bugün

istanbulda bulunan, ülkenin f-16 f-35 da dahil olmak üzere en hızlı ulaşım aracı.
istanbulda genelde merkezi semtler arasında ulaşımın sağlandığı (Bakırköy-Taksim, Bostancı-Taksim, Üsküdar-Kadıköy Vs) ayakta yolcu almayan, koltuk yeter sayısı dolduğunda hareket eden ulaşım aracıdır. Hızlıdır lakin güvensizdir. Şoförler daha çok sefer yapabilmek için gannadanah gaza yaslanırlar. Öyle bir yaslanma ki yolun tersi düzü fark etmez bazen kaldırım bile kullanılabilir. ( Bakırköy-Taksim'i kullananlar bilir Sahil Yolunda Madonun olduğu benzinliğin önündeki kaldırım.)

ilaveten zaman zaman Şoför-Yolcu, Yolcu-Yolcu eksenli çok değişik olaylara sahne olabilmektedir bu dolmuşlar.

Not: işbu entry'i bir tanımdan ziyade başımdan geçen bir hadiseye yöneliktir.

Her sabah olduğu gibi Bakırköyden Taksim istikametine gidebilmek için sarı dolmuşların ilk durağına geldim. Yılların verdiği ustalıkla yanlış yerde sıra bekleyen KAMiLLERi atlatarak durağın esas sıra bekleme noktasında beklemeye başladım. Sıradaki boş dolmuş geldiğinde ön kapıyı açıp tam mabadımı yerleştirecekken duyduğum Herifcioğlunun sesiyle başladı olaylar.

-Herifcioğlu: Birader ben sırada bekliyordum.
-Ben: Nerede bekliyordun sıra burası.
-Herifcioğlu: Aha şurda !
-Ben: Bak bakayım orada durak var mı ?
-Herifcioğlu: Sabah sabah git şurdan bin lan hadi !
-Ben : Lan git işine elin kolun doğru dursun bin şu öne bineceksen uzatma...!

diyaloğumuz monolağa dönüşmüş birbirimize sert bakışmalar ne bakıyorsun muhabbetleri arasında devam ederken aradan sıyrılan bir amcanın ön koltuğa atlamasıyla bıçak gibi kesildi sessizce koltuklarımıza yerleştik.

Yolun devamında arkadan bana ücret uzatırken arkadan sırıtmasına şahit oldum. Aynı sırıtma 20 dklik yol boyunca kavga edeceğimiz koltuktaki herife baktıkça devam etti.

Böyledir sarı dolmuş her günü survıvor....