geçici heves diyenlere inanmayınız.
bal gibi biliyor sevdiğinizi
lakin gerçekten seviyor olduğunuzu kabul ederse
reddederken sığınacak çok bir bahanesi kalmayacak.
ihaleyi size yıkıyor yani.
siktir edin.
hayat zaten çok berbat mutluluğa alışırdınız kabul etseydi.
mutluluk bağımlılık yapar elbet bir gün bitecek bir lişki sonrası boşluğa düşersiniz.
Bugün yaşadığım olay. insana nerde hata yaptığını düşündüren kendi kendisini sorgulatan iğrenç bi duygu. amk başka kız mı yok diyebilirsen tahminimce bu kadar sorgulamazsınız. neyse ya amk siktir edin başka kız mı yok.
Ilk once birinden hoslanirsin arastirirsin kimmis neyin nesi kimin fesiymis aradan zaman gecer bir yolunu bulup(emek harcayip) o sahs-i muhtereme acilirsin aninda dusunmeden reddedilirsin. Reddedildigin gece bazi arkadaslarin haberi oldugundan zorla bara goturulursun. Kiza acilmadan once heyecanlanan vucud giren fazla alkol nedeniyle kendini sarhos bir sekilde yataginda bulur. Aradan gunler haftalar aylar gecer. O zevk icin ictigin sigara bir ihtiyaca donusmus arada arkadaslarla takilirken aldigin alkol senin en kadim dostun olmustur. Aradan tami tamamine 11 ay 2 gun gecmistir ve sen elinde bira kultabaginda sigara ile bu entry i girmissindir.
olay unutulur durum kalır. seni reddeden aklına bile gelmez belki ama reddedildiğin bir kere bilinçaltına kazınmıştır. ama ali seni üzdü ise baktığın herkeste aliyi görmemek gerek..
Hakkınızda, hedeflediğiniz şeyin onay görmemesi demektir. insanın ağırına gider. Altarnatifi tenezzül etmemekten, kendi yağınla kavrulmaktan geçer. Fakat insan sosyal bir varlıktır. Yinede rededilmeye götüren arz talebinden kurtulamaz.
Şahsıma hiç de koymamaktadır. 3 saatlik bir travmanın ardından eskisinden daha mutluyum, ki bu travmayı da uykuyla atlattim. Bir tatmak gerekiyormuş bu sefil durumu demek ki. Kendini ermiş gibi hissettiriyor insana.
elbette herkesi uzer. duruma gore degisir bu duygu. bazen bastan kabullenmissindir . bilirsin.
bazen cok erken reddedilirsin.
insan bakar ve der ki himm bende bi eksiklik var. o en cok uzer.
ki basta konustuysan onca seyi.
bir anda terkedilmek kotudur.
hayallerin yarim kalir. en cok onlar koyar. ha yeni baslangictir.
eger allah inanciniz varsa bunda da bi hayir vardir dersiniz.
Ney tarafından reddedilmişliği farklı renklerde iç burkulmalarına sebep olan olay. Örneğin sevgili: kırmızı; hırs siyah; hayatın karardığını hissetmek.
iş: sarı; sönmüşlük, bitmişlik, benzinin sararmasını ifade edebilir.
bir de esinin seni reddetmesi vardir. hele bir de evliligin ilk haftalarinda, yatakta oluyorsa bogre okuz oturtur. her zaman hazir ve nazir, istekli olunmaz ama sonucta cidden beni seviyor mu acaba diye dusunmeden edemezsin. agzindan cikan her lafa guvendigin insanin agzindan cikan her lafa dikkat eder olursun artik, yalan soyluyor olabilir mi diye. hep dusunursun, hep dusunursun...
Kocaman bir bosluk yapar once sonra oyle bir sessizlik coker ki ne desen o ani kurtarmaz sadece gozler konusur birkac saniye sonra cekip gitmek kalir gidersin.
Hayaller kurarsın falan hepsi yarıda kalır. Ben seni arkadaşım olarak gördüm öyle yaklaştım sana sen bana nasıl aşık oldun yok canım" cümlesini duyarsınız. O an gurur, onur, özgüven, mutluluk, umut, huzur koşarak sizden uzaklaşır. Unutana kadarda dönmez. Dönemez. Birde reddedip arkadaş kalmaya çalışan tipler vardır. Onlardan uzak durun. Size birgün şans bile vermemiş ufacık kalbinizden ona duyduğunuz sevgiye saygı duymamış.. Sakın arkadaş kalmayın. Çok üzülürsünüz. hemen birinide bulmayın. Acısını yaşayın. Yaşayın ki bir daha sizi kimse reddedemesin. Hatalarınıza dönüp bakın. Ben son reddedilişimde karşımdaki insanın benimle beraber neleri kaybettiğini görmesini çok isterdim şahsen.
1 yıldır görüştüğüm birisi vardı. Tanışmamızın ardından 1 ay geçmeden ben duygularımı belli edip olayın gidişatını çizmeye kararlı olduğumu göstermiştim. Ancak o bana bazı bahaneler öne sürüp kendini uzaklaştırmıştı.
Yazın sonlarına doğru tekrar konuşmak için geldi. Çünkü bahane ettiği dersleri son bulmuştu. Tekrar konuşmak istediğini, arkadaş olarak çok iyi biri olduğumu (zaten biliyorum) ve beni kaybetmemek istediğini söyledi. Böyle böyle konuşmalara ve görüşmeye devam ettik. Geçtiğimiz 3 hafta içerisinde 5 kez yemeğe çıktık, 3 kez de sinemaya gittik. "Artık benden hoşlanıyor" diye düşünürken dün gece attığı bir mesajla yine alt üst oldum.
Ortada hiçbir şey yokken, iki arkadaş gibi takılırken attığı mesaj: "senin geçmişin temiz, benimki ise çok kirli... Sana sorun olmasa bile bana sorun olur. Şimdi bile içim içimi yiyor. Seninle görüşmek istiyorum, çok iyi bir arkadaşsın. görüşmelerimiz devam ettikçe sevgililik boyutuna çıkıyoruz." gibi saçma sapan hatırlamak istemeyeceğim şeyler söyledi.
yani bana fikrimi sormadı, belki ben kabul etmeyecektim onu. belki de hayatımın merkezi haline getirecektim. kendi kendine bir karar aldı ve gitmedi. gitse iyiydi, fikrimi sorsaydı ya da gerçek duygularını söyleseydi her şey çok farklı olabilirdi.
şimdilerde efendi modeller pek rağbet görmüyor. umarım ilerleyen yıllarda, evlilik çağım geçmeden, bana değer veren, kendini verdiğim değere layık gören birisiyle tanışırım.
