Özlenen, özlemle beklenen eylem.
Öyle bir sarılmak istiyorum ki kendimi unutmak, öyle bir sarılmak istiyorum ki kemiklerini kemiklerde hissetmek, öyle bir sarılmak istiyorum ki kalp atışlarını göğsüme işlemek, öyle bir sarılmak istiyorum ki nefesimin kesilmesi, öyle bi sarılmak istiyorum ki yerin göğün titremesi, öyle bir sarılmak istiyorum ki onun bedenine değen her noktamın fazla histen hissizleşmesi, öyle bir sarılmak istiyorum ki yüzümü sürdüğüm boynu, kokladığım koynu artık rüya uzaklığından çıkıp gerçek olsun.
sakın psikologların bebeklerle ilgili sözlerini dinlemeyin. onlar 'bebeği kucağınıza almayın, çok sarılmayın, yatağa bırakın kendi kendine uyusun' derler. sarılın, sarılın, kucaklayın, kucağınızda uyusun çoğu zaman... güven verin onlara...hayat boyu sermayeleri olacak bir güven verin... sarılmak, bebekler için çok değerli bir eylemdir.
insanların ne hissettiğini anlamaktır adeta. sarılınca rahat hissettiğiniz insanlarla, kalplerinizin arasında sanki bir bağ kurulmuş gibi hissettirir. tek bir beden olunur sanki o an. kime sarılırsanız sarılın böyle hissedersiniz eğer içten bir sarılmaysa. vücudunuz "seni seviyorum, bunu hisset" der sanki.
mutluluk kelimesinin eyleme vurulmuş hali. ulan eşşek kadar adam olduk ben hala sarılmayı seviyorum. ne güzel lan. sıcacık.
bazen bunaltıyorum hatta sıka sıka. benim sorunum ne doktor bey?
bir insanı bağlamak, hareket alanını kısıtlamaktır. bu fiziksel yanı.
bir kimsenin bedenini kendi bedeninle birleştirerek bütün olaması durumu. bu da duygusal yanı.
dünyadaki en samimi , en tarifsiz , en mükemmel paylaşma anıdır. öyle ki gerçekten bunun hiçbir şeye benzemeyen ve en içten olan şey olarak görürüm. sevdiğiniz insanlara sarılarak veda edin.
