insanların birbirine saygısı ve hürmet vardı.tanımadığın insana bile selam verirdin.
Şimdi kapı komşunun yüzüne bile bakmıyorsun.(akılli telefona bakıyorsun).
bayramlarda konu komşuya ziyaret büyüklere el öpmeler vardı.
Şimdi maneviyat sıfır. Rte sonrası her turlu düzenbazlık soygun saygısızlik gasp ve her türlü pislik kat kat arttı.
Yazıklar olsun.
Polislik olursan dayak küfür yemeden çıkamazdın, hastaneye işin düşerse doktorlara memurlara saksovari hareketler yaparak zor bela bir ilaç kapardın, vergi dairesini geçtim bir nüfus memurluğuna bile gidip gelmek psikolojik şiddet ve rüşvet unsuruydu vs. Ama bazı kemalisler huzurluymuş aq nasıl oluyorsa artık. O ortamda anca o çürümüşlüğün başını tutan huzurlu olur.
Ekonomik kriz hep vardı en azından insanlar mutluydu dostluk güven vardı dedirten başlıktır.
Bombalar patlamazdı çocuklar sokaklar da gece yarısına kadar oynardı. Kimse çocuklara bir kötülük yapmayı düşünmezdi mahallede. Herkes birbirinin inancına saygılıydı. Kimse kimseyle o kürt o çerkez o hristiyan o alevi diye konuşmamazlık etmezdi.
Apartman hatta mahallede herkes birbirini tanırdı. isimlerini bilirlerdi bakkallar olurdu. Veresiye diye bir güven vardı bir defter tutardı bakkallar senet yapmazdı.
Özlem duyuyorum evet bilgisayarımız yoktu belki kredi kartlarımız böyle imkanlarımız yoktu ama huzurluyduk mutluyduk güveniyorduk. Güvenmeyi biliyorduk.
Anneler komşularına çocuklarını emanet edebiliyordu. Öğretmenler çocuklara cihad etmeyi idam cezasını değil sevmeyi öğretiyordu önce. Çünkü öğretmenler kendi çocukları gibi seviyordu öğrencilerini.
Polislere güven vardı.
Askere güven vardı asker dediğin zaman bir ağırlığı olurdu asker çocuklarının dahi bir ağırlığı vardı yozlaşmamış bozulmamış bir yerdi askeriye.
Asker olmak istemeyen çocuk yoktu neredeyse.
Güzel çizgi filmler vardı televizyonlar yandaş değildi mesela siyasilerle dalga geçerlerdi arada sırada.
Tek farkı kuzey ıraktaki ihalelere Türk şirketlerinin 2006'dan sonra daha ilgi çekmesi Ve oradaki çoğu ihalenin kuzu grup ,cengiz grup gibi şirketlerin kazanması.
Çaylar müesseseden sözünü hatırlar mısınız? Eskiden vardı bu. Otobüslerin mola yerlerinde bedava çay dağıtılırdı. Hatta otobüsün içine bile getirirlerdi.
baskıcı bir rejim tarafından yönetilen bir türkiye yoktu.
insanlar en şiddetli şekillerde bile muhalif olabiliyorlar, yaka paça içeri alınıp, haklarında doğru dürüst suçlamalar yapılmadan senelerce tutuklu kalmıyorlardı.
torpil ve adam kayırma bu memleketin kanında var belki ama hiç bu kadar abartılarak gerçekleştirilmemişti. sınav sorularının dağıtılmaları, her yere kendi adamlarını yerleştirmek için torpil kağıtları meclis sıralarında elden ele dolaştırılmıyordu.
türkiye'nin kendine ait fabrikaları, limanları, bankaları vardı. devlet fabrika kurmalı gibi bir fikri her zaman benimserdi türkiye. her şeyi satıp paralarını yiyip, üzerine bir de işsizlik yokmuş gibi davranmazdı.
türkler ve kürtler diye iki ayrı kavramı hepimiz biliyorduk ve elbette her dönem bazı sorunlar vardı ancak halk bunları bir şekilde idare etmeye çalışıyor, düzelmesi için adımlar atıyordu. kürt sorunu vardır diyip, açılım yapılıp, hiçbir şey yapılmadan ortalıklarda dolaşılmıyordu en azından. insanları beklenti içine sokup, sonra bu beklentileri karşılamayıp halkları birbirlerine kışkırtmıyordu.
türkiye en azından siyaset yaparken halkın beleşçilik sevdası üzerinden siyaset yapmak gibi bir kavram üzerinde durmuyordu. vaatler hep vardı, yerine getirilmeyen sözler hep vardı ama halkı önce fakirliğe muhtaç edip, sonra zenginleri yağlayıp, sonra fakirlere iki torba atıp oy isteyecek kadar yüzsüz insanlar yoktu.
din bu kadar yozlaşmamıştı. koyu dinciler, şeriatçılar vardı. bunlarla sert kavgalar, atışmalar hep oldu gündemde ama bu kadar bıyık altından din sömürmeyi türkiye bu güne kadar hiç görmemişti. dini sadece para ve iktidar için kullanan yeşil sermayeciler ile doldu ortalık. bunlar hukuken yakalanmasına rağmen, ki bu deniz feneri oluyor, bir gram yol alınmadı. her şey ama her şey gizlendi, üstü örtüldü.
devletin kurumları sürekli kendi içinde kavga etmiyordu. en büyük kriz dönemlerinde bile türkiye devlet olarak bir bütün olarak durmaya çalışıyor, yargı iktidarı, iktidar orduyu yok etmek için çaba sarfetmiyordu. halk devlet kurumlarının her birine eşit mesafede durabileceğini düşünüyordu.
en azından bu ülkede akp öncesi hoşgörü vardı insanlarda. gitti kayboldu. gerici zihniyetlere batmış zihinler ortalıklarda cirit atmaya, halkı manipüle etmeye başladılar. insanlıktan çıkmaya başladık hepimiz.