Her birliktelik kalbinin emzireceği bir yeni bebektir.
önce emeklemeyi sonra yürümeyi öğretmen gerekir.
Kalbindeki sütü tüketmediler mi?
Bazen hiç başlamaması bir gün bitmesinden iyidir.
çünkü beraberlik yaşlanırken bir terkediş gençleşir.
Seni hiç terketmediler mi?
Aslında dostluklar da kardan adam gibidir.
Eriyecekleri bile bile inşa edilir.
Kapım neden hiç çalmıyor artık?
Fotoğraflardaki insanlar hatırlıyor mu beni? isimleri neydi?
Bunların yüzleri çok tanıdık.
yalnız kalmak. bir ilaç mıdır? yoksa hastalığın ta kendisi mi?
ışığı görünce karanlığa kaçıyorum hemen, böcekler gibi.
Bir şeye çok uzun süre bakarsan, onu görmemeye başlıyorsun.
Hayat, keşke bu kadar etobur olmasaydı.
iste sen kurbanlarından korkan, kanlı zalim bıçak.
Sen. kendi gölgesinden bile korkan bir paranoyak.
bir hipokondriyak.
"Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar..."
“Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu, uçarı koşmak seninle
Elini avcumda bulup yitirmek
Sığınmak ellerine bir gece vakti
Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken“
Dokunuruz, başka tenlere sokuluruz yine yine..
Yeryüzünde kayboluruz...
Kibrimizde boğuluruz..
Başka dudaklarla öpüşürüz yine yine..
Gökyüzünde buluşuruz..
Ankarayla bozuşuruz....
Aşk eskitir beni
Hayallerim bekletir
Her şey yaşanır
Ama bazı şeyler küflenir
Yaşam beni
Benden alır
Yine bana verir
Karışır aklım
Kendime döner dururum
Ardımda kalanları
Göğsümde yeniden doğururum
Yaşam beni
Benden alır
Kimlere verir?
Sen hiç bilmezsin
Nasıl yalnızlık büyütür insan
Sen hiç görmezsin
Nasıl yaşlanır severken insan
Sen istersen
Yüreğim ay ışığında
Gecene masal olur
Sen istersen
Bu gök boyanır
Bu mavi hep kalır
Sen seversen
Bu yürek havalanır
Bir çift kanat olur
Sen gidersen
Gözlerim parçalanır
Bana hangi tarafım kalır...