din magazini ekranlarda görülecek.
aç olan insanların nefesinin kokmasından daha iğrenç görüntüler allah kelamı kullanılarak süslenecek.
veren sağ eli, sol elin görmemesine dikkar edilecek.
fakat;
göz-kulak için bu kıstas uygulanmayacak ve ekranlarda-ramazan çadırlarında-toplantılarda "falanca kişinin-filanca kurumun iftar yemeği" diye yazılacak-çizilecek-yayın yapılacak.
siyasilerimiz-büyük adamlarımız ellerinde yiyecek paketleri ile garibanlara teşrif edecek.
kameralara gülümsemeyecek.
"falanca semt-filanca garibanın iftar sofrasına konuk oldu" tarzında haber ile kaç lira yardım ettiği yazacak.
ailesi ile deniz kıyısına gider iken-eğlenir iken-plajda güneşlenir iken gösterdiği dikkat ve gizliliği bu hayır işinde göstermeyecek.
basın ordusu ile kameralar eşliğinde fakir insanların çaresizliğini ve yoksulluğunu ortaya koyar iken, yer sofrasında oturan çocukların utanmışlığını, okulda-iş yerinde arkadaşlarına-matinasına rezil olmasını hesap edemeyecek.
çünkü; allah kör ve sağır ya, yaptığı iyiliği belgelemesi lazım.
mahşer günü, tatilden dönen insanın fotograflarını gösterip "bak yaaa, ben buralarda eğlendim-gezdim" demesi gibi bu iyiliklerini da allah a gösterecek.
salya-sümük ağlayarak allah kelamını sakız yapacaklar.
yırtılan-hedef haline getirilen ve kurşunlanan kur-an ve minareler,
ölen müslümanların üzerine işeyen amerikalılar,
yaralı militanı cami içinde vuranlar,
tecavüz sonrası canlı bomba olan kadınlar-kocaları-kardeşleri.
ekranlarda salya sümük ağlayan din magazincileri reytingleri kadar dert etmeyecek bu ölümleri ve tecavüzleri.
cuma hutbelirinde duymayacaksınız.
şimdiye kadar da duymadınız.
allah izin verir ise; yine oruç tutacağım.
bu yaşananları düşündükçe,
diet yapıyor gibi olacağım.
hani derler ya,
"eşeği bağla, akşama kadar aç bırak. o'da oruçlu sayılır" kendimi öyle hissedeceğim.
bu haksızlıklar karşısında susan "dilsiz şeytan" diye allah ü teala bizi uyarıyor ise,
o'nun kelamının doğruluğu tartışılmaz ise,
aç kalan eşek olmak iyidir.
