şimdi sıkı durun...
sarı çizmeli mehmet ağa'nın mezarı, barış manço tarafından yaptırılmış...
bugün öğrendim ben de bu bilgiyi.
öncelikle sarı çizmeli mehmet ağa'dan bahsedelim.
sarı çizmeli mehmet ağa bir karaman türküdür.
karaman-ermenek dolaylarında bir toprak ağasıyken, osmanlı tarafından kendisine kıbrıs'ta 3000 dönüm toprak verilir. "git bu toprakları ek biç, bölge halkına iş ver, kalkındır" denilir.
sarı çizmeli mehmet ağa da ailesiyle birlikte kıbrıs'a gelir ve girne yakınlarında göçeri köyünü kurarlar.
sarı çizmeli mehmet ağa pek çok köylüye iş verir, toprakları işler, tarım ve hayvancılık yapar.
kavgaları barıştırır, düğün dernek yapana yardımcı olur, borcu olanın da borcunu öder.
bütün servetini garibanlara, yoksullara, borcu olanların borcunu ödemeye harcar ve 1920'lerin başında yoksul bir şekilde vefat eder.
sarı çizmeli mehmet ağa'nın 1810 doğumlu olup 1920'lerde öldüğü söylenir, yani 110 yıl kadar yaşamış. (bu biraz abartı gibi sanki)
ama neticede böyle bir insan yaşamış ve 1982 yılında rahmetli barış manço da sarı çizmeli mehmet ağa'nın mezarını bulup yaptırmış.
gerçekten tam bir halk ozanı.
bir hikaye duyuyor, hikayeyi araştırıyor, peşini bırakmıyor ve o hikayenin kahramanı için şarkı yapıyor ve de ortaya çıkarıyor.
ne şanslıyız ki barış manço'nun dönemine yetiştik, ondan bir şeyler öğrenebildik şu kısa hayatta...
neyse, gelelim bugüne.
sarı çizmeli mehmet ağa'nın, barış manço tarafından yaptırılan mezarı, kıbrıs vakıflar idaresi tarafından yenilenmiş.
vakıflar idaresi sağolsun, mezar taşına buranın barış manço tarafından yaptırıldığını da yazmayı unutmamış... https://galeri.uludagsozluk.com/r/2108965/+
Barış Manço'nun 1979'da meşhur ettiği Sarı çizmeli Mehmet Ağa gerçek bir insandır.
Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte 1810 civarında doğduğu 1920'lerde öldüğü tahmin ediliyor. 110 yaşına kadar yaşamış, davudi sesli, çevresine korku salan beyaz tenli dev bir türkmen imiş.
Anadolu'dan Kıbrıs'a beş kardeş gelmişler. Karaman kökenliler. Sarı Çizmeli zamanın meşhur ve zengin ağası, 3 bin dönüm toprağı varmış. Kavgalıları barıştırır, bekarları evlendirir, eşyalarını düzer, ev verir ve en az da bir dönüm toprak bağışlarmış. Fakir fukara bir kahvehaneye, meyhaneye veya lokantaya gittiğinde para ödemez, yer içer tüm hesapları Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'ya yazdırırmış. Kendi gibi gönlü de zengin bu ağa malını mülkünü hep başkalarının hesabını ödeyerek harcadığından, yokluk içinde olmasa bile parasız pulsuz ölmüş.
Sarı Çizmeli aynı Manço'nun dediği gibi güzel sevmeyene adam denir mi ilkesini takip edermiş. Çok çapkın olduğu rivayet ediliyor. O dönemde cıraların yani rum kızlarının sarı Çizmeli mehmet Ağa'dan çocuk yapıp mirasına ortak olmak istedikleri akraba ve torunları tarafından hala dillerde sakız.
KKTC'nin ünlü tarihçisi Nazım Beratlı, Sarı Çizmeli öyküsünün tipik bir Türkmen kültür öğesi olduğu görüşünde.
Kıbrıs'a iki dala halinde türkmen göçü yapılmıştır. 1699 ile 1745 yılları arasında Karaman kökenli Kiselioğlu Obası'nın bir kısmı ege'ye, bir kısmı gemilerle Kıbrıs'a gönderilmiş. Böylece öyle anlar oluyor ki kardeşlerden biri Kıbrıs'a giderken diğeri Bey Dağları'na gidiyor. Bu durumda Saruhan yani Manisa ve civarındaki gelenekler ile Kıbrıs'taki gelenekler,özdeyişler birbirinin aynı oluyor.
1971 yılında Barış manço'nun fırtına gibi estiği yıllarda, barış manço Kıbrıs'a konser vermeye gelir ve Sarı çizmeli Mehmet Ağa'yı bu konser sırasında Kıbrıslı türklerden duyar. Bu hikayeden yola çıkarak yazdığı şarkı 1979 yılında ortalığı yıktıktan sonra Manço 1982'de tekrar adaya gelir. Bu defa yanında kameramanlarıyla... Sarı Çizmeli'nin akrabalarıyla buluşur. Mezarını ziyaret eder ve yeni bir mezarın yapılmasına katkıda bulunur. Şimdi Mehmet Ağa'nın Göçeri Köyü'ndeki mezar taşında "Barış Manço ile bütünleşen Sarı çizmeli Mehmet Ağa. 1800'lü yıllar. Ruhuna Fatiha" yazmaktadır.
barış manço'nun süper ötesi şarkılarından bir tanesi. kurban da bu şarkıya çok güzel cover yapmıştır. sözleri şöyle;
yaz dostum,
güzel sevmeyene adam denir mi?
yaz dostum,
selam almayana yiğit denir mi?
yaz dostum,
altı üstü beş metrelik bez için
yaz dostum,
boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?
yaz tahtaya bir daha
tut defteri kitabı
sarı çizmeli mehmet ağa
bir gün öder hesabı
yaz dostum,
yoksul görsen besle kaymak bal ile
yaz dostum,
garipleri giydir ipek şal ile
yaz dostum,
öksüz görsen sar kanadın kolunu
yaz dostum,
kimse göçmez bu dünyadan mal ile
yaz tahtaya bir daha
tut defteri kitabı
sarı çizmeli mehmet ağa
bir gün öder hesabı
yaz dostum,
barış söyler kendi bir ders alır mı?
yaz dostum,
su üstüne yazı yazsan kalır mı?
yaz dostum,
bir dünya ki haklı haksız karışmış
boşa koysan dolmaz
dolusu alır mı?
yaz tahtaya bir daha
tut defteri kitabı
sarı çizmeli mehmet ağa
bir gün öder hesabı.
ayreten beşinci nesil bir yazarmış. hoş gelmiş sefalar getirmiş.
olay şöyle gelişir; birisi bizim garajın arkasına arabasını park etmiştir, babamın da işi vardır arabayı garajdan çıkartamamaktadır... komşulara sorarız bu arabanın sahibi sizde mi vs şeklinde kimseden ses çıkmaz... sonra bizim karşı komşu onur abi gelir, "abi arabayı itelim" der... ve olaylar başlar...
onur abi: mustafa abi itelim arabayı.
babam: ya ileri geri yaparsak yavaş yavaş iteriz... araba viteste ya... yavaş yavaş kıpırdatalım...
onur abi: paleface hadi lan giy ayakkabılarını da gel...
ben: tamam abi.
arabayı iteriz.
onur abi: mustafa abi bu arabanın sahibi kim?
babam: * ne bileyim oğlum ben, sarı çizmeli mehmet ağa!
aradan 5 saniye geçmeden köşeden bir adam döner. başında bere, ayaklarında sarı renkte çizmeler vardır...
onur abi: mustafa abi arabanın sahibi geliyo.
babam: nerde?
onur abi: işte abi...
babam: birader araba senin mi?
sarı çizmeli mehmet ağa: evet.
onur abi: abi senin adın ne?
sarı çizmeli mehmet ağa: mehmeeet?!?
onur abi-ben: muehhahheueusasa *
ben: abi bir imzalı resmini alabilir miyim?
sarı çizmeli mehmet ağa: ?!?
onur abi: tamam abi... ya garajın önüne park etmişsin de çıkamadık ittik arabayı.
sarı çizmeli mehmet ağa: ya arkadaş ben balıkçıyım. burada ağ ören bi adam varmış onu aramaya gittim de...
babam: birader 2 sokak arkada balık ağı ören biri vardı oraya bak bakalım.
sarı çizmeli mehmet ağa: eyvallah sağolun.
babam: sen sağol.
adam gittikten sonra;
onur abi: ya mustafa abi doğruyu söyle sen adamı tanıyo muydun?
babam: yooo...
onur abi: e nerden bildin sarı çizmeli mehmet ağa olduğunu
ben: puhouhnahhaa *
babam: gırgır geçmeyin lan... zaten geç kaldım...
sonuç: sarı çizmeli mehmet ağa antalya yöresine yaşamakta olup, balıkçılık ile uğraşmaktadır. esmerdir, boyu 1,65-1,68 civarındadır. ayrıca renault broadway marka otomobili bulunmaktadır... bakışları da biraz alıktır. fotoğrafını çekemedik ancak; robot resmini çizdirebilirim.
Gerçek bir hikayesi olup Barış Manço tarafından araştırıldıktan sonra yazılmış bir eserdir. Köy ağası olan Mehmet Ağa köylünün babası gibi yardım sever bir insandır. Şehirde tüm esnaf tarafından tanınır ihtiyaç sahipleri esnaftan alışveriş edip Mehmet Ağa adına yazdırır ayın belli günleri de ağa şehre inip esnafa olan borçlarını öder. Öyle ki yeni evlenenlere toprak veren bir insandır. Mehmet ağa ölürken beş parasız ve fakir bir şekilde ölmüştür.
Şarkı Sözleri
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı
Yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı
Yaz dostum su üstüne yazı yazsan kalır mı
Yaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış
Yaz dostum boşa koysan dolmaz dolusu alır mı
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı