trt gibi arşiv okyanusunda yayınlanmasından mütevellit işin hakkını veren dizi. sırf babamın ve annemin yaşadıklarını ve anlattıklarını film gibi izlemek dahi insanı hüzünlendiriyor. üç maymunu oynamak zorunda kalan, siyasetten uzak kalmak isteyen bir köşeye sıkışmış ailelere tercüman olmuşlar hakikatten. sımsıcak ailece izlenebilecek tarih kokan bu dizinin bir köşesine ilkokuldan küçük kareler görmek isteriz. kuzen şahin'i seviyoruz teskereden sonra da görmek isteriz. evdeki soba bizimkisinin aynısıydı. meğer ne çok tüketmişiz zamanı ne çok özlemişiz geçmişi. dizinin jenerik müziğinin tınısı hala dilimde... seksenler ekibine teşekkürler.
birçok insan gibi birol güven'e rağmen izlenebilen dizi. özellikle ergün plak karakteri çok iyi de olmuş çok güzel de olmuş, almancı tiplemesi de gayet iyi şoray'ı zaten kültigin karakteriyle sevmiştik bu rolü de fena değil sonuç olarak izlenebilirliği olan dizi. gayette kahkaha falan attığım oldu yani.
ergün'ün mixer pazarlarladığı sahnede yanında güven pazarlama'nın kurucusunun bu denli pasif kalması yürekleri dağlamıştır. sen ki hamsterı sarıya boyayıp pikaçu diye satan adamdın güven pazarlama.
"sizin de mi cenazenizi kaldıralım" diye haykıran şoray uzun o dönemi çok güzel özetlemiştir. iki kitap okumakla siyasi kutuplaşmaya piyon olanlar, sağ sol davasına bütün bir memleketin huzurunu bozanlar, üniversite boykotlarıyla bu ülkenin aydınlık geleceğini kayıplara garkedenler geldi aklıma ister istemez. kayıplara karışmış koskoca yıllar, sokak başlarında patır patır devrilen fidan gibi gençler ve ceplerini dolduran silah tüccarları.
dizide bekçi sokaktaki seyyar satıcıdan kimlik istemiştir. satıcıda şu an kullandığımız kimliği çıkarmıştır. seksenlerde kimlikler bakkal defteri gibi idi. bu kadar büyük bir detayın atlanması komik olmuştur.
80ler dizisi bize kaybettiğimiz insani değerleri yeni nesillere tekrar kazandırmak amacıyla geçmişe yapılmış eğlenceli bir yolculuk gibi cidden ilk izlememden itibaren o duyguyu hissettim şuanda iyide gidiyor bozmaması en büyük dileğimiz yönetmen birol güvenide ayriyetten tebrik etmek gerek güzel işler çıkartıyor.
sanki biraz spoiler
karakterlerin gönül maceralarının sonunda kiminle evlendiğini göstermeseydi daha bi izlenebilir olurdu dedirten trt dizisi. ahmetle müjgan evlenmiş halbuki müjganın hiç gözü yoktu ahmette üniversiteye gidicem diyip duruyordu olanlar olmuş evlenmiş çocuk yapmışlar. aynı şekilde niyazi ile nazlı da evlenmiş boşanmış falan. heee ne oldu neler yaşandı da bunlar oldu biliyor muyum hayır tabi ki ama hikayenin böyle ilerlemesi soğuttu beni hiç merak etmiyorum açıkçası.
birol güven'e rağmen muazzam bi iş olmuş. oyunculuklar çok güzel. ben sadece ahmet'in sevgilisi rolündeki ayşe tolga'ya ısınamadım. halbuki severim de kendisini ama. ne bileyim bu dizide olmamış gibi. evet.