tvdeki görüntünün kesilmesyle sadece dinleyeildiğim programdır. ilginç olan nokta ise arada bir ali kırca nın sei geliyor sonra alabildiine vuvuzela sesleri.
az önce biten kemal kılıçdaroğlu'nun konuk olduğu programdır. "recep beyin villasıyla benim kooperatif villamı takas edelim, onunkini kızılaya bağışlayacağımın sözünü burda veriyorum" demekle yine gereksiz bir villa polemiği açılmıştır. gürsel tekin'in de kendisinin yardımcısı olacağını kesin olarak açıklamıştır.
yeni jeneriği harika olmuş programdır. önce rock, sonra fasıl derken elektronik, caz gibi farklı tarzlarda çalıyor, en sonunda da orijinal haline dönüşerek sonra eriyor. doğa için çal'ı andırıyo ama olsun. başarılı.
harika bir program olarak sürmektedir. kimler geldi kimler geçti gibi tek cümleyle de özetlenebilir.
hrant dink'ten yaşar kemal'e, demirel'den aziz nesin'e, ahmet kaya'dan akın birdal'a... neler neler tartışılmış, konuşulmuş, programlara katılınmış, inanılmaz. çetin altan'ın iki oğlu mehmet ve ahmet altan'la bir araya geldiği programdan verilen kesit de çok hoştu.
format değiştirsede (ali kırca şiir okur gibi konuşuyor gibi) eskisi gibi izlenmeyecek olan programdır. çünkü artık konuşurken suya sabuna dokunmamak, birilerinin hoşuna gitmeyecek şeyler söylememek, eleştirmemek, kral çıplak dememek gerekiyor...
tartışma bülent ecevit üzerinden yürütülüyor.
burada ecevit'i sahiplenmeye çalışan zihniyet iktidarda olduğu dönemde kendisini emirleri fethullah gülen'den almakla suçlamıştı. ulan ne kadar tutarsız ne kadar terbiyesiz insanlarsınız siz. ergenekon sanığı haberal'ın hastanesinde günden güne kötüleşirken hastaneden çıktığında birkaç gün içerisinde iyileşmişti merhum. hatta bazıları kendisini öldürmeye çalıştıklarını bile konuşup yazmıştı. yaşınız o dönemdeki gazete yazılarını hatırlamaya müsait değilse bir yerlerden bulun okuyun.
sözlüklerde artık eskisi gibi rağbet görmeyen program. nitelik olarak bir düşüş olsa da yine de izlenmeli diye düşünüyorum. hani ülke gündeminin gerçeklerinden bir nebze de olsa haberdar olmak adına.
bu gece devam eden programda kılıçdaroğlunun ekonomi bakış açılı konuşmalarıyla sıkıcı olmuş program.adıyamanlı adamın konuşmalarına karşılık yinede sakin bir davranış örneğide göstermesi gerçekten bir sabır örneğidir.
tombul bir türbanlı hatunun sırf gevezelik olsun diye durmadan konuştuğu ve kafasındakini haklı çıkarmak için saçmalamakta çığır açtığı program. kemal kılıçdaroğlu için dötünü yırtıp bulduğu o önemsiz, konuşulmaya gerek bile olmayan bir iki söze karşılık aynı bünye rte'nin yaptığı bir sürü hırsızlığına dair tek bir laf söyleyebilir miydi acaba? ben cevap veriyorum, o tombul dötü yemedi. (bkz: uza)
