sevilen şiirin en vurucu cümlesi

entry2088 galeri31 ses1
    1793.
  1. Ben nereye gittimse bütün zulumlardı
    Bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
    Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
    Namussuz bir çağ bu biliyorsun

    cemal süreya-kanto şiirinden...
    1 ...
  2. 1794.
  3. En sevdiğim şiirin dizesidir; en sevdiğim şairin olmayan :

    "Kaldırımlar çilekeş yalnızların

    annesi; kaldırımlar içimde büyüyen

    bir insandır."
    1 ...
  4. 1795.
  5. Aklınla, şuurunla, hayâlinle bilirsin.
    Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın.
    2 ...
  6. 1795.
  7. Şiir bitti! Bozuldu ışıktan büyüsü duyguların 
    Korkunun da ucuzları türedi coşkununda 
    Erdem sığlaşıp özüne yabancılaştı 
    dal kuru, dalga uysal 
    Herkes her şeyin sahtesine alışkın..

    nihat behram
    1 ...
  8. 1796.
  9. şu muhteşem şiirin hangi bölümünü diğerlerinden ayırıpta şuraya yazayım söyle sözlük?

    geri gelen mektup

    Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
    Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...

    Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
    Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
    Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...

    Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
    Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
    Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
    Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki birer parçasıdır sende ilâh?ın,
    Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
    Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

    Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
    Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.

    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
    Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
    imkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

    atsız.
    1 ...
  10. 1797.
  11. Yanımdaki yastık hep boş kalacak.
    Dokunmamış olacak dudağıma başka dudak.
    Bıraktığım gibi diyeceksin her şey,
    Sen geri gelince savaştan,
    Sen geri gelince.

    Berthold brecht/ceviren-asım bezirci
    12 ...
  12. 1798.
  13. "Vasiyetimdir:
    Dalgınlığınıza gelmek istiyorum
    Ve kaybolmak o dalgınlıkta"

    (bkz: didem madak)
    (bkz: ah lar ağacı)
    5 ...
  14. 1799.
  15. beni sevmiyordun bilirdim,
    bir sevdiğin vardı duyardım.
    0 ...
  16. 1800.
  17. Hangi zorluğunu yenmemiş ki insanoğlu.
    4 ...
  18. 1804.
  19. Yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylan.
    1 ...
  20. 1805.
  21. hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin..
    1 ...
  22. 1806.
  23. boşunaymıs burukluklar
    aceleler, tezler...
    hesap kitap yanlışmış.
    yıllar boşuna geçmiş.
    ayrılıklar, hüzünler...
    şimdi pususundan bakan gözler bir başka.
    hesap kitap gerekmez
    var zararı hesapla...

    ömer hayyam.

    (cümleler...)
    9 ...
  24. 1806.
  25. sevdigim ikinci kadinsin sen
    o dogurdu sen öldürme.
    2 ...
  26. 1807.
  27. Ben sana mecburum sen yoksun.
    --spoiler--
    Belki de hiç yoktun.
    --spoiler--
    0 ...
  28. 1808.
  29. Kula değil,yüreğine sor beni.
    7 ...
  30. 1809.
  31. Bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin.
    Ama şunu da unutma!
    Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına.
    2 ...
  32. 1810.
  33. Geçmişim
    dile dökülmeyenin tenhalığında
    kaçırılan bakışlarda
    gündeliğin başıboş ayrıntılarında
    zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
    Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
    fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
    2 ...
  34. 1811.
  35. Yerin seni çektiği kadar ağırsın.
    kanatlarının çırpındığı kadar hafif.
    kalbinin attığı kadar canlısın...
    1 ...
  36. 1812.
  37. "sana gitme demeyeceğim,
    ama gitme, lavinia."
    (bkz: Özdemir Asaf)
    5 ...
  38. 1813.
  39. "Biz Yakup
    Biz gözlükten, taş hamurdan
    Ve beyaz çarşaflardan
    Ve biraz hiç çağrılmamaktan yapılmış
    Kurbağalara geldik."

    - edip Cansever
    6 ...
  40. 1814.
  41. Evet önümüz bahardır biliyorum
    leylaklar açacak biliyorum
    kiraz da çıkacak yakında
    iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
    sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da
    şimdilik bağışla.
    1 ...
  42. 1815.
  43. Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
    1 ...
  44. 1816.
  45. Rakıyı bol sulu içen
    Dokunmasın için değil
    Çabuk bitmesin diye devletimin tekel rakısı.
    1 ...
  46. 1817.
  47. Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten.
    Sen bitkin düşmelisin, koklamaktan bir çiçeği.
    1 ...
  48. 1818.
  49. Ben sana mecburum bilemezsin
    Adini mih gibi aklimda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle isitiyorum. Agaçlar sonbahara hazirlaniyor
    Bu sehir o eski istanbul mudur
    Karanlikta bulutlar parçalaniyor
    Sokak lambalari birden yaniyor
    Kaldirimlarda yagmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük