Hayatta ki en zor anlardan biridir. Bir an çıkarmak istersiniz çok kolay gelir ama o ikilem arasında defalarca gider gelirsiniz. Gözyaşları, hıçkırıklar içinde çıkarırsınız o kişiyi. Sevilen kişiyi çıkarmak o kadar kolay değildir. Bir gün ağlamakla bitmez hiçbirşey. Günlerce kahrolursunuz göz pınarlarınız kuruyana kadar ağlarsınız. Gözleriniz artık beyaz değil kırmızıdır.Sigara paketleri yetmez size. Kokusunu duyarsınız ruyalarınızda. Eşyalarına dokunur , yolladığı şarkıları tek tek dinlersiniz. Fotoğraflarına bakarsınız. içiniz , yüreğiniz , ruhunuz paramparça olurda tek kelime bile edemezsiniz. Artık yoktur hayatınızda ilk önce buna alıştırmaya çalışırsınız kendinizi oysa ki siz gitmişsinizdir. Bu kadar zor olmamalıdır. Ama daha zordur. Tam atlattım dersiniz. Artık herşey bitti , geçti. Aklınıza arada gelir. Fotoğraflara daha nadir bakarsınız ve eskisi kadar yoğun hissetmezsiniz. Bitmiştir ya artık ağlamaktan kuruyan göz yaşlarınız yerine gelir, yavaş yavaş nefes almaya başlarsınız. Derken birgün hiç olmayacak bir yer , hiç olmayacak bir günde görürsünüz onu. Hiç tanımamış , hiçbirşey paylaşmamış gibi geçer gidersiniz yanından . Sonra arkadaşlarınızdan duyarsınız bu hareketiniz ona dokunmuştur. O bilmez görene kadardır tüm burun dikliğiniz, görene kadardır unutmalarınız. iki gün , beş gün, bir ay kendinize gelemezsiniz. Aynı özlem krizleri devam eder . Zordur hayatınızdan çıkarmak sevdiğiniz birini. Hele ki 3 sene çok sevdiğiniz biriyse bu. Ama sonunda başarırsınız. Nefes almayı, gülmeyi, umursamamayı öğrenirsiniz. Ama özlem krizlerini asla engelleyemezsiniz.
mecburiyettendir. eğer sevdiğin insan seni sevmemiş yada sevmeyecekse başka bir seçeneğin yoktur. hayattan çıkarmak kolaydır fakat kalp ve beyinden çıkarılmaz. bir kere sevmişsin nasıl unutulur?
insan hayatının zor evrelerinden biridir. zordur elbet; fakat daha zoru yokluğuna alışmaktır; canından bir can sökülmüşçesine acı verir.
eğer ki bu hayatından çıkarma gereksinimi sevdiğiniz insanın size kazık atmasından dolayı ise, işte o zaman özlem yerini nefrete bırakır, nefretinizle çekersiniz acıyı. onca zaman herşeyinizi paylaştığınız, esirgemeden harcadığınız, yanından ayrılmadığınız belki de, sevmekten vazgeçmediğiniz insan sizi arkanızdan vurmuş, belki bir piç uğruna satıp yokluğa karışmıştır.
o günü beklersiniz; pişmanlıktan yanıp tutuşacağı, gelip gözyaşlarıyla özür dileyeceği o günü... bilirsiniz geleceğini, çünkü onun için çok şeyden vazgeçmiştiniz; biliyorsunuz geleceğini, çünkü gerçekten sevmiştiniz... ya da... belki de gelmeyecek...
çok da hayati bir mesele değildir ama insana sağlam koyar. kendine saygını kaybettiğini anlamaya başladığın an yani sevdiğin kişiyle yaşananların yalnız kaldığında pişmanlık vermeye başladığı ve napıyorum ben diye sordurduğu an alınan karardır. hayatından çıkarmaya mecbur eder. seversin ama gidersin yapacak birşey yoktur. böyle böyle büyütürler insanı işte.
Onu sadece hayatınızdan cıkarmaktır ,beraber yemek yıyememek , aynı yastıgı paylaşamamak , sınemaya gıdememek , otobuste ayakta bırbırıne tutunarak yolculuk yapamamak ,akşam kı anahaber bultenınde kı ılgınc konuların mızahını yapıp kahkahalar atamamak , dans edememek , elını tutamamak , gozune bakamamak, ..
ruh, beyin , kalp onu dışlamamıştır, o bütünlüğü hıç bozmamıştır . Onu onsuz yaşamayı sadece göze almıştır
ta ki sevdiğin kişiyle tesadüfen hiç ummadığınız bir yerde karşılaşıncaya kadar devam eden eylemdir. daha donra düşünüp yaptığı hata varsa bile unutup sarılmak istersiniz; fakat iş işten çoktan geçmiş olur.
koskocaman bir boşluk. düştükçe bitmeyen bir boşluk hatta. seviyorsun ama artık hayatında yok, hem de sen istediğin için. ama öyle olması gerektiği için, ilerde daha da fazla üzülmemesi için. isteyerek git dedin ama ellerini zor tuttun onu durdurmamaları için. pişman oldun, ağladın, kimselere anlatamadın ama sırf onun için onun gitmesine izin verdin ve bitirdin.
mecbur kalırsın buna. gerçekten. yapabileceğin her şeyi yapmışsındır. birlikte yaşamışsındır, binlerce kilometre uzakta bambaşka kültürlerde yaşamışsındır, sen o yokken bir dünya şeyi bir dünya insanla yaşamışsındır o da sen yokken bir dünya şeyi bir dünya insanla yaşamıştır buna rağmen sen onunla yaşamak istemişsindir bu andan sonra yaşayacaklarını. sen binlerce kilometre tepmişsindir onunla yaşamak için o binlerce kilometre tepmiştir seninle yaşamak için. bir yerden sonra farkedersin ki onun istediği bu imkansızlığı yaşamaktır, sen gerçekten bir imkan olsun istersin onunla birlikte olmak için onun için zorlarsın bütün imkanları ama sonunda görürsün gerçekten you want the sin without the sinner durumudur aslında onun için olay. sonra diğer yandan onunla imkansız birşeyi yaşamak için harcadığın gerçekten güzel gönüllere bakarsın, gerçekten seni sadece seninle olmak için seven ama senin bu imkansızlık için harcadığın ihtimallere bakarsın, hepsi o'ndan daha çok şey hakediyolardır ama sen hak ettiklerini verememişsindir onun ve onun senin beynini soktuğu ilüzyon yüzünden. evet ilüzyondur bu çünkü o aslında hiç kimseyi harcamamıştır bu imkansızlık yüzünden, birşeyler kaybeden sadece sensindir aslında ve bunun bir ilüzyon olduğunu bilen tek kişi odur, sadece bunu asla sana söylemez çünkü onun bu ilüzyona inanacak birilerine ihtiyacı vardır ve bunun bir ilüzyon olduğunu itiraf ederse gösterisine hiç kimsenin gelmeyeceği bir sihirbaza dönüşür.
bunu farkettiğin zaman, bunun bir ilüzyon olduğunu bilen tek kişi gösteriyi sunan kişi olmaktan çıktığı zaman, yani senin sahnedeki ipleri görmeye başladığın zaman sevdiğin kişiyi hayatından çıkarmanın elzem olduğu zamandır. çünkü artık sen de inanamazsın bu oyuna, besbelli birileri ipleri oynatmaktadır ve sen ipleri farkedene kadar büyülenmiş bir şekilde izlediğin oyunu ortasında terketmek zorundasındır artık çünkü senin için artık eğlenceli değil küçük düşürücüdür. çünkü ipin ucundaki sensindir.
karar vermekten kolaydır. kimi zaman gözlere perde iner, göremeyiz mutluluğu... zannederiz ki kötü herşey, yaşadığımız şeyleri haketmedik... o an kolay yol seçilir. karamsar ve asiyken kolaydır gidiyorum demek. asıl o andan sonra başlar sevgililer arası ilişki. özlediğinde kollarına koşmak değil, ağlarken telefonda konuşmak değil, tırnağı acısa haber almak değil, kocaman bir hiç kalmıştır elde ve zaman bunu gün geçtikçe kafamıza kakmaya başlayacaktır. yalnızızdır artık, yarım, eksik... gözler hep pusludur. aslında düşünülmez olmuştur dünya çünkü dünya yoktur artık, dünya kurmak da... sevgili yabancı ellere itilmiştir körlük anında ve araya zaman ile gurur girmiştir. bu sahnede tek başımıza kalmışızdır, o beklenilen mucizevi replik gelmeyecektir. monologlar hakim olacaktır hayata, duyulmayacaktır başka insanların sözleri. giden konuşuyordur içimizde çünkü bizimle, tüm uzuvlar ona dikkat kesilmiştir. o beklenen sevgili dönmeyecektir. bir çocukluğun bedeli bir omuza yüklenmeyecek kadar ağırlaştığında yardım istenebilecek kimse kalmamıştır, yardım istemek isteyeceğimiz kişi ise yoktur. yok...
karar vermeden once bunları düşünen zihniyete eziyettir paranoyadır gözyaşıdır sevdiği birini hayattan çıkarmak...
ona ait eşyaları ve ortak olduğunuz arkadaşları ortadan kaldırabilirsiniz ama sizin bir parçanız olmuş her sabah ondan hiç haber almadığınız halde onunla uyanıyorsanız bu biraz zordur. gerçekten hayatından çıkarabiliyorsan sevmemişsinizdir...
(bkz: (#6081361))
sevdiğin birinden kasıt sevgilinse eğer sana bütün benliğimi ortaya koyarım ki sözlük yoktur onu hayatından çıkarmak. hayatından çıkarmak yoktur derken evet belki görüşmezsin onla görmezsin yüzünü, tutamazsın elini, dudağın düşmez özlemden yorulduğunda onun dudağına...ama vardır ulaaaan hayalleri! birlikte gezdiğiniz yerleri, aldığın ilk hediyeyi, mutluyken gözlerinde oluşan o parıltıyı, sevindiğinde çocuksu masum gülüşünü, heyecanlandığında yaptığı o zıpır tavırları, kapışıp bağırdığında ona o sitemkâr ifadesini unutamazsın. hayatından çıkarmakmış pehhhh.... gerçekten seviyorsan en büyük silahın gururun bile onu uzaklaştıracak güce sahip değildir düşüncelerinden. evet gurur yapar ayrılırsın yanında olmaz ama aklındadır aklında içkinin her yudumunda, her yalnız kaldığında. lanet edersin s.ktirsin gitsin dersin, güçlüyüm ulan dersin aynalara kimi günler. kalırsın yalnız dalarsın eskiye dolar o gözler dolar be kardeşim.
eğer gerekiyorsa yapılan ancak geride de hep bir eksiklik hissi bırakan eylem. özellikle çok sevilen biriyse hayatından çıkarılan kişi, asla unutulmaz.
kişi sizi hayatından çıkardıysa sizin toparlanmanız biraz uzun sürer ama ölümcül bir şey değil ya bu... çıkartmak çıkmak kadar zor olmuyor. o yüzden birini çıkaracaksanız ona dair herşeyi silin.