kaldırım desenlerini sayarım. adımları orantılı atarım. beyazla başladıysam beyazla devam eder. kırmızıya basarsam başladığım yere dönüp tekrar gelirim.
sağ kolum bir yere değdi ise solum da değmeli.
terlikler ayrık durmamalı. yan yana ve hizalı olmalı. 63 daireli binamızda tüm terlikleri tek tek düzeltmiştim.
bir yerim kaşınırsa peşi sıra 3-4 yerim daha kaşınır.
sevdiklerimi öpmeden işe gidemiyorum. zamanında annemi uyandırır öperdim * az terlik fırlatmadı arkamdan * şimdi aynısını eşime yapıyorum, o da annemle aynı tepkiyi veriyor *
kelimelerin yazılışlarını kodluyorum yani örn: kaydır kelimesi için 529347 ya bu aynı zamanda telefon tuslarındaki 1 sutundan 2 kareyi kaplıyor ve aynı zamanda 1 satırdan da 2 kareyi kaplıyor ve kareler ust uste ve capraz diğer karelerle. işşizlik .
evden yatağımı toplamadan,herhangi bir eşyam ortadaysa onu kaldırmadan çıkamıyorum özellikle annem olmadığı zamanlarda ölürüm kalkırım ne pis ne dağınıkmış derler diye çok korkuyorum.
Birisiyle karşılıklı otururken, o kişi telefonu bana karşı dik bir şekilde tutuyorsa istemsizce rahatsız oluyorum. Kişi fotoğrafımı çekiyormuş gibi bir rahatsızlık oluşuyor içimde.
insanlar takıntılara ve takıntılı olanlara karşı hassastırlar, bu şekilde davranışta bulunanlara öncelikle "takıntı yapma" tarzı şeyler denilse de pek bir yardımın dokunmadığı söylenebilir.
Hal böyle olunca da insanların takıntılarını saklamak için bir çaba göstermesi doğaldır. "Nasıl olsa beni anlamayacaklar, en iyisi normal taklidi yapayım."
Özetle yukarda anlatılanlardaki gibi benim de Tuhaf takıntımlarımdan belki en önemlilerinden biri olan , başkalarının yanında normal görünüp görünmediğimi düşünüyor olmamdır herhalde.