işin doğrusu şu ki, erkek sikmek istemeye programlanmıştır. ister yani, o arzuyu duyar. bunun için hoşlanmasına, bir zeka pırıltısı görmesine, aşık olmasına, sevmesine, falana filana, boka püsüre gerek yoktur. erkek için bir kadını fiziksel olarak çekici bulduğu anda onu sikme isteği duymak doğal olandır. bunun yoklukla da alakası yok. ne kadar çok cinsel açlık çekerseniz isteğinizin şiddeti de o kadar fazla olacaktır, burası bir gerçek ama o kısım sadece isteğin şiddetiyle alakalıdır, ortaya çıkışıyla değil. yani sikse de ister, iliği kemiği kurusa da, beş postadan sonra takati ve mecali kalmamış olsa da ister. beyninin çalışma şekli budur. o yüzden her erkek abaza(n)dır, abazalık bir erkeklik özelliğidir. erkekliğe içkindir yani, erkeklikle birlikte default olarak gelir.
erkeklerin genelinin seks isteği ve seks isteği konusundaki görüşü bir toplumsal törpüleme ve aşılama sürecinden geçiyor. erkek seksi istiyor ama istememesi gerektiğini, istemenin yanlış olduğunu öğreniyor. yanlış olduğunu öğrenince bastırıyor. bastıramadığında yok sayıyor. istemiyormuş gibi rol kesiyor, istemeyi kendine yakıştırmadığı için istediğini kabullenmiyor. doğal programlanışının üstüne, istememeye yönelik kendi programlamasını yazmaya çalışıyor. böyle bir şeytanlaştırma geleneğinin neticesinde de abazalık çirkinleşiyor, suç oluyor, abazalar ezik damgası yiyor vesair.
Erkeğin kızları sikmek istiyor olmasının yanlış bir yanı yoktur. elbette insanlar birilerini sikmek isteyecek, insanlığın var oluşunun altında yatan istek bu. kimse kimseyi sikmek istemeseydi insanlar üremez, yok olurlardı. üstelik birinin sizi istemesi demek, çekici bulması demektir. çekici bulunmak da aşağılayıcı değil onore edici olmalıdır.
zorlama zaten suçtur, polisi falan arayın öyle durumlarda. yanınızda biber gazı falan da taşıyın. ısrar kısmı da biraz şununla alakalı, kızların çoğu bu kezban zihniyeti yüzünden seks istedikleri zaman bile orospu damgası yememek için veya ebleh erkeklerin kendilerini "kolay lokma" görmemesi için seks istemiyormuş gibi davranıyorlar. yani bilerek erkeği ısrar ettiriyorlar ki meraklı görünmesinler. ayrıca bir yandan da "ben istemiyordum da çok ısrar ettiği için yaptım" gibi bir vicdan rahatlatmasına malzeme oluyor bu tavır. elin fransız kadınında böyle bir kendini sakınma, aman kolay kadın sanmasınlar düşüncesi olmadığı için kendini sakınmıyor, kendi seks isteğinden utanmıyor, kirlenmişlik olarak görmüyor, rahat yani. dolayısıyla fransız erkeklerinde ısrar etme eğilimin türk erkeklerine kıyasla daha az olduğu doğru olabilir ama bu durumu yaratan ögelerden biri olarak kezban'ın kendisini kesinlikle sorumluluktan azade gördüğünün altını da çizmek gerekir.
burada bir döngüye hapsolunuyor. erkekler sikmek isteyince kezbanlar kaçıyor, kezbanlar kaçtıkça cinsel açlık varlığını sürdürüyor, cinsel açlıktan muzdarip olununca seks isteği artıyor, seks isteği arttıkça daha agresif yöntemlere başvuruluyor ve agresiflik de başladığımız noktaya, yani kezbanın kaçışına bizi geri götürüyor.
cinsellik yaşamayacağınız hastalıklı bir hayatı kabul etmek ve yaşamak insanın manyaklığına bağlıdır, gelgelelim bu manyaklık türkiye'de yurt dışındakinin en az beş katıdır.
