizm mi olur başka bir adla mı ortaya çıkar bekleyip göreceğiz...
- Anlatsana Ahmet abim be!
- şimdi Ali Benyaptım Ahaoldu'nun bentley'si var bunu tut aklında.
- eveet?
- senin biricik Ahmet Abi'nin de Palio'su var LPG'li.
- eee?
- Şimdi ikimiz de satsak arabaları 1 milyon 10 bin TL yapar, ikimize de birer iyi araba alalım; aynı standartlarda: mesela BMW 3.16. geriye kalır en az 800 bin TL; bununla da vatana-millete-halka faydalı şeyler alalım-yapalım-kuralım; hastalara ilaç örneğin, çocuklara oyuncak mesela. Kim ne kaybeder?
- anladım abi.
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği(sscb) bu yönetimle barış getireceğini söylemişti fakat şu an Stalin'in öldürdüğü veya öldürttüğü insanları sayamıyoruz.
sevgiliden vefadan başka birşeyi bekletmeyen bir bekleyiştir. bir inanç, bir ümit, sokakta açlıktan ölmeye yüz tutmuş kardeşini duymaktır. tarlada emeği örselenmiş amcanın alnındaki terin değerini bilmektir. giydiğimiz kıyafeti iki kuruşa, ssk'sız diken anadolulu küçük kız çocuğunun ellerini tutmaktır. güneşini hiç kaybetmeyen, bakan gözlerimizdir. duyan kulaklarımız. anlayan kalbimizdir.
komunizm ile karıştırılmaması gereken bir ideolojidir. sosyalizm sadece iktidar ve üretim araçlarının ortak kullanımını öngörürken, komunizm (diğer adı ile ortakçılık) ortak mülkiyet nosyonunu savunur. sosyalizmi kapitalizm ve komunizm arasında bir geçiş ideolojisi olarak yorumlayanlar da vardır, zira marksist teoriye göre sosyalizm ilk önce kapitalizmi yok edecek ve daha sonra varolan sosyalist yapı sönüp yerini komunizme bırakacaktır. Komunizm ile sosyalizmin ortak amacı ise şasırılmayacağı üzere sınıfsız bir toplum yaratmaktır. öte yandan sosyalizm ile sosyal demokrasiyi de birbirinden ayırmak gerekir. sosyalizm kapitalizme bir tepki olarak doğmuşken, sosyal demokrasi daha çok kapitalizmin toplum üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlar. Bu sebeple sosyal demokratlar, sosyalistler tarafından genelde hor görülür.
sosyalizm eski adı iştirakkiye dir ve sözlük anlamı katılımcılıktır. iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edilmesi isteğidir. kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. sınıfsız toplum yaratma amacı güdmüştür. bu yüzden komünizme çok benzemektedir. ama komünizmle arasında çok ince bir fark vardır. komünizm ve sosyalizm marksizme ve kapitalizme karşı ortaya çıkmakla beraber bu iki akımın yıkılışı olmuşlardır. bununla beraber marx evreleri komünizmin alt ve üst evreleri olarak adlandırır. işte komünizmin alt evresine aynı zamanda sosyalizm denir. sosyalizm ve komünizm arasındaki ince fark: sosyalizm emekçilere inme amacı gütmüştür ve herşeyin emekçilerin elinde olması düşüncesi esastır. komünizm de ise böyle bir durum söz konusu değildir. sadece herşeyin eşit ölçüde olma isteği vardır.
Kelime anlamı toplumculuk olan kar amacı gütmeyen sistemdir. neden sevilmez sorusuna gelince kapitalist sistemde çok kazanan insanları sömüren zihniyetin götünden kan alacak kadar onurlu bir sistem olduğu için.
insan doğasının başka bir şekliyle de mümkün olduğuna inanan, inandıran sistemdir. artı değer ekonomisiyle ayrı dünyalar vaadetseler de onun karşısında sağlam bilimsel delillerle ayaktadır.