Çaylar müesseseden sözünü hatırlar mısınız? Eskiden vardı bu. Otobüslerin mola yerlerinde bedava çay dağıtılırdı. Hatta otobüsün içine bile getirirlerdi.
Tek farkı kuzey ıraktaki ihalelere Türk şirketlerinin 2006'dan sonra daha ilgi çekmesi Ve oradaki çoğu ihalenin kuzu grup ,cengiz grup gibi şirketlerin kazanması.
Ekonomik kriz hep vardı en azından insanlar mutluydu dostluk güven vardı dedirten başlıktır.
Bombalar patlamazdı çocuklar sokaklar da gece yarısına kadar oynardı. Kimse çocuklara bir kötülük yapmayı düşünmezdi mahallede. Herkes birbirinin inancına saygılıydı. Kimse kimseyle o kürt o çerkez o hristiyan o alevi diye konuşmamazlık etmezdi.
Apartman hatta mahallede herkes birbirini tanırdı. isimlerini bilirlerdi bakkallar olurdu. Veresiye diye bir güven vardı bir defter tutardı bakkallar senet yapmazdı.
Özlem duyuyorum evet bilgisayarımız yoktu belki kredi kartlarımız böyle imkanlarımız yoktu ama huzurluyduk mutluyduk güveniyorduk. Güvenmeyi biliyorduk.
Anneler komşularına çocuklarını emanet edebiliyordu. Öğretmenler çocuklara cihad etmeyi idam cezasını değil sevmeyi öğretiyordu önce. Çünkü öğretmenler kendi çocukları gibi seviyordu öğrencilerini.
Polislere güven vardı.
Askere güven vardı asker dediğin zaman bir ağırlığı olurdu asker çocuklarının dahi bir ağırlığı vardı yozlaşmamış bozulmamış bir yerdi askeriye.
Asker olmak istemeyen çocuk yoktu neredeyse.
Güzel çizgi filmler vardı televizyonlar yandaş değildi mesela siyasilerle dalga geçerlerdi arada sırada.
Polislik olursan dayak küfür yemeden çıkamazdın, hastaneye işin düşerse doktorlara memurlara saksovari hareketler yaparak zor bela bir ilaç kapardın, vergi dairesini geçtim bir nüfus memurluğuna bile gidip gelmek psikolojik şiddet ve rüşvet unsuruydu vs. Ama bazı kemalisler huzurluymuş aq nasıl oluyorsa artık. O ortamda anca o çürümüşlüğün başını tutan huzurlu olur.
insanların birbirine saygısı ve hürmet vardı.tanımadığın insana bile selam verirdin.
Şimdi kapı komşunun yüzüne bile bakmıyorsun.(akılli telefona bakıyorsun).
bayramlarda konu komşuya ziyaret büyüklere el öpmeler vardı.
Şimdi maneviyat sıfır. Rte sonrası her turlu düzenbazlık soygun saygısızlik gasp ve her türlü pislik kat kat arttı.
Yazıklar olsun.
çöpleri toplanmayan şehirler, büyüyünce dolandırıcı ve tembel olacak göçmen çocuğunun türküm, doğruyum, çalışkanım diye zorla bağrıtılması, batık sgk, bitmeyen hastane kuyrukları, hastaneye gidince lan keşke tahlil istemese korkusu (çünkü yaptırmanız ayrı mucize sonuç almanız ayrı mucizeydi, artık e-nabız'da doktordan önce görüyorsunuz), deprem olan şehrine ve vatandaşlarına bir hafta sonra ulaşan devlet, abd başkanı karşısında el pençe divan duran başbakanlar vs. vs. vs.
edit: yukarıdakilerden hangisi yalan olduğu için eksilediniz merak ettim.