bugün

Yazarların sigaraya başlama hikayeleridir.

Babamı hiç sevmem ben kendi halinde bir adamdır etliye sütlüye pek karışmaz saçma sebeplerden kavga çıkarır, küçükkende annemi çok döverdi. Annem 16 yaşında evlenmiş 17sinde bir kız çocuğuykende anne olmuş biraz psikolojisi bozuktur aslında yarı deli.. uzak durmaya çalışıyorum ama yine de ben küçükken beni koruyup kolladığı gibi şimdide ben onu korur kollarım.

Neyse sigaraya nasıl başladığımı anlatıyordum ben. Annemin ablası ki benim teyzem olur ve eniştem 2 sokak ötemizde otururlardı.. beni kendi çocukları gibi severlerdi, zaten kendi çocuklarıda yoktu kimseye söylemezlerdi ama deli gibi kendi çocukları olsun isterlerdi.

eniştem çok severdi beni, babamdan çok babalık yapmışlığı vardır bana.Adam gibi adamdı o biraz güçlü kuvvetliydi senelerce tarlarlarda çalışmanın gürbüzlüğü vardı. onu tanımayan çocuklar korkardı ondan ama aslında tanısalar o kadar iyiydi ki. babamın bir kere saçımı okşamışlığı bile yokken eniştem beni alır hala hiç unutmadığım gezimtelere çıkarır hikayeler anlatır hatta benimle çocuklar gibi top oynardı. babamdan daha çok gülümserdi bana. annemle babam kavga ederlerse hemen teyzemlere yollarlardı beni gece 2 sabah 10 farketmez giderdim bende. çocuk aklı işte ama bazen teyzemlere gidebilmek için babam kavga etsin isterdim.

ailemle hiç yapmadığım şeyleri de onlarla yaptım teyzem beni kucağına alır eniştemde teyzeme sarılır beraber saatlerce film izlerdik lan hani şu amerikan filmlerindeki mutlu aileler var ya onlar gibiydik.

sonra büyüdüm tabii zaman geçti evde pek vakit harcamazdım boş vakitlerde eniştemle tarlaya gider yada teyzemle evde otururdum lisedeydik o zamanlar.
eniştemle saatlerce muhabbet ederdik.eniştem lm içerdi uzun lm. tezcanlıydı biraz muhabbet arasında 1 paket bitirirdi.

lise 2 yazı hiç unutmam dersteydim. teyzem aradı.. ilk beni aramış. enişten öldü dedi. fırladım sınıftan hoca felan arkamdan bağırmış ben duymadım bile yada hatırlamıyorum kendimi kaybetmek üzereydim koşmaya başladım içimde büyük bir nefretle koştum koştum eve kadar ki ev yürüyerek 2 saat mesafedeyken yarım saate ordaydım.

konu komşu annem babam herkes ordaydı. teyzem o kadar ağlamıştı ki artık sadece kan çanağı gözlerle etrafına bakıyordu hıçkıramıyordu bile öylece duruyordu.

1 ay öncesinde akciğer kanseri olduğunu öğrenmiştik eniştemin çok ilerlemiş hastalık dönüşü yok dediler.

mutfakta kimse yoktu mutfağa kaçtım masada eniştemin yarım paket lmsi vardı. uzun lm. hayır ağlamadım. lan bu adam bile bundan öldüyse, babam bile bundan öldüyse bende bu orospu çocuğu yüzünden öleyim dedim çıkardım paketten, yaktım sonra.

edit: Şu yazı için dil bilgisi dersi vermeye kalkan oldu. Alkollü yazılmıştır. Dil bilgisi siklenmemektedir.
bir olayı bir mevzusu olmayan hikayedir.mal gibi özendik 4 kişi bir winston paketine girdik okul tualetlerinde,öğlearasında yemek yenilen ucuz dönercilerde başladık.
17 yaşındaydım. annemin amcası o sene öldü. baba yarısı diyebileceğim bir adamdı. babamla yaşıt gibiydi. zaten annemin dedesi ile annemin babası bir ara çocuklar için yarışıyormuş. yani annem sondan iki halasından ve bir amcasından büyüktür. neyse babam yurt dışında çalıştığından dolayı benle çok ilgilendi. çocuğu benle yaşıttı. ve tek kardeşim dediğim adamdır şu ana kadar. lan o koca adam beyin kanserinden öldü. sigara kullanmazdı, içkisi de yoktu. çocuklarını çok severdi. ama yengeyi çok sevmezdi daha doğrusu sevemezdi fazla. bizim karadenizde bir laf vardır. ya sevdiğini alacaksın ya aldığını seveceksin. annemin dedesinin inadından dolayı sevdiğini alamamıştı. halasının kızını almışlardı ona. o asla kabullenemedi. bu psikoloji yedi, bitirdi o adamı. çok kişinin öldüğünü gördüm ama hiçbiri benden bu kadar şeyi alıp götürmedi. ağladım lan. sesim duyulmasın diye ağladım. yahu kafamdaki iyilik timsali bu adam ölemezdi. oğlunun yani kardeşimin yanına gittim. o hiç ağlamadı. daha çok sorumluluk üstlendiği için o gece çocukluğunu, gençliğini bırakıp artık yetişkin olmuştu. herkes cenaze için oradayken onunla birlikte karadenize gittik. daha doğrusu yürüdük. uzun yoldu ve bize eşlik etmesi için yanında dedesinden aldığı iki paket sigarayı da getirmişti...
bir sabah tedirgin düşlerden uyandığımda kendimi devcileyin bir tiryakiye dönüşmüş buldum.
arkadaşım içiyordu, Bende içeceğim amnk dedim ve başladım.ilk sigaram yeni harmandı.

pişman değilim.
Sevgilim yüzünden başladım.
Sevgili eski olalı aylar oldu, benim de sadık yarim onun başlattığı sigaram oldu.
fayt kılap izledikten sonra sigaraya başlayan ergen.
her şey fenerbahçeyle başladı. bursa'nın şampiyon olup fenerimin timsahı yattığı gün bir camel soft ile başladım bu illete.
çok duygulandım

ben de pasif içicilikten sonra bir baktım ki içmeye başlamışım malesef böyle acı bir hikayem yok.
lise sonda arkadaşımla bulabildiğimiz en kuytu marketten hırsızlık yapıyormuş gibi heyecanlanarak aldığımız black galleon'la başladım. kahve içerken bacak bacak üstüne atarak dünyanın tüm yükü sırtımızdaymış da anca böyle başa çıkabiliyormuşuz gibi tükettiğimiz bu sigara iki yılda iki paket gibi komik bir skora sahip olsa da mutluyduk.
Üniversiteye geldim, tekrar depreştim ama alışmaya niyetim yoktu. En hafifini istedim. Winston light.
oda arkadaşım, şimdiki en yakın arkadaşım, "hafifi ciğerlere daha zararlı." dedi. "ayrıca içine çekmiyorsun ki, dudaklarının tam ortasına koyuyorsun, ağzına dumanı doldurup aynı anda dışarı salıyorsun." görükle'de bir apart balkonunda ilk gerçek sigaramı içtim içime çekerek. Bir parliament. Yarım saat başım döndü. Sonra gülme krizine girdik.
haftada iki paket turuncu pall mall'la mutluyken, marlboro çok ağır ve iğrenç gelirken, şimdi günde bir paket muratti'yla mutsuzum ve her seferinde borçlarım bitince marlboro'ya geçme hayalleri kuruyorum.
Hayatımda içtiğim en güzel sigara ise nefret etmeme rağmen, hayatımın en güzel günlerinden birinde, bir apart bahçesinde ikram edilen bir camel'dır.
saygılar.
Kucuklugumde annem babam okey oynarlarken hep sigara icip gulerlerdi. Sonra kavga ettiklerinde de icerlerdi. Ben niye ictim bi ara bilmiyorum. Bir gun, tam icime cektigim anda hic bir tat alamadim, ne isim var bu tatsiz seyle yahu dedim ezdim. Lise 1 gibiydi. Ozentilik zamanlari.
ne zaman sigara muhabbeti dönse annem "asla benim verdiğim para ile sigara içemessiniz, içerseniz iki elim yakanızda olur" der dururdu. işte ben onu çok yanlış anladım lisede ilk paramı kazanınca sigara alıp 1 saate bir paketi bitirip, olaya dahil olmuştum.
benim başlamam şarttı.

annem tekel sigara fabrikasında işçiydi. fabrikada tütün sarıyordu sanki kendi içer gibi. ( alpay'a sevgiler.) ve hergün iş çıkışı onlara bir paket bafra sigarası veriyorlardı. zavallı kadın onları biriktirip tekel bayisine satıyordu. ayrıca sigarayı da ağzına sürmezdi. evde eski bir büfenin altında biriken sigaraları çalmak, mahallenin en pis ve ücra köşesinde içmek benim için tek adrenalin kaynağıydı nerdeyse. çocukluktan aşina olduğum bu başbelasına lise yıllarında arkadaş ortamına dahil olma duygusuyla tamamen başladım. 2 yıl önce aşkımızı bitirdiğim halde 4 aydır tekrar beraberiz.

2 saatte bir buluşuyoruz. aşkımız alışkanlığa dönüştü fekat her nedense kopamıyoruz işte.

seviyorum galiba ben sigarayı. çünkü insanı ayakta tutan tek duygu bağımlılık ve bağlılık.

(bkz: bu entry 18 yaşından küçükler için zararlıdır)
ilk okula baslamamistim daha. babam arada bir sigara verir. "goster lan amcanlara nasil sigara iciyorsun" diye ....50 yasindayim. basladigim illeti hic bir sekilde birakamadim.babam tabii ki 52 yasinda sigaradan vefat etti.bilader 46 yasinda akciger kanserinden mefta...sirami bekliyorum be sozluk. baslayani da, baslatani da sikeyim .
ben ilk içtiğim sigarayı bileğimde söndürmüştüm. 'Aşk acısı çekiyorum, yaralıyam hem de içinden' tripleri. Hepimiz bir ara salaktık ne yazık ki.
lise zamanı işte. halısahada yenilmiştik. baktım bizim tüm takım yere çökmüş içiyor. bana da verin lan puştlar dedim. bir ikisi yok mok dedi. bir tanesi çıkardı vigor verdi. yarıya kadar içtim vigoru. sonra attım amk. teşekkürler vigor. teşekkürler vigor veren kötü arkadaş. içmiyorum.
hiç unutmam kurban bayramıydı, okullar tatil. cok yakın bir arkadasımla taksime içmeye gidiyoruz. büfeye girdim paket aldim, o gunden beri de icerim. otlanma olayım yok cok tatlıyım.
kişinin sigara lanetiyle tanışma hikayeleridir.
(bkz: evlenmek)
gençlerin çoğuna sorsan sevgilimden ayrıldım ondan başladım der sanki bi bok varmış gibi.
içmiyorum ama başlıcamdır. az önce kız tarfından rededildim çok koydu.
Bir gün çocuğun biri sen git sen bizle oynayamazsın dedi.
bir kereden bir sey olmaz. klasik cumledir. bu oyunlara gelmedim mutluyum saglikliyim.
Bizim okuldaki orospu bi kız yüzünden gerci o zorlamamisti ben isteyerek içmiştim. Şimdi tabiki de içmiyorum ama bazen canim cok istiyor allahtan alabilecegim bi yer yok buralarda. Yine de siz siz olun içmeyin o zikkimi.
çocuğuz daha yere atılmış paket bulduk içinde bir tane vardı. üç kişi döndük.
Lise birinci sınıfta birgün okuldan kaçmışız yine. Girdik bir büfeye oturuyoruz. Saat daha sabahın sekizi. Rus bir garson vardı. Sekiz kişi olmamız sebebiyle iki paket marlboro blue ice aldık. Ben başta yakmıyorum tabi. Ondan sonra sigaraların hepsi sırayla yandan yanmaya başladı. Sigarayı da rustan alınca yaşında verdiği etkiyle orospunun sigarası yandan yanar geyiği başladı. Gırgır şamata derken bir baktım dumanla O YAPıyORUM.
(bkz: mübalağa)