bu ülkenin 36 yaşında bir bireyi olarak ilk kez bu kadar sahipsiz hissettim kendimi.
ülkeyi yönetenler ekranlara çıkıp "3 ay fatura vs yok, kredi ödemelerinizi faiz vs istemeden öteliyoruz, maaş-gelir kesintisi olanların %80 kısmını biz tamamlıyoruz, siz 2-3 ay evinizde kalın sağlıklı olun elbet çalışıp devlete olan borcunuzu ödersiniz" diyemiyorlar...
"herkes kendi ohal'ini ilan etsin" ne demek abi, siz milletle dalga mı geçiyorsunuz? vatandaş işe gitmek zorunda, sen gitme kaybını devlet olarak biz karşılayacağız diyemiyorsun ve utanmadan çıkmış kendi ohalini ilan et diyorsun. senelerce vergi verdiğimiz ülke bize 1-2 ay bakamıyor yazıklar olsun size.
son sözümde bankalara her yıl milyarlarca lira kar açıklayan bankalar 2-3 ay kredi ötelemesi için bile faiz işletiyorlar, haram zıkkım olsun senelerce üzerimden kazandığınız paralar.
Kendi ohalinizi Ilan edin demek, özel sektorde calisanlara ya iș ya da ölüm demektir. Evde Kal isini kaybet, veya ise git öl. Sosyal devlet olsak, ozeldekilerininde parasını vermek zorundadiydi.
Kolay kolay gelmeyecek olan karardır. Kötü olan ekonomiyi daha kötü hale getirecektir çünkü. Devletin çok zor durumda kalmadıkça bunu ilan etmeye gücü olduğunu düşünmüyorum.
işler çığırından çıkmadığı müddetçe maalesef ilan edilmeyecektir,
Zira ülke ekonomik olarak özel sektöre kontak kapatma emri verecek kadar güçlü bir ekonomiye sahip değil ki açıkladıkları destek paketleriyle özel sektöre sağladıkları belli başlı desteklerle bir süreliğine de olsa bu inisiyatifi büyük şirketlerin eline bırakmış durumdalar.
Kamu bankaları, ertelemeler ve kredi onay kriterlerinde azalmaya giderken, özel bankalar nazlanarak da olsa bu furyaya dahil oluyorlar ki hala hiçbir şey açıklamayan özel bankalar da var.
Açıklanan ekonomik destek paketinin de diğer ülkelere göre hayli düşük olduğunuda göz önünde bulundurduğumuzda,
ayrıca bilim kurulu toplantısı sonrası açıklanan kararlarda radikal kararlar almak yerine tedbirin halkın kendi karantinasını sağlaması yönünde olduğunu dikkate aldığımızda,
Amaçlanan şeyin zaten sekteye uğrayan ekonominin iyice çökmemesi adına insanlara dikkat çağrısında bulunarak, özel sektöre de destek çıkarak ki nereye kadar işe yarar o da tartışma konusu,
Üretimin bir şekilde devam etmesini sağlamak olduğunu anlamak çok da zor değil.
Kısacası süreç bu şekilde devam edecektir kanısındayım..
arkadaslar virus nedeniyle pazartesi itibariyla isime son verilecek. bayram tatillerini de araya sokup 4 ay evde yatis verdiler.tam tarih vermediler 3 ay da olabilirmis.su an gonullu 80 kisi kaldik.kendi istegimizle calisan.digerlerini iki parcada eve yolladilar.
benimle birlikte 300 kusur kisi.odenecek bir ton kredi borcum var.
yasak yasak diye cildiran bos beles issiz insanlar olarak
bilmem mutlu musunuz.
gelip kredi taksitlerimi elektrik su faturalarini odeyecek misiniz merak ediyorum.
hadi ben bekar adamim beni bos verin cocuklari olanlar ne olacak daha onlara soylemedim.
cogunun gidecek kalacak yeri yok burada kaliyorlardi yatiyorlardi.
bizim ekonomimiz bunu zor kaldırır. sistem zaten kör topal ilerliyor bunun ilanı iyice çökmesi demek... öte yandan bizim insanımız devlet zorlamadıkça bazı onlemleri almıyor...
-Dünya Sağlık Örgütü’nün acil durum yetkilisi Mike Ryan, Kovid-19 salgınıyla savaşta halkların evde kalmasının yeterli olamayacağı konusunda uyarıda bulundu. Ryan, daha fazla test yapılması gerektiğini söyledi. BBC’ye konuşan Ryan, “Şu an asıl odaklanmamız gereken şey, hasta olanları ve virüsü taşıyanları bulup onları izole etmek. Bu kişilerin temas kurduğu kişileri bulmak ve onları izole etmek. Şu an sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili tehlike şu; Eğer güçlü kamu sağlığı önlemlerini şimdi almazsak, bu hareket kısıtlamaları ve sokağa çıkma yasakları kaldırıldığında, hastalığın tehlikesi yeniden fırlayacak” uyarısı yaptı.-
Ilan edilmesi lazım, ama bizim paralar geçiș garantili Köprülere yollara, musteri garantili havaalanlarina, ali agaoglu gibi kodamanlara gittigi için devlet ozelde calisanlarin maaslarini karsilayamaz. Bu yuzden onları kaderleriyle basbasa biraktilar. Hani ekonomimiz iyiydi, dünya bizi kıskanıyordu. Arastir bakalim bizi kiskanan almanya vatandașlari için ne gibi tedbirler almislar. Ayirdiklari butce ile bizim butce ayni mi? Öyle lafla dünya lideri olunmuyor Ben Icraata bakarim. Her gun her an tvlerde görmekten biktigim dünya lideri halkınin yaninda olup moral vermek yerine nicin susuyor.
merakla sağlık bakanının açıklayacağı bilim kurulu kararını bekliyorum. gelmesi muhtemel, bunun sinyallerini içişleri bakanı da verdi. Gelmediği takdirde biz bu süreci çok sancılı atlatacağız temennim kuvvetli yaptırımlarla bugünden itibaren sokağa çıkma yasağının verilmesi. Birkaç ekonomik önlem de alındı kamu bankaları kaynaklı, onları da aktarayım.
Şu anlık tam bir muamma olan hadise.
Metro durağında çalışıyorum. 2 saat önce bir uzman çavuş durağa gelip bilgi aldı. Kendisine sebep sorduğumda, yarın 3 kişi bu durakta görevliyiz bize emir geldi dedi. Bi alakası varmıdır bu durumla bilemiyorum.
geç kalınmıştır. " bakalım artarsa daha önlem alırız" mantığı ile önlem alınmaz. artmaması için başta alınır. mayıs'ta tüm dünya hemen hemen atlatacak bu illeti bizde atlatacağız ama getirileri daha doğrusu götürüleri ne yönde olacak herkes şüpheli. allah yardımcımız olsun.
iş işten geçtikten sonra bu yasak gelecek.
Neden mi?
Yaşanan toplu ölümleri kimse görmesin diye...
Bir yerde hükümetin bu kararı almamasına da sevinmek gerek.
Virüs ilk önce bu karara uymayan ve kendini karantinaya almayan cahil bilgisiz ben yaşlıyım diye beleş yaşamı sorumsuzluğu savunan, başkalarının hayatını hiçe sayan, kolonya el yıkama maske ile virüsü engellediğini sanan virüsten daha tehlikeli bu kitleyi vuracak.
Örn: Bir hafta içinde 100 kişi enfekte olmuş ise 2 hafta da 1000 kişi enfekte olması dünya sağlık örgütü tarafından virüse karşı kazanılmış başarı olarak görülüyor.
Biz bu oranı daha başlarda geçtik.
Bizde 17 Mart da 100 rakamına ulaşan virüslü kişi sayısı 22 Mart da 1300 lere dayandı.
17 Mart da 1 olan ölüm 22 Mart da 30'a çıktı.
Şu an salgın ve ölümler için henüz ısınma hareketleri desek yanlış olmaz.
Gerçekten italya'yı geçeceğiz ve italya kadar olsaydık keşke diye yaşadığımız durumu ileride fark edeceğiz.
Şu an acil ve yoğun bakım ünitelerinin salgına karşı yetersiz olduğunu herkes biliyor ve dillendiriliyor.
Salgın tepe noktasına gelince (böyle giderse 20 gün sonra) 60 yaş üzeri enfekte olmuş ve enfekte olmasa bile kronikleşmiş kalp damar solunum yolu hastalarına, genç olsa bile virüs nedeniyle ağırlaşmış vakalara devlet acil servisleri yoğun bakım ünitelerini kapatmak zorunda kalacak.
Kalacak ki yapılması gereken de budur. Kayıpları gidenleri değil de elinde olanları kalanları koruma yoluna gidecek devlet desek yanlış olmaz.
Gerçekten yaşanması muhtemel durumu (böyle sorumsuz insanlar varken kesinlikle yaşanacak) anlatmak size dünya savaşı Z filminde bir sahne gibi gelir.
Her şeyi yazamıyor anlatamıyoruz ama biraz akıl bilgi sorumluluk sahibi her insan bunu bilir, anlatmaya gerek yok.
Bir yerde devletin sokağa çıkma yasağını almamasını da destekliyorum.
Sorumlu insanlar zaten kendini mümkün olduğu kadar toplumdan izole ederek gönüllü karantinayı uyguluyor.
Çalışmak zorunda olanlar bunun bilincinde ve kendini mümkün olduğu kadar koruyor.
Bize bir şey olmaz diyen, hava güzel diye trafik yok diye kendini sokağa atan, dualarla dut bekmezi çeşitli kulaktan dolma yiyecek içecekle bir günde vücut direncini savunma mekanizmasını en üst seviyeye getireceğini, virüsleri öldüreceğini sanan cahil sürüsüne olan olacak.
Tabi ki kurunun yanında yaş da yanacak ama gelir gider dengesi açısından yine de sevindirecek durum.