sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1625.
  1. bir yıldız vardır gökyüzünde,
    varlığıyla hep huzur bulduğun,
    dikip gözünü baktığın...saatlerce,
    benzetircesine sevdiğine,
    bazen umutlu,
    bazen çaresizce...

    bir de kapıldıysa insan o yıldızın büyüsüne,
    ne mesafe tanır ne de başka şey...
    uzanır değercesine her defasında,
    değecekmiş gibi yaklaşır ona,
    yaklaşır...yaklaşır...

    ve bir an boşlukta bulur kendini o sıra,
    anlar! ne kadar hüzünlü olsada,
    imkansızlığı, sonsuzluğu, boşluğu...
    çırpınırcasına...

    -by mech eng-
    0 ...
  2. 1626.
  3. Sıcak memlekette doğdum ben
    Soğuk nedir, kar nedir bilmem,
    Kar yağsın diye dua eden,
    Bendim, soğukta yatanları hiç düşünmeden...
    Donmuş kan nasıl akar ?
    Bir ölü bakabilir mi,
    Soğuktan çatlamış gözleriyle,
    Görür mü ki kaybettiklerini,
    Bu kadar kolay ölür mü ki insan,
    Sanki can, dumandan ince kafeste,
    Yükselir ruh inceden ve aheste,
    Kumaş yok, hiçbir şey yok,
    Çırılçıplak beden,
    Gider ha gider, ama sebep yoktur, '' neden '' ?
    Sıcak memlekette doğdum ben,
    Sıcak geçti, sıcak geçecek ahir ömrüm,
    Bakakaldım hep uzaklara giden,
    insanların içinde kalıpsız ruhlar gördüm...
    Bir kuş yuvasına, bir açaç kovuğuna,
    Dokunamam, ödüm patlar yalnızlıktan,
    Dayanabilir mi bir insan, dağların soğuğuna,
    Korkar mı acaba o sonsuz karanlıktan ?
    Sıcak memlekette doğdum ben,
    Kar, bir kere yağdı benim şehrime,
    Pek de az kaldı, gidecek bir misafir gibi,
    incecikti, sudan daha berraktı,
    Kavisler çizerek iniyordu göklerden,
    Kar benim şehrime ilk kez yağıyordu,
    Hükümdarlığını ilân etmişti dağların tepesinden,
    Yeryüzüne çil çil merhamet serpiyordu...
    Kar soğuktur derlerdi inanmazdım,
    Sebebi malum, sıcak memlekette doğdum ben...
    Bir zamanlar aşığı olduğum kardan,
    Nefret edişim işte bu yüzden...
    ikinci bir aşka maniydi bu sevdam,
    Zira güneşe aşıktım ben,
    Ne var ki güneş bana aşık değildi,
    Yaklaştı kulağıma ve usulca eğildi,
    '' Bir gönülde iki sevda olmaz '' dedi,
    istersem bütün yıldızları alırım dedim,
    Kızdı, çekildi gökyüzünden,
    Bulutlar geliverdi birden...
    Anlatmam gerek hadisenin aslını,
    Burada bitirelim o alçak soğuğun faslını,
    Bir ihtiyar görmüş idim ben sokakta,
    Gecenin kör karanlığıydı, hava çok soğuktu,
    Karlarla kaplanmış o ıslak asfaltta,
    Uzanmıştı ihtiyar, öksürüyordu, sesi boğuktu...
    Öldü o gece, soğuktan garip ihtiyar,
    Kar, bu katilliğinden pek de bahtiyar,
    Katildi, iffetsizdi benim sevdiğim kar,
    ihtiyarın ruhunu almıştı bedeninden,
    Islak asfalt olmuştu ihtiyara mezar,
    Gördüm, buz parçaları damlıyordu kefeninden...
    Katildi, iffetsizdi benim sevdiğim kar,
    işte ondan nefret edişim bu yüzden !
    intikam günü, ertesi gündü,
    Nefret ediyordum kardan, bana ihanet etti !
    Hava birden açtı, güneş ufka yaklaştı,
    ve bulutların ardından doğrulttu silahını,
    Kahraman güneş, beklemeden tetiği çekti !
    Sereserpe uzandı kar yere, gözleri açık gitti...
    Ertesi gün, ihtiyarın ölüm haberini bir gazetede gördüm,
    Demişler, bir ihtiyar soğuktan öldü,
    işin tuhaf yanı, bir yaz günü,
    Nasıl ölünürdü soğuktan, bu nasıl bir gündü ?
    Epey şaşkındı cümle halk, nasıl bilebilirdi ki,
    Bir Mart günü hapse atılan karın,
    Ağustos' ta firar ettiğini !

    v for vahdettin

    3 Nisan 2009
    3 ...
  4. 1627.
  5. kahvalti

    cay ve simitler benden,
    zeytin peynir senden.
    havasi da güzel zaten,
    oturmusuz bir banka birden.
    faydalaniriz agacin gölgesinden.

    aska gelirim kuslarin sesinden.
    gözlerine bakarak icimden,
    tutsam mi ki ellerinden?
    ya memnun olmazsa bu halden?
    yoksa neden?

    kopmaliyiz bir an yerden,
    düsmeliyiz sonra gök yüzünden.
    uzaklasip üsümeliyiz günesten,
    elele cikmaliyiz cehenneme giden yola cennetten.
    1 ...
  6. 1628.
  7. aklıma gelen ilk şey,
    yok olup giderken
    tutunup saçlarına, tutunup dalgasına
    hayat bulmak nefessizliğinde
    ve boğulmaktır gözlerinin buğusunda...

    ve ilk gelen aklına insanın
    başına gelir, en çok
    sonunu görmek tutkusu belki de
    ve direnip boğulmak korkusuna
    çırpınmak ve dinmesini beklemek
    dalgakıranın üstünde.

    aklıma gelen ilk şey
    derin gamzene düşüp
    yağmurlarla arınmaya çalışmaktı.
    ve ıslandıkça sırılsıklam aşka düşüp
    tekrar gamzende kaybolmaktı.
    * *
    0 ...
  8. 1629.
  9. Bile bile kanattım yüreğimi,
    Yine ateşlere yürüdüm bilerek...
    Öylesine biriydim oysa...
    Kalbinde yerim olmadığını bilerek,
    Sıcaklığını hissetmeye çalıştım...
    Belkide yeniden istedim seni sabahsız gecelerime ışık ol diye...
    Yaramın dermanı yine sende dedim...

    Bir damla umuttu beslediğim senin için...
    Bir damla aşktı o gözlerinde görmek istediğim...
    Ama ayrılığın o soğuk yüzü göründü birden
    Hatırlattın ne olduğumuzu yeniden
    Hatırlattın iki yabancı olduğumuzu...

    Haklıydın...
    Sustum... boğazıma düğümlendi kelimeler
    Gözyaşlarım aktı sessizce...
    Bir kez daha yalnızlığımı derinden hissettim...
    kalbim kanadı...
    Bilemedim sevgilerin çoktan bittiğini...
    Özlemelerin...
    Anlayamadım.... cevap bulamadım hiçbir şeye
    sadece ağladım gözyaşlarım kaldı yine ardından...

    birde kırık kalbim....
    1 ...
  10. 1630.
  11. Ögsem lebüni cân deheninden şeker çıkar.
    Ansam dişünü dîde-i terden güher çıkar.

    Mercan lebün hayâline kan yudup ölenin
    Her kim kazarsa toprağını la'l-ü zer çıkar.

    Deryaya düşse katresi yar agzı yarınun
    Tuz yirine hemîşe denizden şeker çıkar.

    Ol serv-i sîm-ten soyunup çıksa câmeden
    Cismin gören sanur ki bulutdan kamer.

    Müşkil budur ki her kime kim hâlüm ağlasam
    Işkın yokunda ol dahi benden beter çıkar.

    Tan yeli zülfüne güzer ettikçe sanuram
    Kal'atul-Gurrabkafile-i müşg-i ter çıkar.

    Meftuni acep mi cennet-i kûyundan ola dur
    Bilmezlük ile âdem elinden neler çıkar.
    1 ...
  12. 1631.
  13. köhnemiş düşüncelerinle geldin girdin sözlüğe
    ah bilemezsin nasıl da troll hasreti çekiyorduk...
    rahatına bak, ne de olsa moderasyon uyuyo amuğa goyim.
    akşamı bulur çaylak yapılman bebişim,
    kabusumuz olmaya devam et gözünü sevdiğim.
    oynamaya geldin oynamaya,
    ncldlbz'ye aşk mesajları atmaya.
    cıvıtmadan abartmadan yap ne yapacaksın
    ortalığın içine ettin, kızmaya başlıyorum bak!
    leyleği havada gören yola gidermiş, bak bak bak uçuyor
    osuruktan karmanı al da öyle git!
    seni seven kalbimi kır da öyle git!
    5 ...
  14. 1632.
  15. --spoiler--
    O kadın bir fotoğrafhane gibiydi
    şamdanlara taşıtırdı kendini
    bilirdi yorgun örtüler işlenirdi gözkapaklarına,
    parmakları işlediği karanfiller gibiydi..
    --spoiler--

    oysa bu kadın şimdi duruyor karşımda
    yeni bir kimlik gibi...
    dertlere taşıtır kendini ve kederlere
    mutluluklara taşıtır ve aşklara
    ve bilir her rengini gördüğümü
    gökkubbenin,
    onun gözlerinde
    gözleri ki
    ne şamdanı, en ışılından güneş gibi
    ve gözleri narin, şerefli bir bayrak gibi
    dalgalanır göğümde
    sevgilimin...

    01.06.2009
    2 ...
  16. 1633.
  17. kapattın perdelerini aydınlık bir köşeye sinerek,
    bense savsaklanan hayatın avucuna
    konup alkışlarını topladım, karanlıktı duymadın.
    1 ...
  18. 1634.
  19. maziden...

    beyhude bir hayalin
    koşup durdum peşinden
    ayırdı beni o hain
    dostumdan ve de eşimden

    enginlerden geçti yolum
    yaşlandı ellerim, kırıştı yüzüm
    ateş çevrildi sağım solum
    yandı gecem, tutuştu gündüzüm

    düşler gördüm uzun kısa
    hayra yordum her şeri
    taşıdığım içimde her lahza
    on sekiz bin alem mahşeri

    heyhat ezelden beri
    olmadı olacak
    fakat zaman çemberi
    çaresiz daralacak

    daralan saipsiz.
    (2 haziran 2009 03:20 istanbunalım)
    4 ...
  20. 1635.
  21. duvar beyaz ben sarı

    yine aynı yalnızlık
    beyaz duvar ve ben
    hep aynı sessizlik
    aramızda büyüyen

    gözgöze duruyoruz
    beraber susuyoruz
    idamlık bir ömrü
    birlikte asıyoruz

    o beyaz ve soğuk
    ölüm gibi
    ben sarı ve donuk
    ölür gibi

    ölür gibi saipsiz.
    (2 haziran 2009, biraz var biraz yokuz)
    4 ...
  22. 1636.
  23. yazılan şiirlerin neredeyse tümünün bir boka benzemediğini, hiçbir değer taşımadığını gördüğüm şiirlerdir. dostlar hadi karılı kızlı entrylere devam edin siz. bunu beceremiyorsunuz anlaşılan.

    edit: romantik çocuklar rahatsız oldu anlaşılan. hadi beni acı mısralarınla eksile. *
    3 ...
  24. 1637.
  25. atışma

    yazılan şiirlerin hepsi bir bok
    bir ben iyiyim, benden başka yok
    bir bildiğim var, dinleyin beni
    karıya kıza açım ben, şiirlere tok

    ***

    ne oldu koçum, parladın birden
    sen yaz da görelim, beğenmedin madem
    kimse şair demezken kendine
    sen kimsin ulan, ne anlarsın şiirden?

    bir dost.
    7 ...
  26. 1638.
  27. çatılar kırmızı
    sen misin kalbimin hırsızı
    mevsimlik değil bu ağrı sızı
    çekilmiyor gece gündüz sivrisinek vızıltısı
    luna park bakışların fiilerin en mastarsızı.
    2 ...
  28. 1639.
  29. ışık var istanbuldan...

    Kimse yok ki bu yalnız gecelerde
    Anlatamıyorum sessiz kalmış hecelerde
    Bir gün gelecek anımsayacaksın belkide
    O gün öleceğim hiç şüphe yok ecelimde

    Sensin o baharımda yanımda olan
    soğuk ayazda sımsıcak elimi tutan
    Umarsızca bir güneş misali doğan
    Korkma ellerini uzat yalnızken zaman

    Günler dedik geçer oldu sensiz
    Aylara sorsan bir haber bedensiz
    Şimdi korkmuyorumya karanlıktan
    Gecelerime doğan ışık var istanbuldan...
    3 ...
  30. 1640.
  31. ne şiir yazarım
    ne yazıdan yana
    yeteneğim var benim
    bir halta yaramam
    koca sözlükte
    işim gücüm sadece
    millete sataşayım
    *
    5 ...
  32. 1641.
  33. canının parçasını, kendi varettiğin karanlıklarında aradığında..
    ve iç çekmelerinin en çıplak şahidi olduğunda gece..
    yangın yeri gibiyken yüreğin..ve an be an hissettiğinde susuzluğunu..
    geç kalmışlığın, keşkelerin vuracak yüzüne tokatını..
    yetmeyecek iyikilerini düşünmek..
    ve sen hep durduğun yerde durdukça..
    ve gel diyemediğince ömrüne..
    ve gidemediğince delirirken bedenin..
    sessizce geçiyor gece senin üstünden..
    bir bak dakikalara, nasılda coşkuyla kaçışıyorlar..
    ve yar bilmezken, bir can, can diye kıvranmakta..
    zamanın mutlu sonu yaklaşır usulca..
    onun vuslatı iyi gecelerdir..

    yine demeyi bil ve yine git..
    biran dahi zayi olmasın, zamanın körlüklerinde yitmesin anlam dediğin..
    iç çekmelerin boğulsun gecende tüm keşkelerle..
    zamanı avut ama zamana aldanma..
    2 ...
  34. 1642.
  35. Şairin saz'a dokunuşunu anlamlandırmaktır
    gitmeyi bilmek,
    aştığım maksadımmış sadece
    derin uçurumlar,iki uzun bir yarım yol çizgileri değil.

    bir cinayetin katil zanlısını aramaktır
    gitmeyi bilmek,
    ne kadar haykırsan da bilinenlerin ötesindekini boş
    giden ölendir,gidilense öldürülen.

    galiba gidiyorum bu defa sevgili,
    ardımda bıraktığım giderken
    ağlamakla yüküm giymiş gözler
    boğazımda kilitli kalmış,
    hiç uğruna terkedilmiş
    genzimde derin yaralar bırakan
    ve sensizliği simge edinmiş
    ucunu bucağını düşünmediğim sözler.

    kapayıp gözümü dalmak istedim sensizliğe
    karartıp düşüncelerimi
    unutmak istedim bi an ağlamayı
    unutmak istedim bi an dünyaya sövüpte günah almaya geldiğimizi ey sevgili
    unutmak...
    2 ...
  36. 1643.
  37. Şairin saz'a dokunuşunu anlamlandırmaktır
    gitmeyi bilmek,
    aştığım maksadımmış sadece
    derin uçurumlar,iki uzun bir yarım yol çizgileri değil.

    bir cinayetin katil zanlısını aramaktır
    gitmeyi bilmek,
    ne kadar haykırsan da bilinenlerin ötesindekini boş
    giden ölendir,gidilense öldürülen.

    galiba gidiyorum bu defa sevgili,
    ardımda bıraktığım giderken
    ağlamakla yüküm giymiş gözler
    boğazımda kilitli kalmış,
    hiç uğruna terkedilmiş
    genzimde derin yaralar bırakan
    ve sensizliği simge edinmiş
    ucunu bucağını düşünmediğim sözler.

    kapayıp gözümü dalmak istedim sensizliğe
    karartıp düşüncelerimi
    unutmak istedim bi an ağlamayı
    unutmak istedim bi an dünyaya sövüpte günah almaya geldiğimizi ey sevgili
    unutmak...
    3 ...
  38. 1644.
  39. her geçen gün gördükçe seni
    vuruldu sana şu doğuştan mecnun
    sanki bir tarihi esersin
    izledikçe izleyesim gelir

    gülerim salaklığımla
    ilaçtan mı seni görmekten mi bilmem
    bilirim sen imkansızsın
    ve alışkınım ben bu durumlara

    imkansız ne isterim biliyor musun
    keşke bizimkiler erken tanışsaydı
    ya da sizinkiler acele etmeseydi
    bu isteğim de sen de imkansızsın
    bunu biliyor musun
    2 ...
  40. 1645.
  41. sen birine şiir yazarken
    uykusuz kalıyorsan geceleri
    bu mısralar sana olmamalı
    sen başkalarının kollarında
    aşkın bilmem kaçıncı halindeyken
    aşkın son noktalama işaretini de vurup
    ben giderim bu şiirden
    ...
    5 ...
  42. 1646.
  43. kırmızı başlıklarımı çıkarır oldum
    kurtlara teslim edileli tüm masallar.
    sessiz sedasiz öten kuşlar göçmez oldu
    terk ettiğinden beri bedenimi,
    ekmeksiz kaldığıma mı yanayım susuz kaldığıma mı ?
    havasizlaştığına mı nefes alışlarımın ?
    yoksa terk edişinin manasının bu eksikliklerin hepsi olduğuna mı...
    kırmız başlıklarımı çıkarır oldum
    avcılar da büyükanneleri terk edeli.
    derin sarsıntılardan oluşsa da yaşam, en derin olanı senin sarsışındı.
    dudaklarım çatlıyor sensizliğimden
    boğazım da kurudu...
    tüm orman yangınlarının sebebi yüreğim oluyor git gide.
    4 ...
  44. 1647.
  45. kırmızı başlıklarımı çıkarır oldum
    kurtlara teslim edileli tüm masallar.
    sessiz sedasiz öten kuşlar göçmez oldu
    terk ettiğinden beri bedenimi,
    ekmeksiz kaldığıma mı yanayım susuz kaldığıma mı ?
    havasizlaştığına mı nefes alışlarımın ?
    yoksa terk edişinin manasının bu eksikliklerin hepsi olduğuna mı...
    kırmız başlıklarımı çıkarır oldum
    avcılar da büyükanneleri terk edeli.
    derin sarsıntılardan oluşsa da yaşam, en derin olanı senin sarsışındı.
    dudaklarım çatlıyor sensizliğimden
    boğazım da kurudu...
    tüm orman yangınlarının sebebi yüreğim oluyor git gide.
    4 ...
  46. 1648.
  47. Karalığa bürünür sokaklar
    Teker teker ışımaya başlar sokak lambaları
    Yankılanır işten dönen insanların ayak sesleri
    Trafikte mahsur kalmış arabaların gürültüsü kaplar çevreyi
    Canımızı yakar kaldırımda umutsuzca oturan dilencinin görüntüsü
    Gülümsetir bir çocuğun yaşlıya yer vermesi
    Öfkelendirir birbirlerini katleden insanların hıncı
    Üzer bir hayalin kayboluşu
    Ağlatır aşkın burukluğu
    Kahreder umudun yitişi
    Gizler gecenin karanlığı...

    (bkz: antisocial)
    2 ...
  48. 1649.
  49. kamersiz gecelerde mehtapta ararda seni gözlerim
    bilirim bulamaz hiç bir yerde seni gözlerim
    ben sana ne ettimde nefret ettirdi seni sözlerim
    gülistanın hayalini görür afyonlu gözlerim

    (bkz: rubai)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük