sevmek

entry1054 galeri32
    545.
  1. gerçekten ama gerçekten beklentisiz olmak demektir.
    beklememektir sevmek.
    vazgeçmektir.
    sevmekten değil, o yolda devam etmekten vazgeçmektir.
    her şeyiyle, her haliyle kabul etmektir. o ses, o gülüş, o bakış, o koku; her şeyini kabul etmektir.
    kabullenmektir.
    mutlu olsun istemektir. valla.
    mutlu olsun.
    herkes yolunda giderken, "ben nasıl bi adamım da kimseye yaranamıyorum" diyerek yerinde saydırmasın, kendini bırakmasın istemektir.
    öyle kendi halinde kalmasın, öyle yalnız olmasın, susmasın, takmasın, "nolucek yea" demeye devam etsin istemektir.
    biri olsun, çok çok sevdiği, her şeyini ama her şeyini anlatabildiği biri olsun istemektir. ve bunu isterken kıskançlığı unutmaktır sevmek.
    sabretmektir sevmek.
    varlığına, yokluğuna, suskunluğuna, ağlamasına, gülmesine; her şeyine sabretmektir.
    gitmeyi bilmektir sevmek.
    sevdiğinin yara izlerine dokunmadan, acıtmadan, yormadan sessizce gitmektir.
    geri dönmeyecek şekilde gitmek, derinlere gömecek şekilde gitmektir.
    1 ...
  2. 546.
  3. ''Böyledir sevmek; gidişine küfrettirir, gelişine şükrettirir.''
    0 ...
  4. 547.
  5. Aşk kadar kolay değildi hikâyemden çıkan hisler. Bir ileri, bir geri savurdu bedenimi yıllarca. Onsuz olmak, onunla olmaktan çok daha güzeldi. Ne de olsa aşk dediğin, şu yüklediğimiz anlamlardan ibaretti. Belki onu gerçekten tanımış olsam bu kadar sevemezdim. Pinokyo`mdu o benim. Görüntüsünü bulup, içerisine bir ruh yerleştirdiğim… Herkesten ve her şeyden en kolay kaçtığım yerimdi benim. Ne gereksiz hırslara, ne de anlamsız egolarıma karıştırdım onu. Olduğu gibi sevdim, olduğu kadar tattım. O beni sevdi mi diye çok fazla düşünmedim. Benim onu sevmemle, onun sevgisinin ne alakası olabilirdi?

    O benim sonsuzluğum, ben ise onun için hiç bilemediği biri olmuştum. Sesimi duyuramadım, boğuldum. Sevgimi paylaşamadım, yoruldum. Aşkla beslenip, her seferinde ondan doğru doğdum. Aşkla büyüdüm ve sonunda yoğruldum. Eksileceğim korkusuyla adım atarken çoğaldım. Bu kadar sevebilmenin cesaretiyle ben “ben” oldum. Bir şey gördüm onun gözlerinde. Çok sıcak, tanıdık, aşktan ve varoluştan. Hiç inanmadım biteceğine. Bunu her nefeste dile getirmekten korkmadım. Benim aşkım o olduğu sürece değil, ben var olduğumca vardı… Anlamadı! Seni seviyorum demekle, yanında durmakla aşk olur sandı. Bana bir gün inanmadı, benim sevme tarzıma alışamadı...
    0 ...
  6. 548.
  7. Taşınabilir bir duygu değil ki bu sevmek,
    sevince kalkacak bir yer değil,
    oturup soluklanacak,
    ölecek bir yer arıyor insan...
    0 ...
  8. 549.
  9. 0 ...
  10. 550.
  11. sevmek, üstüne ne kitaplar yazılıp, ne sözler söylenmiştir günümüze kadar.
    peki nedir bunu üstün kılan.
    hayata tutunmak mıydı sevgi, işte tam burada hak veriyorum. bizler sevmeye muhtaç insanlarız.
    yaradışımız geriği ona tutunmalı ve ne olursa olsun bir şekilde sevmek zorundaydık ve seviyoruz da..
    mühim olan ne sevdiğiniz değildir, seviyor olmanızdır. bunu başarabilmişseniz bu hayatta bir yeriniz vardır demektir.
    zaten ben merkezimize kurulan "ayrımsallaşma"da tam burada kendini gösterir. bizler severek ayrıştık.

    rengi sevdik, diğer renkten ayrıştık, dini sevdik, diğer dinleri kötüledik, a'yı sevdik, b'yi yerdik.
    diğer bir sürü şeyin altında sevgi olduğu gibi ayrımsallaşmanın altında da sevgi vardır.
    sevmeyen bir insan başka duygularını çalıştıramaz. sevmeyi bilmeyen üzülmeyi tadamaz. mutluluğu, hüznü,
    özlemi bilemez.

    işte bu yüzdendir ki, sevmek, var oluş amacımızdır.
    12 ...
  12. 551.
  13. - neden öldürdün, hidayet?
    - seviyordum be abi!
    - nasıl seviyordun, hidayet?
    - deli gibi be abi! gün onunla ağarıyordu. ben susam helvası satarım abi gündüzleri. cebin de mis gibi simit kokuyor abi. gün onunla ağarır; onunla kararırdı. bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. abi, rüyada gibi yaşardım. her laf gelir gider ona dayanırdı. insanlar bana bir laf söylerdi. o ne cevap verebilir, diye düşünürdüm. bir şey alacak olsam o alır mıydı acaba? derdim. bir şey yesem içime sinmezdi. biri yol sorsa o gösterir miydi diye kafama sormayınca ve içimde o, yol göstermeyince aptal aptal bakardım. bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel şeyden.
    - ismi neydi?
    - pakize.
    - sonra hidayet?
    - sonra abi... hava kararırdı. susam helvalarını kahveye bırakır, iki bardak şarap içmeye koşardım. afyon mu katardı pezevenk meyhaneci nedir, içer içmez pakize karşıma dikiliverirdi capcanlı, ısıcacık.
    - sahiden mi?
    - yok be yalancıktan, hulyadan be abi! artık konuşur dururdum abi.
    - sus, gelen var, hidayet.

    böyledir sevmek
    0 ...
  14. 552.
  15. kolay olandır, bir nedenin olmasına gerek yoktur çünkü sevebilmek için. kişi sınır tanımaksızın sevebilir herşeyi ve bir nedeni olmamaksızın. seversin ve seviyorum dersin bu kadar basittir. kötü duygular gibi karmaşık değildir .

    karşılık beklemeden olanı mutlu eder insanı, öylesine sevmektir işte bu. çoğu insan belli edemez sevdiğini, bazen söylemek gerek belkide seni seviyorum diyebilmek.
    0 ...
  16. 553.
  17. 554.
  18. 555.
  19. 556.
  20. lanet olası duygu. Hiç olmadığı kadar başın eğilir dilin tutulur. Aşağılanırsın yerin dibine batırılırsın köpek kadar değerin olmaz sevdiğin gözünde ama yine de kabul edersin herşeyi. Amına koyayım ben böyle işin benim gibi adamı bile çökerttin.
    0 ...
  21. 557.
  22. 558.
  23. Sevmekte bir sanattır. Içten gelir.
    0 ...
  24. 559.
  25. 560.
  26. 561.
  27. bazen fedakarlık gerektirir. neyse yapacak bir şey yok.
    0 ...
  28. 562.
  29. Karşılıklıysa samanlık seyran olur.
    0 ...
  30. 563.
  31. Hiçbir zaman siz istemedikçe elinizden alıncak bi şey değildir. tamamen bize ait negzel.
    0 ...
  32. 564.
  33. karşılık beklemeden sevmenin gerçek sevgi olduğu muhakkak. karşılıksız olanının ise ...

    Öyle bağlıyım ki ben sana,
    öyle ki benim sevgim,
    Sen haklı olasın diye, her haksızlığı üstlenirim…*
    2 ...
  34. 565.
  35. Sevmek, sabahları onu özleyerek uyanmak, yanındayken bile özlemek, o güldüğünde senin içinin gülmesi, o ağladığında senin içinin parçalanması kahrolmandır.Kendini kontrol edememektir. SEVMEK, yemek yemesine sevinmek , üşümesine dayanamamak, terlemesinden korkmaktır. Belki de bir anne - baba gibi sarıp sarmalamaktır SEVGi...Onu içten düşünmek, sen olmaktır SEVGi... Göz göze geldiğinde yüreğine kor düşmesine engel olamamak, beraberken dakikaların geçmemesi için dua etmektir SEVGi.... Gece yatağına girdiğinde onu düşünmek, dualarına onu da dahil etmek, kendinden çok onun için yalvarmak, dualarında ona da yer vermektir SEVGi.... Onunla sadece bakışmayı değil, elini tutmayı, sarılmayı, kokusunu hissetmeyi özlemek değil yıllar sonrasını düşünerek, onunla geçecek güzel yıllara tebessümle bakmak, onunla beraber yaşlanmayı istemektir SEVGi.... SEVGi NE PAHASINA OLURSA OLSUN HERŞEYi GÖZE ALMAKTIR.

    alıntı.
    1 ...
  36. 566.
  37. 567.
  38. 568.
  39. insanoğlunun belki de en zayıf noktası.
    1 ...
  40. 569.
  41. 6 harf sonrası boşluk.. derin yaralar, kalp kırar.. ne yokluğuna alıştırır ne varlığına.. gitmekte bir kalmakta..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük