eskiden bir karizması vardı, "susamlı çıtır gevrek"; köşe bakkaldan aldığın 100gr. beyaz peynirin yanına bir de ince belli bardakta tavşan kanı çay oldu mu? keyfine doyum olmazdı o kara kuru taburelerin üstünde, sevdiğinin ellerini tutarken. şimdi her yer simitçi doldu, zeytinlisi, peynirlisi, sucuklusu, kaşarlısı, salamlısı çıktı mertlik bozuldu, lipton'lar ve earl greyler de yanında. bir zamanların öğrenci dostu sosyetenin modası oldu. neydi be o gunler! ben gevreğimi istiyorum, simitimi istiyorum, o buruk kokulu tavşan kanı çayların yanında.
orta okul ve lisede oynanan bir oyun. duvara yaslanmış bir kişi simiiiiiiiiiiit diye bağırarak kaçan arkadaşlarını yakalamaya çalışır. birisini yakalarsa yakalanan dayak yer, simit diye bağıran sesi kesilmeden bir arkadaşını yakalayamazsa ya da duvara dönemezse kendisi dayak yer. oyun genellikle yukarı çıkan müdür yardımcısının fırçası ile son bulur.
sadece turk halkinin tadini bildigi ve diger dunya ulkelerinin bu enfes tatdan mahrum oldugunu dusundugumde onlar adina uzuldugum ama yerken keyfini surdugum turk lezzeti. simit,peynir ve cay uclusune doyum olmaz.hele ki yurt disinda bir yerlerde sabah kahvaltisi diye onune konan seylerden sonra aklina gelen ilk seydir. ahhhh simdi simit olsada yesek.
izmirde kendisine gevrek denilir. susamlıdır. fırından yeni çıkmış, çıtır çıtır bir simide kim karşı koyabilir ki? en iyi dostu çaydır, bazen peynir de yoldaşlık edebilir. (bkz: açken entry girmek)
güzelim türkiye nin güzelim yiyecegi. en düsük gelirliden en zengin insana kadar herkesin severek yedigi, cayla muhtesem giden gevregi ve yumusagi olan muhtesem yiyecek.
çayla beraber tüketilince çok muazzam bir hal alan ve yiyecek birşey bulamadıgınız zaman simit alalım demenize neden olan ögrencinin ve aç insanın dostu güzel yiyecek.ayranla da süper gidiyor.