sıkılmak

entry385 galeri13
    60.
  1. insanın kendini bi kuvvet tarafından sıkılıyormuş gibi hissetmesidir bazen.
    1 ...
  2. 59.
  3. yeni nesil ergenlerin facebook durumlarında;

    ingilizce karşılığı olan bored kelimesini, mübalağa ile belirtmek maksadıyla,

    boooooooooooored

    veya;

    boreeeeeeeeeeeed

    gibi farklı versiyonlarla yazdıkları ruh halidir. gençlik başımda duman...
    2 ...
  4. 58.
  5. şu saatlerde uyuyamamakla beraber insanı en çok bunaltan durumdur. şöyle bir çare üretilmiş, sizle de paylaşayım dedim;

    http://www.urban75.org/useless/bored.html
    1 ...
  6. 57.
  7. istatistiklere girmeyi sağlayan hede.
    genelde günün en çok entry girenlerinden biri yapar bu durum sizi. (bkz: true story)

    buradan yola çıkarak dün en çok entry giren yazarlara bakınız, aslında hep canı sıkılan adamlardır onlar.
    0 ...
  8. 56.
  9. an itibariyle hakkını vererek yaptığım. doya doya. of.
    0 ...
  10. 55.
  11. şu an da bolca yaşadığım duygudur. karanlık hissi.
    0 ...
  12. 54.
  13. okul, iş yoksa ve evde dır dır bolsa bol bol hissedeceğiniz duygudur.
    0 ...
  14. 53.
  15. evin içinde dolandıran derin düşünceye daldıran his.
    0 ...
  16. 52.
  17. cok buyuk derttir. insan ne yapacagini sasirir.
    0 ...
  18. 51.
  19. sözlükte gezme sebebidir. sıkılmayan adamın sözlükte ne işi olabilir ki başka.
    1 ...
  20. 50.
  21. birkaç günden beri içinde bulunduğum hal-i pürmelal. yaz okulundaki belirsizlik yüzünden tıkılıp kaldım eve. ne bir atraksiyonda bulunabiliyorum, ne çalışabiliyorum ne de tatile gidebiliyorum. olmaz olsun böyle okul, psikolojim bozuldu.
    0 ...
  22. 49.
  23. boş boş monitöre bakmaktır. kimseyle konuşmak istememen, en sevdiğin şarkının o an sana hiç bir tad vermemesi...

    aslında bazen iyi sayılabilecek bir durumdur be.
    düşünmeye sevkeder sıkılmak.
    düşünürken de zaman akıp gitmez mi su gibi...

    eğer düşünecek bir şeyiniz de yoksa işte o zaman durum vahim be abi.
    sınıfındaki hani o cilveli kız?
    gelecek için bi kaç plan?
    yakındaki arkadaşının doğum günü?

    hiç biri mi yok?

    sana vereyim o zaman sıkıntının çaresini. düşün dostum düşün... neden yalnızım diye düşün, ben nasıl adam olurum diye düşün. sıkılma.
    0 ...
  24. 48.
  25. an itibariyle yaşadığım durum.
    (bkz: of) (bkz: pöf)
    0 ...
  26. 47.
  27. tatmin olamamak, hep yeni bişeyler aramak kaynak bulamayınca da kendini koyvermek hepten boşlamak.
    0 ...
  28. 46.
  29. sıkıntı anında sanki o zaman dilimi hiç geçmicekmiş gibi gelir yapıcağınız hiçbirşey zevk vermez baya bi nefret edersiniz kendinizden. he bu arada sıkıldığınızı kısamesajla birine söylerken eğer türkçe karakterleri kullanmıyorsanız yanlış anlaşılmalara yol açabilcek bir durum doğurabilir.
    0 ...
  30. 45.
  31. küçük harflerle kısa mesaj atarken her zaman sıkıntı veren hal, durum.
    1 ...
  32. 44.
  33. işyerinde görev icabı otururken duyulan his..
    1 ...
  34. 43.
  35. elin kolun bağlı mal mal evde oturuş şekli.
    2 ...
  36. 42.
  37. hayatın amacını düşünerek rahatlıkta üçe dörde katlanabilen eylem. bu eylem olmasa ne yapardım ben diye düşünmedim değil.
    0 ...
  38. 41.
  39. tamamiyle TDK'da:
    (nsz) 1. Sıkma işi yapılmak: Çamaşırlar sıkıldı. 2. (-den) Can sıkıntısı duymak: Ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı.- A. Ağaoğlu. 3. Utanıp çekinmek: O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu.-M. Ş. Esendal. 4. Sıkıntıya düşmek.
    Güncel Türkçe Sözlük sıkılmak

    Çalışmak, zorlamak : işe fazla sıkılma, sonra hasta olursun.
    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü sıkılmak

    utanmak
    Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
    0 ...
  40. 40.
  41. tamamiyle ilersizliktir
    tamamiyle tutarsızlıktır
    tamamiyle offf aq.
    1 ...
  42. 39.
  43. 38.
  44. bazen saçma bir nedendir, herhangi bir şeye...

    -naber bugün napıyon dışarı çıkalım mı?
    * yok ya canım sıkkın...
    0 ...
  45. 37.
  46. portakalın sıkacağa konulup bastırarak içinin boşaltılması gibidir. su çıkar posası kalır.
    2 ...
  47. 36.
  48. küçük de olsa yaşamaktan zevk aldığı bir anı beklemek insanı herzman mutlu eder. eğer bu sabah uyandığımda bu akşam için bir planım olsaydı, bir arkadaşım gelseydi ya da gece 1-2 ye alınmış bir halı saha maçı bile benim bütün birgün mutlu olmamı sağlayabilirdi. fakat durum şu ki sıkılmanın temelinde amaçsızlık var. işte bu gerçeği anladığım dakikanın akabinde sahip olduğum tüm beyin hücrelerini kendime gün içinde kısa vadede ve yapmakatan hoşlanacağım bir uğraş bulmaya zorladım. önce bir kaç arkadaşıma telefon açıp "olum lan ne ayaksınız." şeklide barzoca konuşmalar yapıp bir atraksiyon var mı yokmu öğrenmeye çalıştım. sıkıntımın geçmemesi beni tatmin etmeyen bu görüşmelerin sıkıntıma sıkıntı kattığını bana söylüyordu. saatin durmadan ilerlemesi sıkınıtımın da bir çığ gibi büyümesine neden oluyordu.

    dahası var. zamanı internette sörf yaparak msnde lak lak yaparak ya da sözlükde enry girerek geeçirebilirdim. fakat inanın ki bu sıkınıtyı sadece olduğu gibi itelemekten öte bir işe yaramazdı. benimse bunu tamamen ortadan kaldırmam gerekiyordu.

    bu kadar boş konuşmanın beraberinde içtiğim çaylar mesanemde yüksek oranda bir tazike neden olduğundan buna bir son vermek amacıyla tualete gitmiştim. ve olan oldu! işlemin bitişinde, anemin koyduğu "ıslak zemin" tabelasını da görmemiş olmamın verdiği bir dikkatsizlikle ani bir dönüş yaparak kaydım ve kafamı klozetin kenarına çarptım. ve aniden "o" beynide belirdi. hayatımı değiştiren icadım. "akım kapasitörü." koşarak öbür odaya geçtim ve zamanda bir iki küçük yolculuk yaptım.

    (bkz: akım kapasitörü)
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük