poker dir. basit ve zevkli bir oyundur. her an her şey olabilir;
gerisini adam fawer' in '' olasılıksız'' kitabından alıntı yapalım.
Her oyuncuya iki kart dağıtılır, sonra da ortaya aynı anda üç kart açılır, ilk üç kartın adı ‘' düşüş’' tür. Sonra dördüncü bir kart açılır, ‘' dönüş'’; sonra da beşinci ve son kart, ‘' nehir'’. Yere yeni bir kart açıldığında bahis artırılabilir. Sonra da, oyuncular ellerindeki kartları açarlar. En iyi beş kart kimdeyse, poker kuralları uyarınca o kazanır. Bu beş kart, elindeki iki ve yerden seçeceği üç karttan oluşur.
Oyunun en muhteşem yanı, akıllı bir oyuncunun masaya bakıp, o an için en iyi elin ne olabileceğini hesaplayabilmesidir.
Hayatta ne kadar vaktinizin kaldığı belli değil, o yüzden sizi en mutlu eden şeyleri yapın.
ilk defa "baba" deyişi,
ilk adımı,
ilk dişi,
ilk defa "seni seviyorum" dediği gün,
gözünüzün önünde büyüdüğünü görmek,
sizi her gördüğünde "baba" diye koşarak sarılması,
"seni çok özledim" demesi...
bunların hiç birinin verdiği "zevk" seks denen basit fizyolojik eylemin vermeye çalıştığı zevkle kıyaslanamaz...
bizim bir arkadaşa göre "paraşütle uçaktan atlamak" mış. bana habire bi denesen bi daa bırakamazsın,der. benim de götüm yemiyo, bigün zayıf olduğum bi an bi deniyim bari,demekten korkuyorum.