Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.
Ustam,
Ne zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar gecelerden.
Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne...
kırk sene önce buraya bir adam indi. elinde bir bavul, cebinde bir bıçak.
o kadar.
tek başınaydı. koca dünya kulağına yapamazsın diyordu.
ona buradan giremezsin dediler, girdi.
ona burada kalamazsın dediler, kaldı.
ona sen köyden bir fukarasın, sen tek başına bu halinle bu koca dünyanın tepesine mi çıkacaksın? yapamazsın dediler, yaptı.
En yakın arkadaşının sevgilisini almış, abisini öldürmüş olan zat. Kenan ne yaptıysa ona haklı. Kenan birkan'ı o yarattı. Sonra çok pişman oldu. 30 yıl yattı. Af diledi. Sonra kenan da onu affetmedi. Abarttıkça abarttı. Torununu aldı, kızını aldı, evlatlarını öldürttü, selma'yı öldürttü. Sonra ikisi de öldü. Olan bu iki eski dostun savaşında mazlumlara oldu.
dizinin ana karakteri ne ramizdir ne ezel ne de cengiz.
dizinin ana karakteri ramizin gençliğinde giydiği büyük yakalı gömlektir.
bir toplumun hafızası amına koyim. gömlekler dile geliyordu fılaşbeklerde. "şeklimiz bu babako" deyu racon kesiyorlardı. o nası gömlekler lan. ispanyol paça bile sönük kalıyordu.
40 Sene önce buraya bir adam indi.Elinde bir bavul cebinde bir bıçak o kadar.. Tek başınaydı, koca dünya kulağına yapamazsın diyordu, ona buradan giremezsin dediler, girdi.Ona burada kalamazsın dediler kaldı.Ona sen köyden bir fukarasın, sen tek başına bu halinle bu koca dünyanın tepesine mi çıkıcaksın? yapamazsın dediler, yaptı.