acayip bir gaz alarak yola çıkmak gerekir. lâkin başka birinin verdiği bir gaz değil, kendi kendinize ara gaz verip durmanız gerekiyor.
ilk 3 gün gayet güzel geçiyor, ağzınız sürekli kuruyor, iştahınız artıyor, su içmeye başlıyorsunuz (ki, aklıma gelmedikçe hiç su içtiğimi hatırlamam), yemeklerin kokusunu alabiliyor, çiçeklerin kokusunu polenlerinin kokusuna kadar içinize çekebiliyorsunuz, sigara içen birini yüz (100) metreden bile tanıyabiliyorsunuz.
şunu farkediyorsun, canın sıkılıyor. sigarayı herşeyin .rospusu, mezesi olarak kullanan biri için bu daha da bunaltıcı bir hâl alıyor.
kahve, çay, türk kahvesi içerken ya da yemekten sonraki ilk iki (2) dakika iyice panik oluyorsunuz.
bunları atlatmak zor değil aslında. atlatılabiliyor.
işiniz olmadığı ya da bilgisayar başında oyun oynadığınız, internette gezindiğiniz zamanlarda o kadar arıyorsunuz ki sigarayı tarifi inan ki çok zor.
...ve şunu kendinize kabullendiriyorsunuz. "sigara benim hayatımın en sıkıcı anlarını gözardı etmeme sebep olan bir zehir."
bol bol kuruyemiş tüketiyor, yolda bekleyen f.hişeler gibi ağzınızdan sakız eksik olmuyor ve derin derin nefes alıp-veriyorsunuz.
aklınıza getirmemek mümkün değil, aklınızdan çıkmıyor çünkü. sadece ertelemeye özen gösteriyorsunuz.
hâlâ daha bırakma çabası içinde olan biri olarak söyleyebileceğim birkaç şey var.
sizi eglendiren şeyleri izleyin, dinleyin, okuyun... (mesela uludagsozlukteki "$ukela" entryleri okuyun)
komedi dükkanı izleyin, çok samimi bir arkadaşınızla msn'de acayip, saçma sapan geyiklere girin, bol bol küfür edin, yalnız kalmamaya özen gösterin...
kabak çekirdeği bu yolda ilerlemeniz için biçilmiş kaftan diyebilirim... alışkanlık kazandıktan sonra günde 2 paket tüketmeye başlayabilirsiniz, dikkat etmeniz gereken elinizde tutup öyle çitleyin, ağzınızın içinde dudak ve diş arasında yemek daha lezzetli ama bir zaman sonra alt dudağınızın iç tarafı hissizleşiyor, tuzdan ince deriler soyulmaya başlıyor.
gazoz için, sıcak içeceklerden olabildiğince uzak durun. çayı şekersiz için, çünkü o zaman sigarayı pek aramıyorsunuz.
nescafeyi sigarasız içemeyen biriyseniz (benim gibi) nescafe 3 in 1 içmeyin (!) bu en katı ve kati kuraldır.
kıyafetlerinizin ve en önemlisi ellerinizin sigara kokmadığını düşünüp mutlu olun ve bununla avunmayı öğrenin.
önceden yapılan hazırlıklar, "bu son paket abi sonra kesin bırakıyom" demeler asla işe yaramaz. bir anda eldeki sigarayı fırlatıp, "skerim lan sigarasını" demek işe yarar. kararlı olmak lazımdır.*
yaşamaktan daha zararlı olamayacak 'zararlı' bir maddeyi bırakma durumu. ama insan yaşamayı bile kendi isteğiyle, hür iradesiyle bırakabildiğine göre sigarayı neden bırakamasın ki.
ilk seferde 21 gün içmemiştim. 2. seferde sadece 7 gün dyanabilmiştim. son girişimimde ise bugün itibariyle yazıyla yüzaltı, rakamla 106 gündür içmiyorum sigara.
peki nasıl oldu da bıraktım? bu süreç nasıl gelişti. işte hikayem. ve meraklısına bir kaç küçük sır:
- öncelikle insani boyutlara sığmayacak derecede öksürdüğüm için çok afedersiniz g.t korkusundan bırakmaya karar verdim
- pakedi bitirdim ve bir daha almayacağım dedim. yüzaltı gündür her büfenin önünden geçerken gözüm sigara reyonunun genelde sol alt köşesinde bulunan camel natural a gidiyor ama namahreme bakmaktan çekinen mümin gibi ben de başımı çevriyorum. yoluma bakıyorum.
- yerden gördüğüm izmaritlerin -ki ülkenin her tarafında yerde izmarit görememe gibi bir lüksümüzün olmadığı aşikar. di mi?- ne kadar iğrenç olduğunu her seferinde kendime hatırlatmanın sigaradan soğumak için iyi bir yöntem olduğunu düşündüm. işe yarıyor.
- sevdiğim kızın, sigaradan nefret etmesi de çok önemli bir nokta. sigarayı bırakmak istiyorsanız sigara içmeyen hatta sigaradan nefret eden bir sevdiceğin, bu süreçteki etkisini siz siz olun gözardı etmmeyin. meraklısına not: kılıbıklıkla alakası yok adamın asabını bozmayın lan...
- sevdicek kadar önemli olmasa da aile faktörü var ki başa bela. hele babanız ve dedeniz sigara içmeyen insanlar ise aman diyeyim. sırf dillerinden kurtulmak için bile bırakırdım.
- artık ciddi ciddi sigara içen insanlar 2. sınıf muamelesi görmeye başladı. etrafımdaki herkes bana pslik gözüyle bakmaya baslamıştı dostlar. gerçi sigarayı humphrey bogart gibi karizmatik içerdim. ama o da yemiyor artık.
- ilk maddede de bahsettiğim gibi sağlık faktörü. sağlıktan daha mı önemli sigara.
eminim bu entry i okuyan ve sigara içen çoğunluğun yüzde 95 i yemişim sağlığını diyor. ama öyle değil işte gençler. benim gibi götünüz çıkana kadar öksürmeye başlayın sonra görürüm sizi.*
- en çok sevdiğim kız arkadasımdan bile daha çok severdim camel naturl i. çünkü onlar yokken bile sigaram vardı yanımda. hayır fakir debiyatı yapmıyorum lan. sigara içmeyi ne kadar çok sevdiğimi anlamanızı istiyorum.
şimdi 2 bahane var:
1.) la hayat zor, geçim derdi var. bi sigarayla rahatlıyoruz onu da cok mu görüyorsun?
lan mal. sigaraya verdiğin parayı geçimin için harca. ben sigaraya ayda 200 tl veriyordum. hem de öğrenciydim düşün.*
2.) seviyorum olum. aşığım. ama kavusamıyorum sevdiğime çok efkarlıyım. ben de kendimi sigaraya alkole verdim.
lan mal. biz de seviyoruz, biz de kavusamıyoruz. ama bu bahane değil. içmek için bahane üreteceğine, benim gibi içmemek için üretsene. sevdiğim kız sigaradan nefret ediyor. ağzına bile sürmemiş. ben de o hoşlanmadığı için bıraktım. benim bahanelerimden biri de buydu.
alkol konusuna gelmiyoruz. ona bi sonraki entryde değineceğiz.
evet dostlar durum budur. ben bıraktım şükür. entryme burada son veriyorum. bir sonraki entryimde alkolü bırakmak konusunu irdeleyeceğim. tabi önce bırakmak lazım ama. bırakınca yazıcam söz...
zordur, ancak hemen ense karartılmamalıdır. keşke başlamasaydım lafları artık yararsızdır. derhal işe koyulmak gerekir. unutmayın, azimle kalkan taşı deler, istenildiği takdirde imkansızı başarabilirsiniz. deneyin, yılmayın!
yaklaşık 5 hafta kadar önce yaptığım şey. 12 yıllık cayır cayır içiciliğin ardından ilk günler kolay olmadı, evet. ama, ne dedikleri gibi kendimi hasta gibi hissettim, ne de en az 3 ay boyunca gün sayanlardanım. yaklaşık olarak 8-9 gün kadar saydım, o zamandan zaman nasıl geçti bilmiyorum.
işin en önemli kısmı elbette, kesin olarak karar vermek. eğer sigarayı bırakıyorsanız herkese bıraktığınızı söyleyin. bu herkesin içinde sigaraya başladığınızı duyduğunda sizi feci kafaya alacak, dalga geçecek insanlar olsun. iş yerinde herkese anlatın, özellikle altınızda çalışan personel ve işçi varsa. yani başladığınızı duyduklarında size bıyık altından gülecek, aralarında dedikodu yapacak olanlara.
kendinizi sakın ama sakın kasmayın. "asla başlamamalıyım" modu insanı sigaraya başlatır. sigarayı bıraktığınız an, onun bittiğini kanıksayın. zaten bitmiş olan bir şeyin bir daha hayatınıza girme ihtimali olmadığını bildiğinizde sorun kalmıyor...
zamanla yarismaktir. evet yanlis okumadiniz. zaman, her zaman karsimiza cikan bir kelime. düsmanimiz gibi bakariz.
"sigara ile ne alakasi var?" denilecek olursa; cevabim:
sigara icmedigin zaman, icmemek icin sabrettigin anda, sürekli kac saat boyunca sigara icmedigini ölcmek icin saate baktiginda anlayacaksin.
4 yıllık full içiciliğin ardından, 34 gün önce kesin olarak yaptığım eylem. aradan 1 aydan biraz fazla bir süre geçmesine rağmen hala daha arada sırada bir boşluk hissediyorsunuz tarifi çok zor bir şey bu yahu. olayın ana fikri sadece istemek. isteyince yapılabiliyor gerisi hikaye ve özellikle benim gibi günde 1.5 paket sigara içen ve 1 saat sigara içmediğinde krizlere giren bir kişi yapabiliyorsa hemen hemen herkes yapabilir. nefes aldığınızı anlıyorsunuz resmen ya. müthiş.
edit: yukarı da bahsettiğim sigarayı bırakma serüveni 10-11 ay kadar sürmüştü. o tarihten bu yana da faal olarak içmeye devam ettim ta ki 2016 yıl başına kadar. hayatımda sigarayı 2. bırakma girişimim, şu an 14. günündeyim ve gayet güzel ilerliyor.
sigara içen her bünyenin yapması gerekendir. denemek gerekir. örneğin ilk etapta saatte 1 için , 2 gün sonrasında 2 saate çıkarın sigara içme süresini. göreceksiniz artık 2 saatin sonunda o sigara size anlam vermiyor artık , lezzetsiz geliyor. bu tamamen tiryakiler için kesin çözüm olabilir.
geceleri atıştırmak için buzdolabının kapağını sıkça açtırıp bu hareketin elektrik faturasına yansımasına sebebp olan güzel hareket. o derece hani.
edit: komple entiriyi baştan yazıyorum. üsttekini değil alttakini okuyun.
amaaan bırakayım da para biriktireyim, 10 yılda sıfır araba sahibi olurum diyenler geceleri buzdolabı kapağı açıp kapamaktan kabaran faturayla anca başa çıkabileceklerine emin olabilirler.
daha mutfaktan çıkmadan geri dönüp baktığım oluyor.