bugün

eski istihbarat daire başkanı.
''Hırsız içerdeyse kilit işe yaramaz '' açıklaması ile dikkat çeken 6 yıl isthbarat daire başkanlığı yapan ,emniyetteki fettullahçı yapılanma ile ilgili ;Sabri Uzun’a göre cemaatçi olan devlet memuru şerefsizdir. Bir insan hem
devlette memur, hem cemaatteyse o kişi fahişedir. Devletle nikahı olan bir kişi, eğer
cemaatle yatağa giriyorsa o kişi fahişedir. Cumhuriyet rejiminde bireyin özgürlüğü
esastır. Bireysel özgürlüğünü cemaatlere teslim etmiş olan ve biat kültürünü
benimsemiş insan bir bağ ot için yük taşıyan eşeğe benzer. Özgür olmayan insan,
devletin memuru da olamaz. Devlet memuru 657 sayılı yasaya tabidir, ama
cemaatin memurunun kanunu, kitabı ve kuralı yoktur.
Allah’ın kitabı Kur’an üstüne cemaatin kitabını oturtmuş insanlara, cemaat
memuru denir. Bir çok cemaat mensubu cemaatin emriyle birbirlerin kızkardeşiyle
evlenmiştir. Ortaçağ Avrupası’ndaki kilise papazlarının yönetimi bile, Türkiye’deki
cemaat yönetiminden daha namusludur. islamiyetteki ilk terör faaliyeti kabul edilen Hasan Sabbah modeli terörizm bir merkezden yönetiliyordu. Bugün
Türkiye’deki cemaat yönetim modelini kıyaslarsak Hasan Sabbah’ın ki daha
namuslu olduğu anlaşılır.
Devrimci Sol bu ülkede bilinen en kanlı olayları gerçekleştirmiştir. Hatta bir
başbakanı bile öldürmüştür.
Ancak bu örgüt bile karışmadığı hiç bir olayı
üstlenmediği gibi, yaptığı eylemler bunca kanlı olmasına karşın hepsini
sahiplenmiş, üstlenmiştir. Üstlendikleri olaylarla ilgili açıkladıkları bildirilerin
hepsi yüzde 100 doğrudur.
Türkiye’deki ilk terör eylemleri 2002’de Nuh Mete Yüksel’in ortaya çıkan gizli
çekilmiş seks kasetleri olan cemaat örgütlenmesi, kişiler hakkında düzmece
elektronik postalar, asılsız ihbar mektupları, DVD çekimleri, sahte raporlar ya da
Hanefi Avcı’nın bürosunda bulunduğunu söyledikleri telefon dinleme kayıtları gibi
entrikalarla yargıyı kirletmiştir. Dürüstlük bağlamında bakarsak, terör örgütü
dediğimiz Devrimci Sol, cemaatten daha namusludur, dürüsttür.” açıklamaları ile görevinden uzaklaştırılmış adı birçok olayın içinde yeralmış yapılan soruşturmalarla ifadesi bile alınmadan davalar açılmıştır.
'in- baykal kasedi dink cinayeti ve diğer komplolar' isimli bir kitap yazmıştır kendisi.

Merakla kitabının evime ulaşacağı zamanı bekliyorum. Okumaya değer gibi.
yeni kitabı "in" ile cemaati anlatmış denilen eski emniyet istihbarat daire başkanı.

rte'nin o ünlü gözlükle kameraya bakan pozunu kendi götürdükleri laptop ile almışlar deniyor. ben de tayyipin laptopuna virüs yerleştirmişler sanmıştım. çok amatörce bir operasyon olmuş. *
hiç görmediğim memleketlim, akrabam.
kitabını alıp okumak lazım. cemaate çok fena giydirmiş anlaşılan.
konuşması beni hayrete düşürmüş eski emniyetçi. hrant dink suikasti için bir stadyumda mahkeme kurulmalı ancak sığar diyor. benim de yargılanmam lazım diyor. (bkz: oha) http://www.aydinlikgazete...ciklamalar-video,105.html
soner yalçın'ın anlatımı:
--spoiler--
sabri uzun, 1968’de Ankara Polis Koleji’ne girdi. 1974’te Polis Akademisi’ni bitirdi. 1978’de polis istihbarat kursunu tamamladı. 1979’da Uşak istihbarat Şubesi’ni kurdu.
45 yıllık mesleki hayatının 28 yılı istihbaratta geçti.
Üç kez Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat Daire Başkanı oldu:
1) 27 Haziran 1997…
2) 14 Haziran 2001…
3) 12 Haziran 2003…
--spoiler--
kaynakça:
http://sozcu.com.tr/2015/...ks-kaseti-mi-acti-704242/

zamanında gücü varken konuşmayıp iş işten geçtikten sonra itiraf yazan kişi. kısmen hanefi avcı 2.

"iN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar" adıyla çıkan kitabında iddiaları sıralamış. fethullah gülen cemaati'ni topa tutmuşmuş.
http://www.kirmizikedikit...?sid=Y0LT2161ZN7B9ISQ7LLP

o bahsettiğin olaylarda;

necip hablemitoğlu cinayetinde,
ankara kurtuluş otoparkına bomba konulduğunda.
hrant dink cinayetinde,
deniz baykal'In malum kaset olayında,
mhp'li yöneticilerle ilgili kasetlerde,
odatv davasında,
ve diğer davalarda,

görevdeyken sus pus ol; sonra masumlar zarar görünce bombalama yapıyor. her şey doğru olsa da, sene kaç olmuş; olaylar şimdi apaçık olarak gündeme geliyor. hapis yatınca, işler kendi aleyhlerine dönünce, iş sıkıya gelince, eteklerindeki taşları döküyorlar. sen ki istihbarat daire başkanı olmuşsun, TBMM Araştırma Komisyonu'na ifADE VERMiŞSiN, olayların perde arkasını bilmiyormuşsun. adama sorarlar:

aydınlanma mı yaşıyorsun da, böyle itiraflar, çözümlemeler sıralıyorsun.

devletin gücü, gölgesi üzerineyken olayları, kişileri bu kadar sorguluyor muydunuz? kör milliyetçiliklerle, pastadaki krema misali din ile bu ülkede zihniyetinize göre at koşturdunuz.

adaletin ırzına geçiniz. sonra adaletten bahsedin. yok ya !

cüneyt özdemir'in 5n 1k sabri uzun ile 52 dk'lık programı:

http://www.kanald.com.tr/...ler/sabri-uzun-ozel-bolum
An itibari ile teke tek programında tarihe geçecek itiraflarda bulunan eski istihbaratçı polistir.
An itibari ile ağlamaktadır.

(bkz: habertürk)
Darbe başarılı olsaydı yaşama şansım yoktu diye açıklama yapmış.

http://www.sabah.com.tr/g...inda-gozyaslarina-boguldu
canlı yayında belge soruyor..
hadi geçtim belgesini - ki zübeyir midir nedir açıkladı bir belge -..
neyse geçtim belgesini..
birader madem bu kadar vatanseverdiniz?
nasıl müsaade ettiniz?
anlıyoruz bu yapı çok güçlüydü..
lakin istifa mekanizması diye birşey var ve önüne geçemiyorsanız dolaylı yoldan güce domalmaktansa gerekli hamleni yapar basar istifayı gidersin aga..

adamların döneminde cemaatçiler mantar gibi bitmiş heryerde..

erduvan kandırılmış..
askerin gücü yetmemiş..
polisin gücü yetmemiş..

miss piggy mi geçsin olm yerinize?

bir yapı gelişmiş ve bu dönem içerisinde kilit noktada olan kimsenin kabahati yok lan..

evet itiraf ediyorum..
hepsi benim yüzümden amısına koyayım ya..
bu arkadaş ki kendisi istihbarat daire başkanıdır fetö ile kapışmış diyorlar.

şimdi sayın rahmetli hablemitoğlu'nun kitabını okuyorum da bu fetö denen ibişe zamanında dava açıldığında bu arkadaş baya güzelleme ile savunmuş yazıda.

hatta hablemitoğlu sormuş sen hayırdır gardaş niye karşı çıkmadın diye.

denilen o ki haberi yok falan ama yani o zaman bir kumpasa giden osman ak diyor ki lan benim kurumum komple fetö'cü olmuş ki bahsettiğimiz yıllar 90'lar.

köstebek isimli kitabın okunması tavsiye edilir.

şu an hiç dokunulmayan emniyet güçlerinin yani polislerin 1990'dan beri fetö'nün elinde olduğunu göreceğiz.

yani at izi bok izi parmak izi bunların hepsi yalan. adamlar ülkeyi sarmışlar. boşa kürek çekiyoruz.