sabah kahvaltısını iş yerinde yapan görgüsüzler

    7.
  1. o da bişey mi bi de bunların iki dilim tost ekmeği arasına fıstık ezmesi sürüp, tıpkı amerikan filmlerindeki gibi folyoya saranı da vardır.

    misal ben; 06.00 da kalkıp, korn fleksimi yağsız sütle karıştırır, bi yandan portak suyumu yudumlar bi yandan da tabii ki gazete'de ekonomi sayfasını okumadan asla dışarı çıkmam.

    kahvaltı önemli bi öğündür lan! yiyin...

    tanım: ben.

    edit: portak suyunu bilmezsiniz siz! yeni çıktı daha. ben amerikadan getirtiyorum.
    45 ...
  2. 3.
  3. folyo kağıdına sarılı tost yerine, köşedeki börekçiden aldıklarıyla kahvaltı yapan modelleri de vardır. bazılarını tanırım, görgüsüz falan da değildirler. istediğin kadar tok ol, olm yemezsen ölümü öp ısrarlarıyla, böreklerini bölüşürler. avrupalı olmak falan gibi takıntıları da yoktur. lan bizim kaportacı ahmet abinin sikinde midir avrupa?
    19 ...
  4. 18.
  5. dur bakayım ne kadar özentiymişim, şimdi cümlemizi inceleyelim;

    "dün sabah kahvaltımı, ki kahve ve elmalı tart'dı, toplantı sırasında yaptım. gerçi evden çıkmadan portakal suyu içmiştim."

    cık cık cık ne dedim ben, hem çay yerine kahve içiyorum, hem poğaça yerine elmalı tart yiyorum, hem bunu işyerinde değil üstüne üstlük toplantı sırasında yapıyorum, utanmadan portakal suyu içmemi eklemek bile istemiyorum. bu kadar özentilik de bir yere kadar değil mi o sığlıkta bakıldığında. şimdi cümlemizi nedenleriyle ortaya koyalım.

    "sabah uyanıyorum, toplantı var, vakit yok kahvaltıya falan, ki zaten hiç bir zaman olmaz, arabada sigara içeceğim giderken işe biliyorum, o yüzden sigara altı olması için dolapta birşeyler arıyorum, portakal suyu var, onu dikiyorum şişeden. neden? vakit yok çünkü, şirketten içeri girmeden önce yiyecek satan büfeye uğruyorum, simit istiyor canım, ama dişimde susam kalacak, üstüm başım susam olacak, poğaça zaten mayası yüzünden midemi ağrıtıyor, elmalı tart alıyorum, hem hamuru az meyvası fazla, oh mis, ofise giriyorum hızla, çantamı bırakıyorum, toplantının başlamasına 2-3 dakika var, kahve makinası var ofiste ama çayı berbat, demlik çayı dışında içmem zaten, kahve alıyorum, bir elimde kahve, kolumdan sallanan tart poşeti, bir kaç minik kağıt ve kalem toplantıya koşuyorum. herkes aynı durumda, bir yandan kahvaltımızı ederek bir yandan problemleri çözmeye çalışıyoruz."

    aaa bak ne kadar ilginç değil mi, avrupa özentisinden değilmiş, benim de içimden geçen evde domatesimin suyuna ekmeğimi banarak, yanında ezine peyniri, sucuklu yumurta, demlikten çay içmek, ama olmuyor işte.

    özetle dostum görgüsüz demişsin ama vakitsizlik çıktı.
    16 ...
  6. 5.
  7. yalnız yaşayan biri ise sabah tek başına sofra hazırlamaktansa şirketin cafesinde kahvaltı etmeyi tercih eden kişidir. bu yöntemle uyku için de vakit kazanmış olur. karnı aç olup yiyemeyenler zaten iş yerinin cafesinde oturmazlar ki bir plazada çalışan herkesin poğaça alacak parası zaten vardır.

    iş yerinde kahvaltı edenleri başkalarının açlığına duyarsızlıkla suçlayanlar 70 milyonun ( gerçekten aç insanların da ) izlediği yemekteyiz programlarına reyting vermekten kendilerini alamazlar.
    10 ...
  8. 2.
  9. sabahın 8'inde iş başı yapıyorsa gayet normaldir.hemen etiketi neden hazırsa görgüsüz olarak? hatta bizene belki 10'da iş başı yapıyordurda kahvasını iş yerinde yapıyordur. hatta belki kendi işyeridir.böyle geh geh gerine gerine yiyip içiyordur!
    belki adamın büfesi var!
    belki patronları elemanlarının uyumlu çalışabilmesi için bir arada yiyip içmelerini istemiştir.
    6 ...
  10. 60.
  11. evet iş yerinde yapıyorum sabahın köründe evde yapmak pek cazip gelmiyor saatın 9:30'da 5* bir otelin restoranında yapmak varken.
    eger bu görgusuzlukse evet ben görgusuzum.
    4 ...
  12. 13.
  13. evinin mutfağından başka yerde kahvaltı etmemiş, görgüsüz değilse de görmemiş adam tespitidir. yemekhane katında açık büfe kahvaltı veriliyor, cafede tost yapılıyor, en olmadı büfede çeşit çeşit abur cubur satılıyorken ezan la kalkıp kahvaltı hazırlamak bünyeye eziyettir, ahmaklıktır ki işe gittiğinde yeniden atıştırmak, en azından ayılmak için kahve içmek isteyeceksin. iki kez zahmete girmiş olmanın gereği yoktur. bekara karı boşamak kolay, verin veriştirin bol keseden 6 saatlik uykuda bile gözünüz olsun. yarım saat daha erken kalksın evinde görgülü, görgülü yapsınmış. meraklanılmasın işyerinde yapınca kahvaltı daha bir görgülü olunuyor. mecburi çatal bıçak kullanmak gerekiyor ya ve iş miğdeye gelince en parasızı bile görür işini ısmarlatır, birinin tabağından otlanır, bir gün poğça yediyse öbür gün çubuk kraker yer atla deve değil 500 kuruştan bahsediyorum. hem nice görgüsüzlükler toplumda kol gezinirken varsın bizim de kabahatimiz evden dışarda karın doyurmak olsun.
    (bkz: tespit yapacağım diye başlık sıçmak)
    4 ...
  14. 12.
  15. evini otel gibi kullanıp buzdolabında kahvaltılık malzeme bulundurmayan görgüsüzlerdir. *
    5 ...
  16. 1.
  17. belki de gerçekten geç kalmıştır da iş yerinde yapmak sorunda kalmış olan görgüsüzlerdir.
    3 ...
  18. 4.
  19. sabah 6 da iş yerinde olabilmek için 5:30 gibi kalkılır. yüzünü bile yıkamanın lutuf olduğu düşünülürse giyinebildiğine şükredersin. mesai arkadaşlarınla beraber iş yerinde kahvaltı yaparak toptan görgüsüzler sınıfına dahil olursun.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük