birini sevmek ihtiyactır, onu görünce heyecanlanmak, sesini duyduğumuzda konuşmasının şiir gibi gelmesidir, veya siz onunla uyurken o size sarılmış mışıl mışıl uyurken siz sırf o anı hissetmek, yaşamak için gözlerinizi kapatmıyorsunuzdur, bu ruhunu ona adamış olmaktır, kendını kandırmaktır, kendıne eziyet etmektir. bunu kendımıze biz yaparız, hazır bir beden bulup ruhumuzu ona iğnelerle iliştiririz. canımız iyice yanmadan vazgeçmeyiz. ama elbette biter, muhtemelen başka bir beden bulmanın yardımı ile.
yüksek olasılıkla birini giderek daha fazla sevdiğimizi düşünüyor olmamızın nedeni ondan onay alamadığımızı hissetmekten ileri gelir. eşitsiz koşullardan nedense iştahlanırız.
bu tür çukurlara saplanma eğilimine sevgi adı vermek uygun kaçmaz gerçi...
sensizlik bir ok gibi canıma saplanmalı
coşmalı yanardağlar kasırgalar kopmalı
aşkın bir zehir gibi kanımda dolaşmalı
elbette aşk dediğin böyle olmalı...
sevileceğini umduğun için sevmektir. seviyorsan eğer gerçekten, sonunda neden sevdiremeyesin ki kendini? değil midir sevgi kardeşlik dünya barışı önemli olan? ulan sevgi konusunda o kadar cahilim ki ağzımdan çıkan sözcük öbeklerine bak hele. sevmek zor iştir zor bunu biliyorum.
ahmakliktir evet aynen ondan. seni hic haketmeyen görmeyen farketmeyen birini seversin salak gibi sonunda ne olur üzülürsün sonunda ne olur onun gözlerindeki askin sana degil baskasina oldugunu görürsün demek ki neymis ahmaklikmis...