parasına yetişemeyince bıraktığım madde. ama pişman mıyım, sorun hele. tabiki hayır. bir haberde bir düzenek yapmışlar görmesen akciğer, dersin. verdiler ağzına bir paketi tane tane. sonradan hani çocukluğumuzda tanıştığımız sobadan akan bir madde vardı, sobanın eklem yerlerine kutular yerleştiriliyordu halıya damlamasın diye. zift. resmen o aktı. bir an silkelendim ve kendime geldim. ne oluyoruz. dünyanın multi milyarderi bill gates'e komşu olsam ömür billah kullanmayacağım diye kendi kendime söz verdim. bakalım.
psikoseksüel gelişim sürecine göre. oral dönemdeki aile davranışlarının ilerki yaşlarda edinilebilecek olan sigara kullanımına etkisi oldukça fazladır.
Denilince aklıma ilk olarak Ezginin günlüğünden ''sigaramın dumanına sarsam'' şarkısı gelir. Sonra da yine ezgi'nin günlüğünden bir parça olan gemiler. Ah ulan.
neredeyse 10 yaşımdan beri içtiğim zıkkım, "zıkkım" sosyal mesaj kısmı olsun da lakin neredeyse ömrümün tamamını paylaştım, ne geceleri ne gündüzleri, ne sıkıntıları ne üzüntüleri, ne mücadelelerimde sarıldığım oldu. günde neredeyse 2 paketle artık sonum olacağını biliyorum, şu kirli, şu şerefsiz, şu orospu çocuğu dünyaya birşeyler bırakacak kadar zaman tanısa...
fizyolojik bir ihtiyaç doğrultusunda kullanıldığını kesinlikle düşünmediğim bir çeşit meşgale. kendi başına bir olgu olmakla beraber bir çeşit isyan ya da çıkış olarak kabul edilebilir. bir yalnızlık paylaşma aracı olarak kullanılan sigara, beraberinde birçok hastalık vb . kötü durumu getirse de vazgeçilmesi -herhangi bir futbol takımına bağlılıktan sonraki- en zor unsurlardan biridir. zira bağımlı olunması için en ufak bir sebep dahi yoktur. aksine külfetlidir. maddi, manevi ve fizyolojik açıdan olumsuz yönleri çoktur. günde bir paket sigara içen bir kullanıcının aylık sigara masrafı yaklaşık asgari ücretin yarısına tekabül eder. sabahın köründe içildiği takdirde koku yapar ve bunu kullanıcı dışında herkes farkedip kullanıcıdan tiksinir. ileri yaşlarda bıyıklarda sararma yapar (ki kullanıcı sarışınsa bu ona olgunluk dolu hava katar fakat her içici sarışın değildir). diğer yandan kalkmak üzere olan bir otobüse giderken otobüsün hareket alması halinde koşar gibi yapıp nefes nefese kalınca 'boşver birdahakinde oturacak yer de vardır hem' şeklinde kendini kandırmaya çalışır.
zaten kullanıcı (tiryaki de denebilir) sigarayı belli bir amaç doğrultusunda kullanmaz. fakat bu bağımlılığının altında yatan bastırılmış kompleksleri saklama amacıyla sigaraya edebi tanımlar yapar. sigarayı daha çekici hale getirerek yaptığının mantıksızlığını bir şekilde örtme yolunu seçer*. bu her defasında başarılı olur ve akciğer kanseriyle son bulur.
sonuç olarak ölüme meydan okuyor ayakları yapan kullanıcı, ölüme meydan okuyarak küçükyalı da oturan arkadaşının dördüncü kattaki dairesine çıkarken nefes nefese kalmasındaki tezatı bir türlü açıklayamaz. zaten böyle bir şeye ihtiyacı da yoktur. yasaklar tatlıdır.
kullananların kullanmayanları anlamadıkları "abi canınız sıkılmıyomu" gibi saçma sorulara sebep olan genelde ilk içildiği güne lanet edilen hazzı ve sağlık sorunlarını doruğa çıkaran, günaydın öpüşmelerine engel olan kahrolası bir maddedir.