önümüzdeki yıl şubat ayında 3. film gircekmiş vizyona. bu şahan harbiden akıllı adam nerdeyse para harcamadan çok az maliyetle parayı götürüyo. tabi her konuda olduğu gibi bunda en büyük suç bizde, arz talep meselesi abi olay filmi izlenmese adam yapar mı arka arkaya bu kadar film. bu yüzden şahan'a suç atamayız türkiye'nin gülmeye ihtiyacı vardı herif bi tipleme oturttu vasat,basit de olsa esprileri güldürdü sonuç olarak. he tabi seçimini kaliteli esprilerden yana yapan insanlar cemyılmaz'ı izliyorlardı bu sırada.
"ama amacı o zaten basit ve kafa yormayan eğlenceli bi film filan felan" diye savunanları anlamıyorum. her şeyin kendine göre bir amacı vardır zaten, bundan doğal ne var? biz de o amacı eleştiriyoruz. eleştirinin de özü bu. o yüzden fanboy olmaya gerek yoktur.
$imdi bu karakter üzerinden, yapılan 2 hatta yapım a$amasındakiyle 3 filme ve sosyokültürel yapıya naif göndermeler yapıp i$i ağdalamaya niyetlenmedim.
fakat öyle bir $ey var ki. recep ivedik'le ilgili olan temel $ey her ne kadar çok kafa yormaya gerek olmayan, hafif bir mizah icra etmeyi temel alsada bu 'hafif' mizah yine de içerisinde 'zeka' gerektiriyor.
nasıl oluyor o derseniz, $ahan gökbakar'ın televizyonculuk kariyerinden ba$latıp recep ivedik filmleriyle beraber sürdürdüğü bir $ey var. toplumun içinden bir karakter > insanların gülme e$iği > gülme e$iğini hedef alan hafif bir absürd yapı > son olarak da sert/lan'lı lun'lu yahut yer yer hakaret/küfür ekseninde bir mizah.
aslında mizahın çok da üzerine dü$ünülüp kafa yorulması gereken bir mefhum olduğu konusunda hemfikir değilim kimseyle. mamafih, $ahan'ın üzerinde arttırılan baskı, $ahan'ı hedef alan artık 'haksız' sövgü can sıkmaya ba$ladı.
bir $ey güldürüyorsa güldürüyordur. 'ahaha biz sizden daha zekiyiz, bunlara gülmüyoruz'. bence de cem yılmaz'ın mizahı $ahan'ın mizahından daha keyifli, katılıyorum. bence de cem yılmaz $ahan'dan daha ince zeka gerektiren bir i$ icra ediyor, evet. fakat bu $ahan'ın kötü mizah yaptığını göstermezki! hem cem yılmaz son i$lerinde neler yaptı ? gora, arog ? her ikiside arif adlı ortalama çakal/kurnaz/üçkağıtçı, i$güzar, özünde iyi bir karakter etrafında kurduğu örgüyle bir mizah koymadı mı ortaya ? çok da kötü değildi hani, özellikle gora. baya iyiydi aslında $öyle bi' dü$ününce. ne demi$tik $ahan için ? 'toplumun içinden bir karakter > insanların gülme e$iği > gülme e$iğini hedef alan hafif bir absürd yapı > son olarak da sert/lan'lı lun'lu yahut yer yer hakaret/küfür ekseninde bir mizah'. $imdi oluyor değil mi ?
cem yılmaz ve $ahan'ın kıyaslanmasından öte, cem yılmaz ve $ahan gibi görece -bu göreceden kasıt $udur: charlie chaplin'ler, sadri alı$ık'lar yok artık, bunlar var elde ve ki$isel buhranlarının kurbanı etmedikçe sen, bunlar hiç de fena değiller- ba$arılı, zeki komedyenleri harcamamak, onlar varken kıymetlerini bilmek önemlidir.
tam burada $afak sezer açılımı yapmak istiyorum. i$te türk ve dünya mizahını katledecek adam bu adamdır. hala ama hala bu adamın filmlerine gidiyor, bu adama gülüyorsunuz. nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum, entry'lerimi eksiliyorsunuz oradan anlıyorum. peker açıkalın, $afak sezer ve diğer tüm maskeli be$ler insanları. hatta mehmet ali erbil..
ne yazık ki bu ülkede mizah katlediliyorsa $u son paragraftaki isimler yüzünden katlediliyor. recep ivedik ya da arif yüzünden değil. (ikisinide saygıyla selamlıyorum.)
Genellikle küçük çocukların hoşuna giden bir espri tarzına sahip olan ve tüm çirkin şeylerinin sanatın konuştuğu bir yere, yani beyazperdeye taşındığı bir karakter. Ne yazık ki ülkemizde rekorlar kırmış bir filmdir ayrıca.
Dün ilk okul üçüncü sınıfta okuyan kardeşimi okula götürmüştüm. Okula vardığımızda on kadar arkadaşı koşup yanımıza geldiler. Ben de sevdim kerataları. Şımarmaları hoşuma gider. Onlar da dururlar mı, o kadar rahat oldular ki bana karşı. Arabanın orasına burasına dokunuyorlar. Vay be!..abi bunu baban mı aldı demez mi birtanesi. Ben öyle şaşırdım ki böyle bir söz buncacık çocuktan nasıl çıktı diye şaşakalmışken öbür arkadaşı daha edep bilen bir kişilik olmalı ki ona şu tepkiyi verdi: "Gonuşma leyn"
Ne denilebilirdi ki, içimden ahh Recep ivedik senin...dedim. Öyle ya o çocuk bir hamurdu. Ona kızamazdım.
he zaten hayatta herkes kaliteli iş yaparak para kazanıyor di mi? geçtim sanatını, hangi biriniz mesleginizi dogru düzgün icra ediyorsunuz? hanginiz yaptıgınız işi savsaklamıyorsunuz? süper loto kuyrugu beklemedin di mi? bırakın bu fildişi kulesinden entelijansiyalığı. ne sanıyorsunuz muna goym ya? bu filmi izleyen herkesin ömrü billah kendini recep ivedik gibi mi hissedeceğini??? en fazla 3,4 saat hadi bilemedin 2 gün sürer. ben de spider-man izledikten sonra saga sola ag atmaya çalıştım ne yani? 70-80 dk. lık filmin bir insan karakterini etkileyeceğini düşünmek nasıl bir acizliktir anasını satayım ya?
şahan gökbakar'a eleştiri getirebilirsin bazı demeçleri yüzünden ama adamın yaptıgı ve söylediği gibi sadece eglencelik filme bu kadar anlam yüklersen senin o aklına sokayım ben.
kaldı ki ne arıyorsun? skeçten apartılmış bir film, niye şahane kurgu bekliyorsun? küfüre gülmüyorum diyorsan agzına sıçarım, ben mi anırdım cem yılmaz'ın cumhuriyet bayramı(öyle bir şeyler işte) şiirinde.(evet anırdım)
arkadaşımla izlediğimde acaba neresinde neye güldü ,bana nie komik gelmedi die hayıfladığım ve son derece kalitesiz ve berbat bulduğum dandik bi türk filmi.izledikten sonra milletimizin ne kadar argoya meraklı oldugunu ,bu küfrün neyine gülerler hiç anlamam deyip hayretler içinde meraktan izlediğim film.
(bkz: merak kediyi öldürürmüş).
Anlatıldığı kadar kötü olmayan film. Hayır benim ortamda da var beğenmeyen arkadaşlar ama adamların kendi hayatı bom boş. Ne espri yapar ne başka bir şey.Ama iş eleştirmeye gelince yok nasıl gülüyorlar, yok para verilir mi, yok kırolar gider o filme(bu arada burda konuşanların hepsi de filmi izlemiş, demek ki recep ivedik 1 den ders çıkaramamışlar) falan filan işte. Belirteyim ki ben recep ivedik fanı değilim ama o kadar eleştirimesi saçma.
Aylardır nerdeyse fragmanlarıyla beynimizi kemiren, yerli yersiz her yerde adı geçen, Cem Yılmaz’ın Arog’u sırasında bile en çok konuşulan hadise olan hödö film Recep ivedik sonunda huzurlarınızda vatana millete hayırlı olsun. Oley dedim çünkü gelmesiyle belki kurtuluruz diye düşünüyorum ama yanıldığımı da düşünüyorum.
Tabii ki filmi izlemedim. Bende eksik kalayım yani bir ivedik’ten (laf aramızda bir filmi izlemeden ön yargı ile eleştirmekten ve eleştirenlerden de nefret ederim). Dvd çıkınca izlerim artık. Gerçi ilk film içinde neler diyordum “izlemesin kimse hede olursunuz, kurtlar kapar sizi ham olursunuz” nidalarıyla ortalarda dolanıp duruyordum. Fakat en son nidamdan 5 dakika sonra kendimi ivedik izlemek için salona girerken buldum. Komik bir anıdır benim için orası ayrı. Neyse efendim geri dönelim ivedikciğe.
Devamlı belden aşağı konuşan, ağzında geğirme oturma organında zortlama eksik olmayan, kıllı (kısaca bu maymun olsa daha doğru olur) bir insan bir anda halk kahramanı oldu. Anlaması güç mü acaba? Gerçek hayata dönüp baktığımızda her yerde mevcuttur ivediklerden. Peki bu insanlara gerçek yaşantımızda prim veriyor muyuz? Hiç sanmıyorum. “ayy, ığğğ, pis kaka” diye yanlarından koşar adımlarla kaçarız bu tiplerin. Peki durum böyle iken neden üstelik cebimizden de üstüne para vererek bu tipi izleme garipliğine kapılıyoruz. Nedir bizdeki bu ivedik aşkı? Hayır ivedikler aynı ivedik ama ondaki fark nedir? Bana göre cevap reklam ama reklam haricinde artı parantezlerimde olacak belirtim hemen. Farklı açılarda da bulunacağım yani.
Reklam hayatın her alanda o kadar mevcut ki. Kimse “ay benim reklama ihtiyacım yok” saçmalığına girişmesin lütfen çünkü bir anne bile çocuğunu günlerde överken reklamını yapar. Bu reklamın getirisi egodur orası ayrı. Zaten reklam illa maddiyat olarak geri dönmek zorunda da değildir. Gelelim ivedikteki duruma. Ciddiyetin hüküm sürmesi beklenen ana haber bültenlerini bile avaz avaz bağırtmasını başartan, reklamın içinde reklam olmasını bilen bir olay ivedik. Tartışma programlarında bile adı geçer sürekli. Peki tescilli bir ürünün reklamı olur, söylenmesin, rtük amca kızar söylemleri varken devamlı ivedik’in anılması gösterimdeki diğer filmler açısından haksız rekabetin oluşmasına kafadan bir sebep değil midir? Bence haksız rekabetin önde gideni arkadan kovalayanı. Bu sezonda gösterime giren önemli filmlerden Devrim Arabaları, Gitmek, Sonbahar veya hala gösterimde olan Güz Sancısı gibi filmleri kaç kişi izledi. Çoğu eminim bu fillerin adını bile duymamıştır. Çünkü reklamları ya hiç yapılmadı ya da az tanıtımla yetindi bu filmler. Acı ama gerçek. ivedik 4 buçuk milyonu buldu. Breh breh breh… Haksız rekabet var mı yok mu? Eğer birileri suçlanacaksa bu konuda, magazin adı altında dalaverelerin gösterildiği dünyada, böğ getirircesine insanlara empoze edilen bir olgudan insanlar değil bunu bize saplatanlar suçlanmalı.
Diğer bir bakımdan da destekliyorum aslında ivedik’i. Desteklememe sebep olacak 2 neden var. 1.si Recep ivedik gibi filmler -ki bunlar gişe filmleridir- olmazsa o çok sevip saydığımız filmlerin bir çoğu da olmaz. Neden mi? Çünkü Recep amcalar yapımcılara, devlete bir şekilde geri dönüşüm sağlıyor ve geri dönüşüm sonucu kazanılan paralar çok sevip saydığımız filmlere aktarılıyor. Bu sayede sinemamızda bir canlanma gösterip gelişme kat ediyor. Suyla çalışmıyor maalesef kimse. Eğer bugün Cannes Film festivalinde alınan bir ödüle sevinebiliyorsak bundan ivedikciğinde rolü vardır. Acı ama gerçek. Gönül isterdi tabi böyle filmlere ihtiyaç duyulmadan ilerlesin sektör ama madalyon hep size iyi yüzünü göstermemekte. Gerçekler her zaman olduğu gibi burada da acı yüzünü bir kez daha göstermekte. Eğer bir film bu kadar kötü olmasına rağmen rekor düzeyde, hiçbir filmin ulaşamadığı bir başarıyı yakalayıp hiç sinemaya gitmemiş insanı bile evinden kaldırıp sinema salonlarına sürüklemişse bizim ivediklere bi bakıma teşekkür bile etmemiz gerek.
Gelelim desteklememe sebep olacak diğer sebebe. Efendim bizler birer yabancılaşma özentisi kişilikler olduğumuz için yerli malı yurdun malı haykırmalarını ilkokul sıralarından bırakıp kendimizi özentiliğimizin kucağına bırakmış bulunuyoruz. Bu ivedik Made in Hollywood olsaydı yine bu kadar eleştirirmiydik acaba yoksa “Vay anasını be adamlarda ne kadar komik yapmış ahahahah” deyip gülüp geçer miydik? Kesinlikle gülüp geçerdik. Hatta kimileri eminim ki (çok bilmişlikle kendini entelektüel sananlar) bu filmi sanatsal çerçevede de değerlendirirdi. Öyle ki abartıp “Bu seneki oscarlarda neden aday gösterilmedi” diye çığırtkanlık bile yapabilirler. Çok mu abarttım son örneği bilemiyorum ama kabul etmek lazım ki olay da bu abartı kadar var.
iyisiyle kötüsüyle bir film daha gösterimde her şeye rağmen iyi seyirler.
"insanda doğuştan var olan at gözlüklerinin açısını büyütmeye yarayan sanat dalı."
yani nedir? sinema dediğimiz hadise; insanın olaylara bakış açısını ve ufkunu genişleten, hızlı düşünmeyi sağlayan, espri yeteneğine katkı yapıp romantik yönünü geliştiren, etrafta gelişen olaylara birçok yönetmenden kazanılan çeşitli anlayışlarla bakmayı sağlayan ve buna binaen analitik düşünme yeteneğini geliştiren faideli bir hadisedir. verilen paranın ve daha da önemlisi vaktin karşılığını kat be kat vermesi gereken bir sanatsal etkinliktir.
recep ivedik 2 filmini izlemedim açıkcası. birincisini de hasta vaziyette yattığım bir gün turkmax kanalında rastlayarak izlemiştim. akıllara ziyan bir sinema filmi(?!) olduğunu söylemek zorundayım, eğer bunu söylemezsem kendimi sinema sanatına ihanet etmiş sayarım. filmde yellenmek suretiyle şişe uçurmalar, "burası apış arası kokuyor höhöhuehue", "murat koyiyim de tur at heleoeleleoey" gibi repliklerle izleyiciyi güldürmeye çalışmalar gibi atraksiyonlar mevcut. ve halk da bu atraksiyonlara reaksiyon veriyor. ilk yaptığım tanımdan hareketle -ki aklı başında olan hiç kimsenin bu tanıma itiraz edeceğini sanmam- diyorum ki; bu film serisi tam bir zaman kaybıdır, kişiye hiçbir katkı sağlamamakla beraber genç dimağları aptallaştırmaktadır. aptallaştırmasa bile aptallıktan prim yapmaya çalışanların cebine giren paralar yine aptalları sinemaya çekmek amacıyla harcanacak, harcananın 105 katı para kazanılarak hem sinema sanatına ihanet edilmiş, hem de aptallıktan prim kazanılmış olacaktır.
bu nasıl bir sanat anlayışıdır; böyle bir film(!) yapmak, böyle bir şeye gülmek hangi zihniyetin ürünüdür ben gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. bu filme komik diyenler hiç mi umut sarıkaya okumadılar, hiç mi ahmet hamdi okumadılar, hiç mi yusuf atılgan okumadılar, hiç mi orhan veli okumadılar; hiç mi ince mizah ürünü filmler izlemediler acaba? komedi denen şey, bir tane maganda yaratıp ona kadın jimnastik elbisesi giydirmek midir? ("vay mınakoddumunun burjuvası, bizi beğenmiyor dürrük" diyecek olan yağız delikanlılar için gelsin; buna benim annem, öğretmenlerim, kuzenlerim, sınıf arkadaşlarım da gülüyor. hatta tanıdığım en zeki kadınlardan olan tarih öğretmenim bu filmin ikincisini sabırsızlıkla beklediğini beyan ediyor, durum bu derece vahim yani.)
sayın gökbakar kardeşler; kimse sizden zeki demirkubuzluk, nuri bilge ceylanlık, hatta gişe sineması bazında düşünürsek yılmaz erdoğanlık -ki vizontele serisi türk sinemasında bir kilometretaşıdır- beklemiyor. ama bari birkaç zeka kırıntısı ekleyin "film" diye çektiğiniz pespaye şeylere. 2 dakikalık skeçleri arka arkaya bağlayıp film diye yutturmaya çalışmayın. zira bu yöntemle cebinize fazladan para giriyor ama tv8 zamanında sizi (şahan'ı) beğenerek izleyenlerin size karşı olan saygısı eksilere düşüyor ve siz skeç dalında belki de bir ekol olabilecekken 5-10 yıllık bir saman alevliğine mahkum oluyorsunuz. yazık.
son olarak; filmi beğendiğini söyleyenlere ciddi anlamda şaşıyorum. ve böyle filmlere anıra anıra gülen, "bu ne lan böyle, film diye yaptıkları rezilliğe bak!" demeyen bir toplumun her daim s*kilmeye mahkum olduğunu belirtiyorum.
ilkini henüz izlediğim ve neden en çok izlenilen film olduğunu gerçekten anlayamadığım film. hani bir filmde bir şey olur da çok izlenir. ne bilim görsel bir şölen olur, oyunculuklar muhteşem olur, senaryo alıp götürür, konusu değişiktir, komedi unsurları çok fazladır falan da falan filan da filan. ama bu filmde allah rızası için bunlardan hiçbiri yok. aslında hiç bir şey yok. bildiğin skeçler topluluğu. skeçler komiklikten geçtim gülümsetmiyor bile. e neden çok izleniyor? yani illa ki bir sebebi olmalı ama ben bulamadım.