hakkında bu kadar entry girince tekrar vizyona girip nerde teenage bebe varsa tekrardan hayranı olup ardından bütün castinin uçak kazasında öldüğünü sandığım gebeş film.
izledikten sonra bir bok olmayan filmdir. mesela bana olmadı, izledim sonra evden çıkıp iskender falan yedim.
etkleyici filmdir, ama biz ne etkileyici filmler gördük arkadaş. bi requiem for a dream'i izledik diye koltuğa mıhlanıp kalacaksak ölelim, yaşamayalım. uyuşturucu konusunu güzel özetlemiştir, ayrıca evlerimizin içine kadar gelen bir diğer uyuşturucu olan televizyonu da çok iyi özetlemiştir.
bu filmi izleyip koltuğuna zımbalanmış kalan, söyleyecek kelimesi olmayan insanlar birazcık film izlesinler, ayıp oluyor diğer filmlere. hayatında ilk kez kötü sonla biten film görmüş ergen gibi davranmanın hiç lüzumu yok arkadaş.
not: filmden sonra benim peşimi aylarca bırakmayan tek şey kangren olmuş kola saplanmaya çalışılan iğne idi. hala aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. *
kesinlikle bir sanat eseri. izleyici olarak ne filme karışıp, eriyip gidiyorsunuz ne de filmden kopuyorsunuz. filmin seyircisiyle ilişkisi mükemmel. hatta olması gereken oranda. başta senarist ve yönetmen olmak üzere tüm ekibin tebrikleri hak ettiği film. ayrıca filmde sanılanın aksine uyuşturucu bağımlığına bir bakış getirilmiyor, her şeye olan bağımlılığa eleştirel bir bakış getiriliyor. bağımlılık, holiganlılık gibi tavırların ne kadar zararlı olduğunu gösteriyor. ayrıca filme olumlu bir eleştiri daha: film sosyal mesajını da seyirciyi sıkmadan verebilmiş, gerçekten izlenilmesi gereken filmlerden biri.
Oldukça arabesk bir film. Üstelik, toplumdaki madde bağımlılığı sorununu hiç gerçekçi anlatmıyor. Gerçi bu tutum da filmin arabeskliğinden kaynaklanıyor.
Filmde her şey uç abartı tasvir edilmiş. Zayıflama hapı kullanan yaşlı kadının delirme sebebi saçmaydı. Zayıflama haplarının ya da anfetamin türevlerinin insana verdiği zarar filmde anlatıldığı şekilde gerçekleşmez. Eroin bulmak için bedenini satan kız, gerçek hayatta olsa bu işi sokaklarda müşteri arayarak (görece daha sıradan bir yöntem) yapsa daha mantıklı olurdu, ama film arabesk olduğundan hemen kalabalık seks partilerine meze olmakta.
Bu film naftalinli yeşilçam kokuyor. Filmde eksik olan tek şey, genç kızların içkisine ilaç katıp onların namusunu kirleten kötü adam karakteri. Ahu tuğbanın oynadığı eroin krizi sahneleri bile bu filmden daha gerçekçidir.
Bir de, filme kalsa ABD'nin bütün Güney eyaletleri geri kalmış, insan haklarından uzak ve demokrasiyle yönetilmeyen, ırkçı, red neck insanlardan oluşmakta. Bu da aynı Türkiye hakkında saçma sapan ve önyargılı film çevirmek gibi birşey. Yani garip bir durum.
sonuç: Yahu bu film arabesk olmasın da hangi film olsun?
jared leto'nun en hoş hallerinin görülebileceği film. izlerken yanınızdakilere rezil olmamak adına ağlamamazlık etmeyin, ağlayın açılın. film sonrasında öyle ruh gibi dolaşmak daha kötü oluyor.
son yarım saati müthiş bir müzik eşliğinde akıp giden izleyiciyi de götüren film. öyle götürür ki izleyici gittiği yerden en erken bir hafta sonra döner.
küçük hayallerin bedelinin gerçekten çok ağır olabileceğini anlatan, uzun zaman önce izlemiş olmama rağmen sahneleri aklıma geldikçe hala ağzıma sıçan film hatta bence başyapıt. zaten asla ikinci kez izleyemedim. gerçekten çok güzel ama çok sert bir film. izlemeyenlere şiddetle tavsiye edilir. özellikle jared leto'nun kız arkadaşını aradığı sahne çok vurucudur. gidemeyeceğini bile bile bugün gelebilirm diyebilmek? yanaklardan süzülen gözyaşları? bu filme ergen filmi diyenleri de ayrıca kınıyorum. ayrıntıları görmekte bence çok başarısızlar.
filmi keşke sigaraya başlamadan önce izleseydim dediğim ve izledikten sonra 3gün kötü alışkanlıklarımdan uzaklaştığım ,uyuşturucu illetinin gerçek yüzünü gösteren onu bulmak veya satın almak için nelerden vazgeçilebileceğini gösteren , filmin sonunda seyirciyi duvara çarpan film.
Sonuna kadar mutlaka sabredilmesi gereken bir film, sonuyla gerçekten ne kadar etkili ve insana hayatın değerini anlamasını sağlayan bir film olduğunu anlıyorsunuz.
izlerken "bu mu yaa" deyip izlemeye devam ettiğiniz, izledikten sonraki günlerde ise hatırladığınızda "vayy be ne filmdi" diye söylendiğiniz, insanın ağzına sıçan film, başyapıt.