bugün

Öncelikle bazı bölümlerde gereksiz uzatıp sıksa da genel anlamda akıcı bir kitap. Kitapta ana karakterin biraz samimiyetsiz olması * ve yazarın kendi düşüncelerini okuyucuya özellikle empoze etmeye çalışması gibi birkaç rahatsız edici unsur var. Bunun dışında yakın tarihte yaşanmış bazı önemli ve acı olayları ilk defa öğrenmem açısından okumak iyi oldu.
zülfü livaneli'nin akıcı, okuyucuyu sıkmadan kaleme aldığı çok güzel bir kitap. hatta bana zülfü livaneli'den bu kadarını beklemezdim dedirtmiştir.

kitap da çocuğuyla yalnız yaşayan bir kadının yaşam mücadelesine, yalnız bir çocuğun içine düştüğü bunalımlara, internetin bir çocuğa verdiği zararlara...zararlı milliyetçiliğin ne olduğuna, bu coğrafyanın aslında herkese acı çektirdiğine dair birçok farklı konuya ve olaya gözatmış oluyorsunuz. ve bunu hiç sıkılmadan yapıyorsunuz.

üstüste okuduğum ve beni yoran rus klasiklerinin üstüne iyi gitti. tavsiye ederim.
okuyan akepeli sunepelerin ismet pasaya kufur edemedikleri, bunun tek sebebininde geminin adini unuttum aq icindekilerin yahudilikleri hadisesidir. bu minvalde akepeli sunepelerin samimiyetleride ortays cikmaktadir. vesselam.
bazen bazı kitapları alır okur bitirir unutur gidersin,

bu kitabı ise önce okur sonra bitmesin diye yavas okur sonra da bitirince unutmazsın. bu kitabı okurken yüreği daralmayanlarla arkadaslık etmeyiniz.

struma'yı unutabilmek ne mümkün prof'un ve naida'nın aşkı mükemmel aktarılmıs elbette maya gereksizinin dusundan kılından tüyünden bahsetmiyorum bile.

keske profesör kendi hikayesini anlatsaydı ve maya gereksizine gerek kalmasaydı.
kitaptan aklıma kazınan:
“Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim”

fazlası için;
http://www.whereismywings...lfu-livaneli-dogan-kitap/ Serenade Für Nadia
bir çok insanı ' struma olayı ' ile tanıştıran bir Livaneli eseridir. Okunup bir kenara bırakılacak türden bir kitap değildir. kitapta geçen iç burkan hayat hikayeleri büyük ölçüde gerçektir. kitapta bahsedilen struma olayı, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçan Yahudileri Filistin'e götürmek üzere Romanya'dan yola çıkan Struma gemisinin istanbul açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırılmasıdır. Ayrıca kitapta Albert Einstein ın Atatürk e yazdığı mektuba da yer verilmiştir.
--- spoiler --- serenad

zülfi livaneli' nin serenad adlı romanındaki nadia isimli karakterinde yolculuk yaptığı ve aynı gemide, geminin patlamasıyla öldüğünü anlatır.
--- spoiler ---

tam bir insanlık faciasıdır struma olayı, bu olayda ingiliz ve diğer milletlerin ileri gelenlerinin o gemiyi kabul etmemesi ve herhangi bir limana yanaştırmaması ne kadar bir insalık suçuysa ben aynı suça türk hükümetinin ortak olduğu kanatindeyim.
okumaya devam ettiğim tam bir gereksiz kitap.
osmanlıyı ermenileri keyfinden sürgüne göndermiş gibi anlatıyor. çok saçma.
ve (bkz: #22292333) entrysinin aynısı.
orucunuzu açarken bile sudan önce aklınıza gelebilecek tek nesnedir. zülfü livanelinin mükemmel romancılığının göstergesidir. olaylar akıcı şekilde tarihle bağlantı kurularak anlatılmıştır. hayran bırakır. candır.
şu anda okuduğum ve ilerledikçe okuyanı kendine bağlayan kitap.
zülfü livanelinin en güzel eserinin bu kitap olduğunu düşünüyorum. kitaptaki bir çok olay sizi derinden etkileyebilir. kitabı okuyunca struma olayını , gemisini araştırabilirsiniz. hitler hakkında ve o zamanlar hakkında bilginiz olacaktır.

Einstein ın atatürk e mektup yazdığını biliyor muydunuz ? evet ben bu kitap sayesinde öğrendim.

alman profesör maximilian wagner ın 70 yılı aşkın boyunca yaşadığı olaylar sizi derinden etkileyecek. ayrıca çok sıradan bir hayatı olan çevirmen maya duran ı da çok etkiliyor.

tarihin bir çok yerine ışıkta tutsa da wagner ın aşkını anlatıyor. kitap çok geniş çaplı , her konudan bahsediyor.

ayrıca kitapta dünya liderlerinin ülkeye yaptığı darbelerden bahsediyor. hatta sözlerinden birini yazıym.

"iyi insanlar iktidara gelemez , gelse bile iktidar onu bozar , zalim yapar." çok doğru geldi bana.

okumanızı önerdiğim , okuduktan sonra hayatınızın ve hayata bakış açınızın değişeceğini tahmin ettiğim mükemmel bir roman.
kitap, bir ansiklopedi gibi.
livaneli'nin ne kadar kültürlü bir adam olduğunu da görmüş oluyoruz.
kitabı değil de, livaneli'yi okumak isterim.

amiyane bir şekilde, kitap gibi bir adam aç aç oku.
kitabı Çarşamba günü bitirmiştim. Ancak işe gidip gelirken yolda ziyan edilebilecek, zamanı değerlendirme sınıfında bir kitap olmadığı kanısına vararak yeniden başladım dün gece.

Önce kendime kızdım, neden bu kadar geç kaldım bu kitabı okumak için?
Neden bu kadar faşistim, neden diğer dinlere bu kadar önyargılıyım diye düşündüm gece yarısı.
Max ve Nadia nin hikayesi çok sarstı beni.
Ayşe'nin dünyaya kırgın yüzü gözümün önünde.
Sanki Ali asker, delirmiş miydi?
Peki babaanne?

Necdet abi ne kadar da benim abime benziyordu. Kardeşini anlamak, onu en azından sevmeye devam ederek hayatında tutmak yerine; hiç yok gibi davranmayı seçmişti. Körolsundu.

livaneli nasıl bir kadın gözünden bu kadar güzel bakabilmişti dünyaya. Olaylara nasıl bu kadar anne yaklaşabilmişti. Kendisine yeniden hayran oldum. Ve bu sene Arkadaşlarıma doğum gününde ne alacağımı düşünememe hiç gerek kalmadı. Tüm sevdiklerimin kitaplığına bir Serenad hediye olmalıydı.

Ziyan etmeden, sindirerek okunması gereken, Livaneli eseri. Tereddütsüz okunmalı.
zülfü livanelinin ykaleme almış olduğu muhteşem eser. kitap ayrıca geçmiş tarihte yaşanmış acı olaylarıda ele alıyor her açıdan size çok şey katıyor.
Zülfi livaneli'nin dünya klasikleri arasına geçecek olan kitabıdır. Kitap tam anlamıyla hümanizm kokuyor. Bence her insanın okuması gereken bir kitap. Bu kitabı okuduğum da 2. Dünya savaşı sıralarında ülkemde batırılan struma gemisini bu yaşıma kadar (26 yaşındayım ) bilmediğim için kendimden utandım.. Kitap genel hatları ile içinize işliyor. Zaman zaman gözleriniz doluyor , size insan olduğunuzu hatırlatıyor.
Bir kiza yapilabilecek seydir. Biz erkeklerin sesi guzel olmayan yapmasin dedigim durumdur. Cok komik duruma dusurbilmeltedir.
bu gece bitirdiğim ve gerek anlatımının akicilıgiyla gerekse konunun güzelliğiyle beni derinden etkiledi serenad. struma gemisini, mavi alayı ve ıstanbul üniversitesine gelen yahudi profesörleri yeni öğrendim.. insanların mekan, ırk, dil, din, zaman farketmeksizin işkenceye, acıya maruz kaldiklarini gördüm bi kez daha. bi de yanılmıyorsam ibni haldunun bir sözüne rastladım kitapta 'coğrafya kaderdir' diye. ne doğru bir söz.. doğduğumuz yer, büyüdüğümüz aile, yetistigimiz çevre bir kader evet. peki hissettiklerimiz? ışte kitaptaki maya karakteri öğrendikleri ve hissettikleri doğrultusunda hareket ederek kendini keşfeden bir karakterdi.. evet düşününce bu zor bisey çünkü hepimiz korkarız feda edeceklerimizden, dönüşü olmayan kaybedislerden ama bu kaçınılmazdır bence. hepimiz bir gün kendimizi keşfedecegiz, ne istediğimizi bileceğiz ve iste o gün gerçek huzuru bulacağız.. bu bazılarımız için daha erken bazılarımız için daha geç olacak ne denli cesaretli olduğumuza bağlı sanirim.. neyse, velhasıl kelam livaneli'nin bu kitabını okuyunuz efendim çünkü yepyeni bilgiler ışığında güzelce sorgulattiriyor bazı şeyleri.
zülfü livaneli'nin eserlerinden biridir.

bakmayın tanımın bu kadar ezik durduğuna, formata uygun olsun diye ufacık bir tanımdı o.

lan alın okuyun kitabı arkadaş, cidden okuyun, yalayın, sevin, yanınzda yatırın, battaniye örtün oğlum. şaka bir yana ben bir kitabı yalayıp, içerek okuyorsam ve beni kendine bağlayıp gecemi gündüzüme kattırarak kendini okutuyorsa o kitap, benim gözümde olmuştur o kitap cidden.

bir kere zülfü livaneli'nin sadece bu kitabını değil bu hariç üç ayrı kitabını okudum. bu kitabı kadar içime dolmamıştı. evet mutluluk kitabını okurken de çok duygusallaşmış, heyecanlanmış, afallayarak okumuştum ama bunun tadı çok daha kremşantili gibi tadı damağımda kaldı yahu.

edebi yönden inceleyemem belki tartışamam ama kitabın bitmesine beş kala yani son beş sayfa kala kitabı kapattım sindire sindire okuyayım bari araya gitmesin dedim düşünebiliyor musunuz? tasarruf moduma girdim. nasıl daha çok okuyabilir ve daha az nasıl sayfa bırakabilirim acaba diye düşündüm.

neyse bu kadar goygoy yeter. bir kere kitabı şu eser ile birlikte okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

schubert - serenade
http://www.youtube.com/watch?v=ZpA0l2WB86E

kitap çok daha ayrı bir anlam kazanıyor bu eserle birlikte okununca. birçok insanın kitabı okumadan önce bilgisi, ufacık bir bilgi birikintisi olmamasına rağmen kitap bittikten sonra mavi alay ı, yahudi gemisi olarak anılan Struma olayını en ufak ayrıntısına kadar okumasına sebep oluyor. bundan daha güzel bir şey var mı arkadaş? bir romanın bana bilgi eklemesi kadar güzel bir şey olabilir mi? severek okuyorum ve severek okuduğum bir kitaptan saf aşk olmadan ayrıca da bir şey öğreniyorum. lan o leblebi tadında kitaplardan sonra bilgi içeren kitaplar bana eskiden kalma dev bilgi kaynağı larousse ansiklopedi tadındaymış gibi geliyor yemin ederim.

son söz; okuyalım, okutturalım, kütüphanemizin baş köşesinde buyur edelim.
hayatımın kitabıdır. beni bunun kadar etkileyen başka bir kitap olmadı.
şu an okuduğum kitap. konusu ilgi çekici fakat anlatımı yavan olmuş. daha iyi bir anlatım olabilirdi. çünkü felsefesi olmayan kitapların en belirleyici özelliği anlatımıdır; o da olmayınca birşey eksik oluyor.
Zülfü Livaneli'nin dönemin en çok satanlar listesine giren romanının adıdır aynı zamanda.

Savaşın insanlar üzerinde bıraktığı izleri, sonraki dönemlerde bile uzun yıllar boyunca kolay kolay geçmeyeceğini gözler önüne seren muhteşem eseri.
Livaneli'nin en okunası kitaplarından biri. struma olayı daha ilgi çekici anlatilamazdi.
okuyunuz.
Güzel kitap. Konusu etkileyici ama bir eksiklik vardı gibi. Dili, anlatımı biraz basit, sıradan sanki. Yazarın basit bir dil kullanması insanların daha kolay algılamasını ve kitabın daha çabuk akmasını sağlasa da bence biraz kolaya kaçmak oluyor. Çünkü yazarlık yalnızca tasarlamak değil, tasarladığını işlemek, onu kelimelere en güzel şekilde dökebilmektir. Mahareti burada olduğundan herkes iyi bir yazar olamıyor. Bu kitapta da anlatım konusunda yazar daha titiz davransaymış; varsa, maharetini ortaya çıkarmayı deneseymiş kitap kültlerden olabilirmiş.
Zülfü livanelinin bir kitabidir. Güzeldir hoştur. 5/10 tarzi bir puana sahiptir kanimca. Okuyabilirsiniz ama okumasanizda olur.