memleketimizin derin tarihinde, kahraman-hain sıfatları arasında, saniyede bir gidip gelen insanlardan biridir.
çerkez ethem, topal osman ağa, seyit rıza, şimdi hatırlayamadığımız daha bir kaç isim. işgal edilmiş, aynı zamanda içerde kandırılmış azınlıklar sayesinde bolca katliamın yaşandığı bir ortamda yaşamış kimseler.
bildiğimiz tek gerçek, her biri, resmi ordunun olmadığı, bitmiş tükenmiş osmanlının kaderine terkettiği yerel memleketlerinde kendi mücadelesini vermiş, çoğu da büyük başarı sağlamış, kurtuluşa giden yolda, önlerine çıkacak dikenlerin birazını temizlemişlerdir.
şimdi bizlere, kıçımızın üzerinde otururken eleştirsinler, savaş olduğu halde katil ilan etsinler diye vatan bırakmışlardır.
'75 yaşındayım, şehit oluyorum. Kürdistan şehitlerine karışıyorum. Dersim mağlup oluyor, fakat kürdistan ve kürtlük yaşayacaktır. kürt genci intikam alacaktır. kahrolsun zalimler, kahrolsun kahpe ve yalancılar.'
yıllarca fransızlarla iş birliği yaptığı söylenmiştir. oysa seyit rıza milli mücadeleye aktif olarak katılmış ve erzincan ın kurtuluşunda büyük pay sahibi olan insandır. fransızlarla işbirliği yaptığına kanıt olarak fransızlara gönderilmiş seyit rıza imzalı bir mektup gösterilir oysa bu mektup nuri dersimi tarafından seyit rıza imzasıyla yazılmıştır zira seyit rıza bırakın fransızca bilmeyi okuma yazma bildiği şüphelidir ve mektup şam dan yollanmıştır fakat o sıralar seyit rıza şam da bile değildir.kullandığı silahlar rus yapımı derler fakat ruslar bölgeden çekilirken (ekim devrimi sonrası) bırakmışlardır o silahları.
anlaşılan sisteme iman etmiş gürüh asla ideolojisinden sapma göstermeyecek. bu zavallılarca seyit rıza yine hain, birileri yine kahraman kabul edilecek. varsın öyle olsun. belgeler, gerçekler ortaya bir bir çıksın ve "ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu" cümlesi anlamını, hakk'ı şiar edinen gönüllerde karşılığını bulsun. mekanın cennet olsun mazlum insan.
daha çok pkkcı kesimin sevdiği adam baktılar ki 12 eylül'den ekmek yiyecemyecekler orada sağcı-solcu herkz vardır atatürk döneminden bir şeyler baulaım demişlerdir ve dinci şakirtlerde bunlara eşlik etmektedir!...
Mustafa Kemal'e kardeş kanı dökülmemesi için adeta yalvarmış ve hükümetin emrine perverde olduğunu, evladının, varının yoğunun hükümetin olduğunu hatta hükümete düşman olanın allah a düşman olacağını aşağıdaki resmi makamlarca doğrulanan mektuplarında dile getirmiş fakat mustafa kemal in tek adam olduğu, tek parti iktidarının tek güç olduğu düzmece mahkemeler tarafından idamla yargılanmış ve haksızca idam edilmiştir.
bugün cemevlerinde atatürk büstü ve posteri asan, kendi cellatlarına aşık olan alevileri gördüğümde inanın bana aklıma hep seyit rıza gelir. islami öğelerden sıyrılmak adına seküler düzeni destekleyen bugünün alevileri mustafa kemal i çok sever. bu ikircikli durum alevilerin sağlam bir blokaja oturmayan politik serüvenlerinin de sonucudur. bir alevi mustafa kemal i sever çünkü tutuklu yargılanan emekli orgeneral çetin doğan ın da dediği gibi; ''atatürk ten başka kullanacak neyimiz var?'' düşüncesi alevi kanaat önderlerinin düsturu haline gelmiştir.
nedense din tüccarı tayfasının da sahiplendiği, ingiliz iş birlikçisi bir haindir. ingiltere kraliçesine yazdığı mektupta görüldüğü üzere, zamanın 1 numaralı emperyalist devlet başkanının kıçını yalamıştır. kürt değil; zaza dır.
devletü alimiz, binlerce kişinin ölmesine neden olan bu murdarı asarak bu gün bile bunu yediremeyenlerin eline vermiştir.
en ilginci ise belgelerden açıkça görüldüğü üzere seyit rıza sünnetsizdir. sünnetsiz ve seyit: yerim böyle seyitliği...
her şeye karşın asılması oldu bittiye getirilmiştir. bunun sorumlusu ihsan sabri çağlayangil'dir ve anılarında atatürk'ün bu olay nedeniyle ona ne kadar sert çıktığını anlatmıştır.
vatan haini olduğu su götürmez bir gerçektir ama seyit rıza'nın tek ve en kötü özelliği bu değildir.
dersim isyanı sırasında zavallı marabayı kâh kandırarak, kâh zorlayarak askerin önüne atmıştır. yalnızca vatan değil aynı zamanda halk ve ulus düşmanıdır.
şimdilerde vatan hainlerinin adını temize çıkarmaya çalışan sürüsüyle satılmış insan görmekteyiz. işin en komik tarafı da bu insanların büyük çoğunluğunun dindar olması.
-devletin zor şartlarda o topraklara yaptırdığı okulu, hastaneyi ve hükümet konağının yakılması...
-öldürülen askerler ve devlet çalışanları...
bu satılmış yobazların mantığına göre dinde bunların yeri olsa gerek. sizin din anlayışınıza sıçayım. kendinizi kirlettiğiniz gibi islamı da kirletme peşindesiniz.
sağda solda belge muhabbeti yapanlar az bir namus, az bir şeref varsa işin bu kısımlarını da anlatsınlar. ama anlatmayacaklar. hatta utanmadan bu durumu yalanlayıp yazılı tarihe rest çekebilecek kadar delikanlıları bile var aralarında. zaten değerlerini ve geçmişini çıkarları için satan insanlardan başka bir şey de beklenemezdi.
kendilerinden başka herkesi hain olarak gören sözde vatanseverlerin saldırısına uğrayan dersim 38'in sembol ismidir. son sözünde dediği gibiben sizin yalan ve hilelerinizle basedemedim bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde egilmedim bu da size dert olsun gerçekten hala bile bazılarına bayağı bir dert olmuş bu yaşlı adam
ÖLÜMÜNDEN yıllar yıllar sonra bile hala bazı kendini bilmezlerin saldırısına uğrayan kişidir. babadır. idamdan önce son isteği oğlundan önce asılmaktır ama hayır son bir işkence ile oğlunun ölümü izletilmiş bir babadır.
seyit rızaymış, oh anasını satayım herkez adanın başına bir seyit ekliyor. kimdi lan bu adam kimdide kendine seyit diyordu. biraz araştırın bakalım seyit ünvanı kimlere verilir. böyle ağzı göt gibi sakalda görülmeyen heriflere verilmediğini gayet iyi biliyoruz kaldıki devlete başkaldıran bu vatan hainide bugün apoya yapıldığı gibi bazılarının amacları için kullanılıp yüceltilmek isteniyor.
hain olup olmadığı tartışmalarına girlmemesi gerekilen vatan haini. Çünkü onun hain olmadığını iddia edenler de vatan hainleridir. şimdi, vatan hainleriyle kim vatan haini, kim değil tartışmasına girmeye gerek yoktur. vatan hainlerine gerektiği şekilde davranılmalıdır.