Mevsimler arasında her insana en sanatsal görünen mevsimdir. insanlarda fotoğraf çekme, düşünme, duygulanma, aşık olma, kitap okuma ve hüzünlenme isteği uyandırır.
Sonunda gelmiştir ağzını yediğimin mevsimi. Yazın sıcak, yapışkan, laubali nefesini ensemizden çekip serin havasıyla rahatlattı bizi. Hem zaten En güzel şarkılar sonbaharda dinlenir, en güzel şiirler sonbaharda okunur, biraz güzel aşklar sonbaharda yaşanır.** Beş ay sürse niye bitmedi bu mevsim demem. Sabaha kadar seni anlatabilirim. Canımsın sonbahar.
vivaldi'nin dört mevsim konçertosunun bir bölümüdür.* paltosunun, montunun yakasını kaldırıp hızla yağan ince yağmura karışmayı sevenlerin mevsimidir ayrıca. ayrılıkların mevsimi.
mevsimlerin en güzeli. evet belki bir kış değil ancak sıcağı pek sevmeyen ve kaban, mont, bot tarzı kıyafet türevlerini sevmeyen bünyeler için ideal mevsim. spor ayakkabılarınızı giyerseniz, olmadı hafif bir hırka alırsınız üzerinize ve kimsr dik dik bakmaz. belki yağmur yağar, hafif soğuk bir rüzgar eser ve artık kış gelir.
tanım: Sonbahar, yaz ile kış mevsimleri arasındaki mevsimdir. Güz, Hazan ve Bağ bozumu isimleriyle de anılır. Kuzey yarım kürede Eylül, Ekim ve Kasım; güney yarım kürede ise, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına denk gelir. *
en sevdiğim mevsim. en hüzünlü mevsim. insan ister istemez biraz duygusal oluyor güz zamanı. o yaprakların sarılığı hem insana güç verirken hem de dibe vurduruyor sanki. sonbaharı seven insan, gerçekten de en asil duyguların insanıdır sözlük. aşık olacaksanız bu mevsimde olun.
sonbahar rüzgarı götürsün tüm kırıntılarını ayrılıkların sarı solgun yapraklarla ve kuş göçleriyle beraber uçsun özlenen güzel anılar ki tertemiz başlangıç umutlarına bıraksın yerini kırgın kalpler ... Çünkü hüzün temizleme mevsimidir aslında sonbahar olmasaydı niye yağsındı deli yağmurlar...
En sevdigim mevsim. dogustan bagliyiz sonbaharla. bu mevsimde dogmusum. bu mevsimin cocuguyum. en guzel anilarim, en mutlu oldugum zamanlari bu mevsimde yasadim cogu zaman. seviyorum o hüznünü o masumiyetini. seviyorum doganin sarinin ve kahverenginin tum tonlarina burunmesini. dökülen yapraklari seviyorum, hafiften baslayan yagmurlarini, o yagmurda islanisimi. daha bir seviyorum yürümeyi sari sari yapraklarla kapli yollarda. cam kenarinda ictigim bir kahvenin, cayin daha bir anlami oluyor. yazin o hareketliliginin yerini suskunluga, sessizlige birakisini seviyorum. hafiften esen rüzgarini seviyorum, topragin o farkli kokusunu seviyorum. dalip gitmeyi seviyorum cocukluguma. yapraklari yerlerden avuc avuc alip havaya firlattigimiz yapraklardan yagmurlar yaptigimiz zamanlar geliyor aklima. ilkokulda ozene bezene kara kalemle cizmeye calistigim sari yapraklari dusunuyorum. ögretmenimin cok begenip sergiye yolladigi. kardeslerim geliyor aklima. agaclari sallayip dusen yapraklarin altinda gözlerimizi kapattigimizi düslüyorum.
seviyorum sonbahari. hatirlattiklariyla, yasattiklariyla. yeni baslangiclar geliyor aklima. ben gibi sonbahar, birbirimize benziyoruz. ne de olsa ben bir sonbahar cocuguyum.
köpek gibi bir yalnızlığı üzerime salar her geldiğinde. yalnız gelmez. beni yalnız bırakır ama o hiç yalnız gelmez. özellikle eylül'de yapılan tüm eylemlere bir anlam yükler. daha fazla cem adrian dinletir. daha fazla sigara bitirtir. hatirlamaya zaman buldurtur. ama en fazla eski esyalara sarilabilirsin... ne birini arayabilirsin ne de kendini sevebilirsin. artik belki de arayamiyorsundur birilerini...
türk sinemasının protest filmlerinin modern temsilcisi olan, son yıllarda izlediğim en iyi türk filmi. senaryo, kurgu, oyunculuk gerçekten çok kaliteli. kesinlikle tavsiye edilir.