sigara. biliyorum efendim kendileri şu hayattaki en boktan şey. kendisiyle tanışmam üniversitenin ilk yıllarında olmuştur. ayrılmıştım çocukluk aşkımdan. bi' anlık özentilikti, hevesti başladı. sonra ayrıldığım kızın ondan nefret ettiğini düşündükçe daha çok sarıldım ona. madem öyle deyip onu çıkardıkça hayatımdan sigarayı koydum. ondan her nefes çekişimde, eski sevgilim sanki eriyip gidiyordu kalbimden, havaya karışıyordu sigaranın dumanıyla. şimdi yıllar geçti. çocukluktu başlayışım da o anki düşüncelerim de. sonra çok insan geldi geçti hayatımdan. ama birşey değişmedi. her sigara yakışımda, o çakmağın ilk sigarayla buluştuğunda çekilen ilk nefes, o kız içindi. en derin çekilen nefestir benim için. sonra onu hatırlar, içerken onu anarım. şimdi bunları buraya yazarken fark ediyorum da o kız çıkıp gelse, ya sigara ya ben dese, bırakır mıyım sigarayı tartışılır. bırakırım der herkes, bilir nasılsa gelmeyecek, ama ben yine tartışılır diyeyim. ama gönül isterki çıksın gelsin. desin bırak sigarayı. ben de bıraksam. biliyorumki sigara kadar lanet birşey yok hayatta. belki de, belki de ben yaptığım hatalar adına yavaş yavaş intihar etmeyi deniyorumdur şu anda elimde tutuşan sigara ile...
hayatında hiç sigara içmemiş olanlar, sigarayı iradesiz insanların içtiğini düşünür ve kendilerini sigara içmedikleri için son derece iradeli olarak adlederler. aslen o iş öyle değildir efendim. asıl sigarayı bırakarak bağımlılıktan kurtulanlar iradelerini kanıtlamış insanlardır. *
zehirlenmeyi sevmektir . dumanı çekersin , nikotin beynine gider , eğer birkaç saattir içmediysen hafif bir başdönmesi yapar sonra nefesini bırakırsın , duman birbirine dolanarak atmosfere karışır . bırakması zordur çünkü çoğu zaman yanınızda ne bir eski dost ne de sevgili vardır , onların yerine bir duman çekersin sonra bir tane daha sonra bir tane daha .
yatak odasında içilmemesi gerekendir. **
uyurken daha derin nefes aldığımızdan daha çok zehirler geyiklerine girmeyeceğim. iğrenç kokuyor be, sabah o kokuyla uyanmak hoş olmuyor.