bugün

bekaretini kaybetmek üzeredir.

günlüğümden spoiler de vereyim hemen;

--spoiler--
servise geç kalmıştım. hemen mustafa abi'yi aradım: "abi beni alabilir misin geri dönüp yaa?" dedim ve olumlu cevap aldım. bana sulanıyordu zaten kerata. geri dönüp alırdı her türlü yanii.

her neyse, servis gelmişti; ama boştu. dedim: "naptın mustafa abi? bizimkiler nerde?" şüphelenmiştim. altımda da kısacık eteğim vardı. pantolonumu yıkamamış annem. tesadüf işte.

mustafa abi'nin verdiği cevap etkileyiciydi: "napaydım kız! okuldaydım ben, aradığında. seni evde bırakamazdım. okulundan, derslerinden geri kalamazsın. ben okuyamadım sen oku bari."

o an anladım ki. mustafa abi'yi yanlış tanımışım. o gerçekten benim iyiliğimi düşünen, bir abim,bir babammış. heyecanlanmış ve sulanmıştım.
mustafa abi'den arabayı hemen kenara çekmesini söyledim. şaşırmıştı kerata. sürpriz vereceğimi bilmiyordu.

eteğimi indirdim. çantamdan kelepçe çıkardım ve ellerini direksiyona kelepçeledim. sonra mustafa abi'yi azdırmak için, vitese oturdum. bekaretimi bozmak vitese nasipmiş. * *
her neyse. bakire olduğumdan dolayı vites kan olmuştu. yıllardır gerçekleştirmek istediğim fanteziyi gerçekleştirme şansına sahiptim.evet, mustafa abi'nin kanlı vitesi ağzına almasını sağladım. kafasını vitese bastırdım. dayanamadı, bir süre sonra kustu. kelepçenin anahtarını bulamıyordum, bulsaydım daha çok çılgınca şeyler yapacaktım.

pantolonunu çıkardım. önce vitese oturdum, sonra kalkıp mustafa abi'yi oturttum. poposunda kıl olabilir mi bir insanın yaa, çok iğrenç, kusmuk bacak ve popo kıllarından sallanıyordu. kusmak üzereydim ve dayanamayıp ben de kustum. araba iğrenç kokmuştu. hemen kendimi dışarı atıp kaçtım. mustafa abi'yi o halde bıraktım. yapacak bir şey yoktu.
--spoiler--
(bkz: yarın seni kaçta alayım)
(bkz: olta küçük yem de kanlı)
kendini servisçiye servis etmiştir.