sözlük yazarlarının fakirlik anıları

entry258 galeri2
    94.
  1. bizim eve öyle muz, kivi, ananas gibi janjanlı meyveler girmezdi ben küçükken, bi gün annemle babam pazardan gelmişti, ben de poşetleri didiklerken gözüm kivi poşetine ilişti, lan dedim helal olsun sana baba, bu sefer en sevdiğim meyveyi almışsın, domates ile salatalık poşetinin altında ezilen kivi poşedine elimi daldırıp bi tanesini aldım, alır almaz niğde patatesi olduğunu anlayarak attım elimden, yıkılmıştım, arka fonda murat göğebakan (allah rahmet etsin)'dan kalbim yaralı çalıyordu resmen, ardından sinirimi salatalığı yıkamadan hayvan gibi ısırarak çıkardım, o hafta bana verilen üç kuruş poğaça parasını biriktirerek mahallenin manavından bi kaç tane kivi almıştım, eve gelip anne bunları soysana dedim, yemekten sonra masaya koyayım oğlum dedi, akşam yemeğini yedikten sonra masaya koydu, akşam misafir olduğu ve 3 kardeş olduğumuz için yiyip yemediğimi anlayamamıştım ama kendi paranla aldığın bişeyin masada herkes tarafından yenilmesi gururumu okşamıştı, o günden sonra babam nadiren de olsa kivi getirirdi eve, ama bende ''patates mi lan o ?'' tedirginliği hiç bitmedi.
    30 ...
  2. 95.
  3. Bi gün işten çıkmistim eve gitmek için taksim dolmuslarina bindim her şey gayet sıradan olması gerektiği gibi amma ve lakin ücreti verme aşamasına geldigimde son 20 tl mi de iş yerinde unuttuğumu farkettigimde başımdan kaynar sular döküldü. Allah'tan bi hanimefendi dolmuşu durdurup inmek istediğimde durumu anlayip yardimci olmuştu.
    1 ...
  4. 96.
  5. bi gün ogrenci tayfasi evdeyiz, kimsede sigara kalmamis para da yok. sigara icmemiz lazim. geceden beri icmemisiz, herkes kafayi yiyecek. en son geceki pizzadan kalan baharat sosunu sarip ictik.
    6 ...
  6. 97.
  7. elinde 50 kuruş bakkaldan Browni isteyip 1 lira olduğunu öğrenmek.

    başka olmadı.
    2 ...
  8. 98.
  9. Bir gün jimmypop ile bir arkadaşımızın tavsiye ettiği dönerciye gittik. Dönerdir en fazla ne kadar olabilir diyorduk ama tavuk döneri 8 liraya kitlediklerinde biraz alındık açıkçası. Dolmuş parasının yanında iki liramız kalınca pamuk şeker için pazarlık yapıp geri döndük. Ha yemeğin parasını denkleştirmek için on kuruşları topladığımız günler de çok oldu, orası ayrı.
    2 ...
  10. 99.
  11. gecen gun vakko cantamdan 500 lira cikti. nasil agladim bilemezsiniz. 500 lira ne ya 500.
    4 ...
  12. 100.
  13. " birgün yine fakirdim " diye başlayan anılardır.
    0 ...
  14. 101.
  15. 102.
  16. 103.
  17. 50 kuruşluk rondoyu üç kişi ortak almıştık bir kere... hey gidi günler hey...
    2 ...
  18. 104.
  19. 4 kisiydik herkesde 50 krs vardi paramizi nasil arttirabiliriz diye dusunurken 4 kisi 2 liralik kupon yaptik... 4 kisi 2 tl lik kupon nedir yaa iyiki tutmamisti 35 lira kazancaktik ulan tutsa kisi basi 8.5 lira boluscektik... Bölüşme daha iyi amk her hatirladigimda guluyorum...
    3 ...
  20. 105.
  21. bim' den 1 adet kay su. 1 tane de toblerone almıştım. ikisi 1 lira 30 kuruş yapıyordu. bende de 1 lira 25 kuruş varmış. çikolotayı alsam mı almasam mı diye ikilerken aldım yürüdüm kasaya. zaten mahallenin tek bim'i, geçerken verirdim nolacağdı ki sanki.

    adam kasadan geçirip 1.30 tutuyor dedi. bende çıkarıp 1.25 lirayı adamın avucuna bıraktım. adam 5 kuruş eksik dedi. abi dedim üstümden bu kadar çıktı zaten hemen şurda oturuyorum geçerken bırakayım dedim. bir şey demedi önce.. belki dedi ama ben duymadım. ben sanıyorum ki eyvallah bakışı atıp parayı kasaya koyacak. poşete önce suyu attım sonra tam çikolatayı poşete koyacakken adam çikolotayı alıp para kasasının üzerine koydu banada 75 kuruş para üstünü takdim etti. o an nasıl göt oldum o an nasıl bir eziklik yaşadım o an nasıl bir örselendim. mizaç olarak sakin ve efendi birisi olduğumdan ses etmedim. çıktım hemen. itiraf edeyim gözlerim doldu

    anı da sayılmaz daha olay 2 ay önce yaşandı. 5 kuruş değil o adamın yüzüne 500 lira da çarparım sıkıntı değil de. bazen olmayınca olmuyor. ulan aynı bim de çalışan başka bir kasiyer benden 2 lira var mı dediğinde al kardeşim buyur deyip çıkarıp 2 lira vermiştim birde.

    bana denk gelen kasiyerin sanki 5 kuruşla koca şirket batacak gibi hareketler yapması çok ağırıma gitti. sanki dilenciyiz amına. karşı tarafta oturuyorum lan. önceki kasiyer de zaten orada oturduğumu bildiği için 2 lira borç istemişti hoş sonra ödemedi gerçi. bu durumu çok içerledim bir daha da o bimden alışveriş yapmadım amk. oysa daha ne hayallerim vardı (#23491462) zaten o kız da ayrılmış mı ne. kaç gündür göremiyorum.
    1 ...
  22. 106.
  23. 107.
  24. cebimdeki son parayla kiz arkadasima ekmek arasi doner alip, 15 km yolu yurumemdir. Simdi o ne mi yapiyor? inanin ben de bilmiyorum.
    2 ...
  25. 108.
  26. 15 yaşındayım, ama daha çok 12 gibi görünüyorum. cılız bir şeyim anlayacağın, küçük bir de kardeşim var. ne görse "bana da bana da al" diyen cinsten, haylaz yerinde duramıyor. benim aksime hiç susmayan bir çocuk. nereye gitsem peşime takılır, benden ve annemden başka kimi var ki zaten.

    apartman dairesinde oturuyoruz, bakımsız rengi solmuş sanki terkedilmiş. duvarlar nemden kabarmış, tavan az daha kafamıza dökülecek o derece. o zamanlar bizimki çalışıyor ama hiç bir yararı yok, içkisine sigarasına anca para yetiştiriyor. annem bakıyor 4 kişilik aileye, kadın dertten hastalık buldu sürekli ağlıyor. okula zor gidiyorum, yol/yemek parasını denkleştiremediğim zaman gitmiyorum. okulda toplanıp tiyatroya giderler, özel günlerde parti verirler. onlar eğlenir, ben hocalara açıklama yaparım. sınıfın orta yerinde "benim param yok gelemem" diyemediğim için, her gün yeni bahaneler uyduruyorum. derslerim iyi ama, azimle çalışıyorum. tek istediğim ailemi bu durumdan kurtarmak.
    bazen param olunca bile harcamıyorum, koca yolu ayakla gidiyor okulda aç kalıyorum. eve giderken ekmek alıyorum.

    akrabalar zengin hepsinin altında jip, en fakiri peugeot kullanıyor. amcam mühendis, dayım okul müdürü, halam doktor doçent, teyzem özel üniversitede emektar öğretmen, kocası mimarlık şirketinin sahibi, kuzenim fizik hocası, büyük kuzenim polis, kuzenimin kocası ülke dışında futbolculuk yapıyor vs hepsi iyi hatta üstdüzey durumda. babannem tek başına yalı gibi bir evde yaşıyor, dedemden koca bir sandık altın kaldı onları eritmekle meşgul. biz kimseden yardım istemeden kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz.

    artık hangi dağda kurt öldüyse yengem bizi doğum gününe çağırdı, normalde böyle insanca şeyler yapmaz şaşırdık haliyle. annem önce gitmek istemedi, daha biz günün sonunu getiremiyoruz ne doğum günü? hediye almak gerekiyor ama elde yok avuçta yok, bütün zengin akrabalar gelecek o partiye mahçup olamazdık. annem, annesinden ona kalan son şeyi küpelerini sattı. tek kelime etmedi ama ne kadar üzüldüğü yüzünden belli, hiç konuşmadık taksiye binip yengemlerin evine doğru yola çıktık.

    zengin olmadığımız ve öyle ortamlarda takılmadığımız için, bize hep "ezik fakir" gözü ile baktılar. millet kocasının yeni arabasından, ona aldığı pırlantalardan evinin dekorundan bahsedecek bu hiç şaşmaz. partiler, doğum günleri, düğünler böyle konuların zirveye çıktığı yerdir. insanlar birbirnin gözüne soka soka anlatır ezmeye çalışır, böyle tatmin olur, kendini parmaklasa bu kadar zevk almaz amk görgüsüzü.

    taksiden inip bahçenin kapısından içeri girdik, kardeşim evin kapısına doğru koşarken düşüp üzerini kirletti. hemen yerden kaldırıp üzerini temizledim, ağlamaya başladı parmağı çizilmiş. öpüp bak bir şey yok geçer şimdi dedim, gülüp koşmaya başladı yine. bahçede gördüğü her şeye dokunuyordu, elbisesi kirlenmişti ama hiç umursamadan ve ağlamadan koşup oynuyordu. ellerini bahçedeki arabanın camına dayayıp içine bakmaya çalıştı, alarm anında bütün evi ayağa kaldırdı. yengem kardeşimi görünce bağırmaya başladı

    - nerde bi dilenci var bizim bahçeye geliyor, ali kov şunu gözüm görmesin!!

    yengemin sesine konuklar da dışarı çıktı, durup birbirimize baktık. kardeşimin elinden tutup anneme "gidelim burası bizim yerimiz değil" dedim. yengem arkamızdan "ayol bunlar niye böyle yaptı, bizi mi beğenmiyorlar" diye diye içeri girdi.

    7 sene geçti üstünden, hala yüzüme hiçbir şey olmamış gibi bakabiliyorlar. sonda "yaptıklarından pişman oldular" diyebilmeyi isterdim ama bunlar yüzsüzlükte oscar alır. temiz kalp, insanlık bir boka yaramıyor. paran yoksa potansiyel hırsızsın! eziksin! sevmeye insan gibi yaşamaya hakkın yok! şu siktiğimin dünyasında onlar kral, biz dilenci.
    79 ...
  27. 109.
  28. ne zaman vitrinlerin önünden geçsek spor ayakkabılarda gözüm kalırdı, muzun ananasın nasıl bir şey olduğunu bilmeden, bisiklete bile binemeden geçti çocukluğum. mahallenin piçleri reçelli ekmek yerken, biz kuru ekmeğe hasrettik. sokiyim böyle dünyanın düzenine!
    16 ...
  29. 110.
  30. 111.
  31. Benim annem de babam da öğretmen. Memur çocuğuyuz işte. Orta gelirli, kendi yağında kavrulan ama mutlu bir aileydik, aileyiz.
    O zamanlar 11-12 yaşındaydım. Çocuklar zengin fakir ayrımı bilmezdi o zamanlar. Sokakta para geçmezdi çünkü. Çok zengin olan bir arkadaşımın doğum günü vardı ben de o zamanlar her küçük kız çocuğu gibi boncuktan kolye,bileklik falan yapardım. Arkadaşıma hediye edeceğim diye haftalarca uğraşıp özenip çok güzel bir kolye yapmıştım. Çok hoşuna gidecekti eminim.
    Doğum günü geldi çattı, ben arkadaşımın evine pardon köşküne( bildiğin köşk gibi bir şeydi şu aşk-ı memnu evlerinden) gittim. Tabi ki elit kesin hep oradaydı. Neyse pastalar üflendi. Sıra geldi hediyelerin açılmasına. Kızın her açtığı hediye en az 200 liralık bebekler, oyuncaklardı. Hiç endişelenmedim. El emeğini hangi para satın alabilirdi ki? Onların parası alıyormuş. Benim hediyemi açtığında kızın,annesinin ve babasının suratı asıldı. Hiçbir şey demeden annesi hediyeyi hemen aldı sakladı. O elit arkadaşlarına rezil olmuşlardı.yazık ne büyük acı ne büyük rezillik.
    Ben o günden sonra bir daha hiç Boncuklu kolye yapmadım.
    19 ...
  32. 112.
  33. 3 litre alkol tükettikten sonra metro turnikesinden geçmek için kartı okutup içinde para olmayışı, sonra tüm para alkole harcandığı için kartı dolduramamak. ardından sarhoş sarhoş teyzelerden "ablaaa banada bassanaaa yaaa" deyip kimsenin basmayışı. bunun sonucunda akla müthiş bir fikir gelir ve turnikeden kaçak olarak atlanılır. güvenlik de bir şey diyemedi olası bir kavga çıkma ihtimaline karşı.
    1 ...
  34. 113.
  35. biz çok fakirdik lan. annem tencerenin içine taş koyup kaynatacaktı. ama o ateşi yakmak için bir kibrit paramız bile yoktu.
    3 ...
  36. 114.
  37. ben küçükken peynir, zeytin lüks yiyeceklerdi. öyle kilo ile zeytin alamazdın mesela. yine bir gün kahvaltı yaparken ben her lokmamda bir tane zeytin atıyorum ağzıma. babam güzel bir dille bunu bana anlattı ve bir zeytini iki lokmada yemem gerektiğini söyledi. büyüdüm ve benim bunu bırakmam o kadar zor oldu ki. hala içgüdüsel olarak devam edesim gelir.
    9 ...
  38. 115.
  39. bi keresinde param çıkışmadı diye otostop çektim. bu sayılır mı?
    1 ...
  40. 116.
  41. miamideki bayfront parkta yattim 3 gece. boyle bildigin sirt cantami yastik niyetine kullandim. evsiz arkadaslarla kanka oldum. tuvalette sacimi yikadim falan. ailemin falanda haberi yok he anne otele yerlestim paraya ihtiyacim yok diyorum. aslinda 1 hafta yatmayi planliyordum (sonucta her zaman yolun dusmuyor miamiye) ama 3. gun sinekler yedi baya beni. tamam dedim artik para isteme zamani geldi.

    turkiyede yapsam basima ne gelirdi bilemiyorum ama.
    2 ...
  42. 117.
  43. Üniversitede 3 lira 75 kuruş ile 5 gün geçinmiştim hatta son gün 25 kuruş kalmıştı, şimdiyse 1.750 lira ile iki hafta geçinemiyorum vay anasını nerden nereye...
    3 ...
  44. 117.
  45. 3 kişi ortaya para koyup 1 paket kaçak sigara almak.

    (bkz: ftw)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük