güzel ve efendi gibi görülen karşı tarafın fahişe olduğunu görseniz bile yine güzel ve efendi sandığınız durumdur aşk. neyin görüleni algılamaya başlayınca iş işten çoktan geçmiştir. sonrası (bkz: acı).
bir sevmek bin defa ölmek demekmiş diyordu bir şarkı.
sevmek bir kere yer etti mi bir bünyede telafisi mümkün değil neticeler bırakıyor geride. sevmek ve sevilmek büyük müptelalık. iyisinden kötüsüne her insan sevmeyi sevilmeyi istiyor kendince. ve garip bir şekilde ölümü bile yenmeyi başarmış insan evladı evladını toprağa koyup yaşamaya devam edebilirken "artık sevmiyorum" şeklinde vuku bulan irade beyanının altından kalkamıyor.
her durumda...
sevmek kalbi yumuşatır, iyi gelir hem bedene hem de ruha.
son zamanlarda gerçekten hissedilmediği halde, hissediyormuş gibi gösterilen duygudur. hani derler ya nerde o eski aşklar diye, çok doğru aslında. artık sevgiyi laşkalaştırıyor insanlar. gerçekten sevginin hakkını verenler var tabi onlara lafım yok. sevmek gerçekten kalpten hissediliyorsa eğer kişiyi tamamıyla değiştiren devrelerine yakan eylem haline dönüşebiliyor. işin özü, sevmek güzeldir.
tek başına güzeldir. fakat ilişkilerdeki o sıkıntılar, ayrılık sıkıntısı falan filan derken insan istemez. hoş, kimse kapınızda sıra olmamaktadır zaten.