inanılmaz ötesi bir sahne şovuyla gerçekleşen turnedir. bana pink floydun en sevmediğim şarkılarından biri olan in the fleshi sevdirten, tüm konser boyunca 'duvar'ın inşa edilişini izleten, gitaristlerin sololarını duvarın tepesindeki platformda attığı, trial şarkısının sonundaki tear down the wall sözleriyle 'duvar'ın yıkıldığı, sadece stadyumlarda gerçekleşen, londrada 6 gün üst üste 100.000 kişilik alanda kapalı gişe olacak olan, roger watersı budapeşteye osloya falan bile götüren ancak istanbulda hala göremediğimiz turnedir.
ne wall mış bu da arkadaş dedirten turne. syd barrett in yaşamından esinlenilen bir albümdür bu. * roger waters ın gereksiz şekilde egosunu tatmin etme çabalarına anlam veremiyorum.