sosyal fobi

entry456 galeri17
    402.
  1. insanı yolda yürüyemecek hale getiren ruhsal hastalık.
    0 ...
  2. 401.
  3. 400.
  4. Sosyal fobi miydi bilmiyorum ama bende uzun bir süre benzer sıkıntılarla boğuştum. Öyle ki; nakit mi taksit mi diye soran mağaza görevlilerine nakit demeye çekiniyor ve alışveriş yaparken sürekli bunu nasıl yapacağımı kuruyordum kafamda. Fakat sürekli zorladım kendimi. bir şeyi yapıp yapmamakta ikilemde kaldığımda aniden düşünmeyi bırakıp harekete geçtim. Bu ilk başta çok zor oluyor ve cesaret istiyor ama her seferinde daha kolay bir hâl aldığını farkediyorsunuz. Tıpkı aniden soğuk duşun altına girmek gibi. Zor ama bunu yapabildiğinizi gördüğünüzde kendinize olan güveniniz daha da artıyor.
    2 ...
  5. 399.
  6. Psikoloklar senin yaşadığın hastalığı yaşamadıkları için yaptıkları çoğunlukla sahte ve para için oluyor. ilaçlarda bu konuda çözüm getirmez. Bu konuda insanın içinden çabalamak istemesi geliyor. Bu konuda sosyal fobisi olup tamamiyle kurtulan kişilere danışmak çok daha mantıklı eğer endişelerle dolu bir insansan biraz rahatlatmaya çalışmak lazım
    1 ...
  7. 398.
  8. Bu yazıyı telefonun not defterine yazıyorum. Olur da içimden geçenleri yazabilirsem, tamamlayabilirsem, kelimelere dökebilirsem sözlüğe ilgili başlık altında atacağım.
    iş bu entry iç dökme amacı da içereceğinden dolayı uzun olabilir. Okumak istemeyenler ve derdini hoplatayım, insan içine çık düzelir diyecek tayfa yavaşça sol frame’de gezinebilir. Kalp kırmayalım olur mu? Hayat kalp kıracak kadar uzun olmayabilir.

    Okul-ev arasında gelip giden birisiyim. Evden çıkıp okula gelene kadar telefonla uğraşırım. Bir şey de yaptığım yok aslında. insanlarla göz göze gelmemek, muhatap olmamak için yaparım bunu. Sınıfa geldiğimde ise kimseyle muhatap olmak istemem çünkü birisi bir şey dediğinde, konuşma başlattığında elim ayağıma dolaşacak, kelimeleri cümleleri yuvarlayacağım ve rezil olacağım diye düşünürüm. Hoca derse girdiğinde göz kontağı kurmaya çalıştığında gözlerimi kaçırırım. Sınıfta hoca rastgele kişi seçip soru sorduğunda, ingilizce ya da herhangi bir paragraf okutturduğunda “inşallah beni kaldırmaz” diye söylenirim içimden.

    Sınıfta 2-3 tane sürekli muhatap olduğum insan var. Okul çıkışında ne yapalım, nereye gidelim diye konu açtıklarında beni kafelere, saçma sapan mekanlara beni zorla sokacaklarını bildiğim için kaçacak delik arıyorum. “Eve gidip uyuyacağım, halsizim, uykum var, üşeniyorum” gibi bahaneler kullanıyorum ama genellikle işe yaramıyor. Neden mi yaramıyor? Çünkü ben insanlar kırılmasın, üzülmesin diye kendimi arkaplana atıyorum. Israrlarına fazla dayanamayıp zorla da olsa gidiyorum gönülsüz bir şekilde. Elime telefonu alıp put gibi oturuyorum gidilen mekanda. Kalabalıktan, insanlardan rahatsız oluyorum. Terliyorum, bunalıyorum. Bunu çok kez onlara söyledim ama şaka gibi geliyor onlara. Belki bunu da bahane sanıyorlar... anlamayacaklar hiçbir zaman.

    Seneler önce ilk üniversitemdeki arkadaşım “bodruma gidelim mi lan, değişiklik olur” tarzında muhabbetlere girdi. Ben de içimden gelmeyerek kabul ettim. Aslında bu benim için çok iyi olurdu ama ben o kadar girişken birisi değildim. Tur ile gidecektik ve ben son taksidini ödemiştim. Türlü bahaneler ile ekildim ve tek gitmek zorunda kaldım. Yol boyunca “ulan ben oralarda ne yapacağım tek başıma” soruları ile kendimi bitirdim. Otele varıldı. Herkes elinde valizler ile check-in bekliyordu. Ben ise kalabalığa dayanamayıp bahçeye açılan kapıdan geçip oradaki bahçe koltuğuna oturmuştum. O aralar ne oldu pek hatırlamıyorum ama benim gibi tek gelen birisinin olduğunu ve aynı odada kalacağımızı öğrendim. iyi de bi çocuğa benziyordu. O da orada birileriyle tanışmıştı. Topluca kaynaştık. Benim için çok zor oldu ama başardım. En azından yalnız değildim. ilk konakladığım otel burasıydı ve hödükler ile geldiğimiz için bana işleyiş hakkında bilgi verilmedi. Ya da verildi ama ben yabaniliğimden dolayı köşe başlarında poğaça kemirirken kaçırmış olabilirim. Evet otelden çıkıp poğaça falan bulup onları yemiştim. Olaya gelelim. Geceleri disko, bar girişlerimiz ücretsizdi. Evet ben de peşlerine takıldım. Tanıştığım kişiler kız bile düşürmüştü. O kızlar da yanımızdaydı. Çocuklara dedim ki ben sizin yanınızdayım ama ayıp olmuyor demi lan? Falan diye sordum kızları belirterek. Olur mu öyle şey vs muhabbetleri olmuştu. Her neyse. Millet uçuyor, müzikler, danslar, ışıklar havalarda uçuşuyor. Masadaki herkesten hadi oyna, dans et uyarıları geliyor ama ben ayıp olmasın diye yerimde sallanıyor, adnan oktar tarzı saçma hareketler yapıyordum. Omuz atıyordu kız bana ayak uydur diye. Ama yabaniydim ben. Yamyamım ben lan.

    Geç kalınan derse giremem. O kapıyı çalıp, tüm gözler üzerimdeyken ben hocaya tek kelime laf edemem. Bu yüzden boş sınıflarda bokunu yemiş bülbül gibi oturup dersin bitmesini beklemişliğim var. Aynı durum vize, final gibi sınavlarda da geçerliydi. Geç kaldığımda sınıfın kapısına kadar gelip geri dönüyordum.

    Acabalar? Evet ben bunlarla boğuşuyorum. Sevdiğim insanlara zarar mı gelecek, bir şey mi olacak? Birisi mesaj mı atacak? Kiminle konuşuyor bu? Son görülmesi neden 03:33? Ben 01:21 de yazmışım ama onun son görülmesi neden 01:25. Ve neden cevap vermemiş? Birisine yazıp bana yazmadan mı çıkmış? Acaba bana yazmıyor da kiminle ne yapıyor? Acaba beni umursamıyor mu? Acaba kötü bir şey mi yaptım? Acaba kötü bir şey mi olacak? Gibi düşünceler beni mahvediyor. içim içimi yiyor. işlerim rast gitmiyor. ilişkilerim mahvoluyor.

    insanların samimiyetsiz, menfaatçi, yapmacık, fırsatçı, ikiyüzlü olmasına dayanamadım ben. Kendimi çektim. O kadar çok çekmişim ki adapte olamıyorum. Eski yaşantımda belki çok alkol içiyordum, belki çok pislik çevrem vardı, belki insanları üzüyordum ama mutluydum. Şimdi benim istediğim huzur, mutluluk, neşe. Ben artık istemiyorum acabalarla boğuşmayı, kötü kötü düşünceler içinde boğulmayı, insan içinde kasılmayı. Huzur istiyorum, neşe istiyorum. Gelsin artık o huzur be.

    Not : çok kez tedavi amaçlı doktorlara gittim. Çocukluktan beri psikiyatrist geçmişim var ama bir sonuca varamadım. Ya başlarından savıyorlar, ya ilaçlar işe yaramıyor, ya ilaçlar yan etki yapıyor, ya da “amaaaan ben ilaçlara bağlı mı yaşayacağım, içmiyorum bundan sonra” diyerek biraktım ilaçları. Her defasında iyi hissettiğim zamanlarda da hastalık sonradan hortladı. Son gittiğimde de secita 10 mg verdi. Kullanıp tekrar randevu aldım ama aynı doktora sıra alamadım. Başka doktora gittim ama o da bir şeyden anlamıyordu. Aynı ilaçtan iki kutu yazarak yollamaktan başka bir şey yapmadı. Ben de ilacı bırakma kararı aldım. Tekrardan doktora gider miyim bilmiyorum ama tek bildiğim şey iyi olmadığım. iyileşmek istiyorum ama derdimi anlatamıyorum. 10 sorun varsa 2 tanesini anca anlatabiliyorum. Kağıda yazıp vereceğim az kaldı.

    Teşekkür notu : teşekkür eder, nickinizden öperim. Mutlu ettiniz bu yazımı okuyarak. Konu hakkında fikriniz, bilginiz, tavsiyeniz varsa bir mesaj kadar uzağınızdayım. Olur da cevap gelmezse öldü mü ulan bu herif demeyin. Uyuyorumdur ayı gibi. Uyanınca yazarım *

    Edit : imla.
    25 ...
  9. 397.
  10. Sf yi dibine kadar yaşamış biri olarak bundan kurtulmanın tek şartı var kendini sevmek
    Ve
    Bir hedef belirlemek eğitime önem vermek
    Benim sf nedenim kendimi diğer insanlardan çirkin ve aşağıda görüyordum lise çağlarında kafa bulunmaların çok olmasından dolayı
    Kısaca kendimi sevmiyordum ve sf laneti bir anda başladı noluyo la dedim ilk başka 4 ay sonra anlaşıldı paikayatrisylt tanıyı koydu
    1 sene sfli yaşadım evden sahile gidemiodum o derece kötüydü durumum
    .
    1 ...
  11. 396.
  12. Insanlardan tiksinmeme sebep olan bir durum. Hatta bazen sırf böyle olduğum için kendimden nefret edecek duruma geliyorum.
    4 ...
  13. 395.
  14. bu bende var ya. ne yazık ki var. kahretsin arkadaşlar çok doluyum ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. dur tanımımı yapayım da söyleyeceğim varsa eğer rahatla söylerim ardından.

    ilişkilerinizi, kariyerinizi, eğitim hayatınızı ve hatta tüm hayatınızı kaçırılmış fırsatlarla doldurabilecek güçte bir psikolojik rahatsızlık.

    tanımımı yaptım. başka söyleyecek bişeyim yokmuş. çok üzgünüm sadece bunu bilin yeter öptüm kib.
    8 ...
  15. 394.
  16. insanlardan kendimi çekmem sonucu asosyal olmuştum. Asosyalliğe de alıştığımdan dolayı sosyal fobimin oluştuğunu düşünüyorum. Evet garantiledim bunu. Gelişmeleri aktaracağım.

    Rabbimin, düşmanımın bile başına vermesini istemeyeceğim türken psikolojik rahatsızlık.

    Çık dolaş, insan içine gir diyen olursa gerçekten üzülürüm ve iyi şeyler söylemem. Asosyallik ile karıştırmamak lazım.
    5 ...
  17. 393.
  18. Aile baskısı daha doğrusu aşırı korumacı ebeveynler, ozguvensizlik ve sosyal fobinin en büyük sebebidir.
    4 ...
  19. 392.
  20. varlığına sevinilemeyecek psikiyatrik bozukluk. bildiğin bozukluk yani işlev kaybına neden olur dolayısıyla eğer sosyal fobin varsa bir topluluk içine giremezsin. hastalığın temel tanımı; kişinin sosyal ortamlara girmek istemesine rağmen dalga geçilme, hata yapma korkusuyla toplu ortamlara girmekten endişe duyması ve endişenin kaçınma davranışlarına neden olmasıdır.
    0 ...
  21. 391.
  22. iki tek e bakar. yanına bir düz de ekleyebilirsiniz *
    1 ...
  23. 390.
  24. Başlık altında çoğu insan tarafından yanlış tanımlanan psikiyatrik rahatsızlık. Elbette ağır vakalar çok zorlu ve yıkıcıdır. Birçok insan bu problem ile yıllarca hiç bir ilerleme kaydetmeden uğraşmakta ve gereksiz yere birçok farklı ciddi veya gayrıciddi tedavi metodlarına aşırı miktarda para ödemektedir. Sosyal fobi vakalarının büyük bir bölümü doğru psikoterapi metodu, doğru destek ile kontrol edilebilir. Keza panik atakları da kontrol altına almak mümkündür.
    1 ...
  25. 389.
  26. Gereksiz bir hastalık.

    Kardeşim dünyaya 1 kere geliyosunuz bırakın içinizden geldiği gibi yaşayın kim ne der rezil olur muyum diye düşünmeyin herkesin sosyal fobi olduğunu düşünün kimse birbiriyle iletişim kuramazdi. Sosyal fobi oldugunuz sürece hep eziklenirsiniz kimse sizle dost olmaz kimse çevresi olmayan iletişimi güçsüz biriyle muhabbet dahi etmez.
    0 ...
  27. 388.
  28. Sosyal kaygı bozukluğudur.

    Başkaları tarafından yargılanma, onlara rezil olma korkusudur en kısa haliyle.

    Sosyal hayatı ciddi derecede etkiler. Öyle ki sosyal fobisi olan insanlar sürekli kendilerini kontrol altında tutmaya çalışıp seslerini, hareketlerini hep büyük bir dikkat altında ortaya dökerler.

    Uzman desteği ile aşılabilir ancak ciddi bir sabır ve zaman gerektirir.
    2 ...
  29. 387.
  30. syal fobisi olan kişiler, diğer insanlar tarafından tuhaf, utanç verici veya gülünç olarak değerlendirilmekten kaygı duyarlar. Kendi davranışlarından (örneğin yürüyüşleri, yemek yemeleri veya konuşmaları) veya korktuklarının belli olmasından (örneğin kızarmak, terlemek veya titremek) utanırlar.

    Bu korku her zaman aynı şiddette değildir. Daha çok, hastanın gözlendiği veya değerlendirildiği durumlarda görülür, örneğin sınav ya da başkalarının da olduğu yerlerde konuşmak veya yemek yemek gibi. Ancak doğrudan insanlarla ilişki içindeyken de ortaya çıkabilir, örneğin yabancılarla veya karşı cinsten biriyle konuşurken ya da kendi üstü olan birinin yanındayken. Sosyal fobisi olan insanlar bu tür durumlardan mümkün olduğunca kaçınırlar veya şiddetli korkular eşliğinde bu duruma katlanırlar.

    Bu esnada sık sık bedensel korku reaksiyonları (örneğin şiddetli kalp çarpıntısı, mide bulantısı, ishal veya kas gerilmesi) görülür. Bundan bir panik atak meydana gelebilir. Sosyal fobisi olan kişiler, bir partner bulmakta veya kişisel becerileri yetmesine rağmen bir mesleği başarıyla icra etmekte genellikle zorlanırlar.
    3 ...
  31. 386.
  32. DSM 5’ e göre artık adı ‘Sosyal Anksiyete Bozukluğu’ olan psikolojik bir rahatsızlık.
    1 ...
  33. 385.
  34. Eleştiriye kapalı ruh haline sahip kişilerin kuruntusu.
    6 ...
  35. 384.
  36. Bir araştırmaya göre türkiyede üniversiteli gençlerin yüzde yirmi dördünde görülen ruhsal sorun.
    2 ...
  37. 383.
  38. Sosyal fobiliğin ilacı gene insanların arasına karışmaktır. Yalnız oldunuz mu daha da üstünüze gider bu sorun. Derhal kafa dengi bir arkadaş bulunup onunla kalabalığa karışmak lazım. Atlatılır.
    6 ...
  39. 382.
  40. aşırı düzeyde olmasa da şahsımda da bulunduğunu düşündüğüm fobi.
    zira pek çok yönüm olduğu gibi sosyal yönüm de oldum olası eksik kaldı. pek toplu ortamlara girmem, uzun süreli irtibat kurmam.
    zira bu fobiye sahip olanlar eleştirilecek, kınanacak bir şey yapmaktan korkabilirmiş. bende o değil de söyleyecek söz bulamayacağım diye endişe ederim ben de.
    3 ...
  41. 381.
  42. aşırı düzeyde olmasa da kısmen bende de olduğunu düşündüğüm bir fobi.
    0 ...
  43. 380.
  44. daha havalı bir isim isterseniz "sosyal anksiyete bozukluğu". bunu yaşayan insanların sayısı az değil. zamanında ben de yaşadığım için ekstradan bilirim ne kadar iğrenç olduğunu. tedavi olmak istemiyorum kendim yenmeliyim diyen vatandaşlar varsa bir iki tavsiyem var. kendimi sosyal ortama sokup korkunun üzerine gidicem derseniz sizde kaygı uyandıran durumların listesini yapın küçükten büyüğe doğru ilerleyin. ve kaygı azalmadan kaçmayın. her kaçış bir sonraki kaçışın zeminini hazırlıyor. kendinizin dışarıdan nasıl göründüğüne odaklanmak yerine ortamdaki insanlara dikkat kesilin. her ayrıntıya dikkat edin ki kendinize odaklanmak zorunda kalmayasınız. ve en önemlisi paylaşın. bende sosyal fobi var demekten çekinmeyin. böylece insanların beklentisini düşürür ve rezil olma korkunuzu hafifletebilirsiniz. bu tavsiyeler tadavi etmez ama en azından bu illeti daha katlanılır yapar.
    3 ...
  45. 379.
  46. Bir odaya girdiğinizi ve orada bazı arkadaşlarınızı ve meslektaşlarınızı gördüğünüzü düşünün, birden yere doğru bakıyorsunuz ve üzerinizde hiçbir giysinin olmadığının farkına varıyorsunuz.Sosyal fobisi olan kişilerin bir toplumsal durumla karşılaştıklarında hissettikleri.
    10 ...
  47. 378.
  48. iyi bir psikoloğa gidilmesini, olabildiğince de ilaçsız tedavi yöntemleri talep edilmesini önerdiğim fobidir. Sosyal bir varlık olan insanın bu sosyallikten çekinmesi dipsiz kuyu gibi bir şey. insanlarla Doğru şekilde iletişim kurabilmek önemli.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük