ya hay ben böyle işin amk be ! ulan bırakın efsane efsane olarak kalsın. daha ne zorluyorsunuz. efsaneydi, mükemmeldi. maykıl ölmüştü. herkes ağlamıştı. 10 numara diziydi ve bitti.
sizin sermaye anlayışınızın da sizin gibi yapımcıların da ta amk.
Trailerı kalp ritmimin hızlamasına sebep olmuştıur. 5 ten sonra keşke 6.sezonda olsa 2018 e kadar beklesek dediğim dizidir. Efsaneler ölmez sadece şekil değiştirir.
lise yıllarımın efsane dizisiydi. tekrar başlaması heyecandan çok isyan havası yarattı bende ama. abi tadında bırakın birşeyi, türkmüsünüz amk. muhteşem yüzyıl kösem gibi, feriha emirin yolu gibi nedir yani amacınız.
Yeni senaryosu şu şekildedir efendim anladığım kadarıyla, Scofield ölmemiştir ve başka bir hapishaneye atılmıştır. Tabii bunlar öldü biliyorlar. Buraya kadar sıkıntı yok bende olabilecek bir şey çünkü Scofield'ın orada ölmemiş olması anormal değil fakat hastalığı vardı burası varan bir. ikincisi fragmanda görüyorum ki t-bag filan çıkmış hapishaneden nasıl olduysa burası da varan iki. Lincoln'de kardeşine vefa borcunu ödemek için Scofield'ın olduğu hapishaneye gidip onu kaçırmaya çalışacak sanırım.
Aslında şöyle bir bakınca efsane dizi, efsane bir şekilde dönüyor denilebilir. Özellikle Scofield'ın oğlunu görmek için göstereceği çabayı merak ediyorum fakat çocuk inanılmaz büyümüş. Yani bi 7-8 yaşlarında var. Şimdi aklıma takılan birinci soru şu, hastalık içinde olan scofield nasıl ölmedi? ikincisi T-Bag nasıl çıktı?
Şimdi fragmanın en başında gördüğüm sahne beni korkuttu açıkçası. Sara çocuğa bir şeyler anlatıyor. Kalkıpta anlattıklarını/hayallerini izlersek sezon finalinde de veyahut finalde de (Uzatırlar mı diziyi bilmiyorum.) "Senin baban çok büyük adamdı evlat." gibisinden şeyler görürsek en başa dönüp gerçekten bu efsaneyi bu hale getirenlerin tüm sülalesine söverim. Senaryo güzele benziyor. 10 bölümse 10 bölüm. 11 bölüm olmasın amk mahvetmeyin efsaneyi. Güzel bir senaryo gelmiş aklınıza, eyvallah. Soruların yanıtları elbette verilecektir ileri ki bölümlerde tahminimce ama umarım şu söylediğim gibi bir şey olmaz. Mutlu sonla bitmesi de muhtemel. Scofield'ın çocuğunun kucağında ölmesi de muhtemel. Her şeyi yaparlar bunlar efsaneyi daha fazla efsaneleştirmek için.
Ayrıca şu Scofield'ı özlemişim. Güzel, güzel. Umarım mahvetmezler. Düzenlicem bu girişi.
ikinci baskıyı geçerken aslında içinde ne büyük inciler olduğunu görmeme vesile olan dizi. en başından en sonuna kadar düşmeyen temposu ve asla hayal kırıklığına uğratmayan kurgusu ile tüm övgüleri hak ediyor. her insanın içindeki iyiyi ve kötüyü öyle güzel gösteriyor ki dizideki her karaktere hem kızıyor hem de o karakterleri tuhaf bir biçimde seviyorum. insan gerçekten de ne tam olarak iyi ne de tam olarak kötü.
amına koyim, mezara koyduğunuz scofield'ı yeniden mi dirilteceksiniz? Melisandre mi gelip diriltecek? Bırakın güzel olarak bitti, o şekilde kalsın. Zaten zorlama bi son sezon yaptınız, yeter işte amına koyim.
bana askerliğimi hatırlatan dizidir. murphy kanunlarının bana işleyişi gereği şansıma oldukça zor ve sıkıntılı bir birlik gelmişti. birlik sürgün birliğiydi ve birlikte her türlü sabıkalı adam mevcuttu. (bunu kars'taki birliklerin askerleri bile söylüyordu) bir nevi hapishane türevi gibiydi. hatta hapishaneden yeni çıkmış, askelik hizmeti için bizim birliğe gönderilmiş ellili yaşlarda bir abi vardı "bir hapishaneden çıktık ötekine girdik aq" falan diyordu bize. prison break dizisini evde zevkle izliyorduk ama o dizinin bir gün dizinin hayatımda gerçek olacağı hiç aklımın ucundan falan geçmemişti. gerçekten böyle ortamlarda bulunmak zor bir psikolojidir. ben ordayken kaç tane intihar eden asker duydum artık bilmiyorum. bizim bazı kısa dönem arkadaşların da psikolojileri bozularak pdrm'lik olmuştu. bir gün yatakhanede kısa dönemler arasında konu açılmıştı; hapishanede mi olmak istersiniz yoksa böyle bir askerlik de mi diye. ben dahil çoğu kimse hapishaneyi seçmiştik. hatta ben zaten kendimi burda prison break'deki sona hapishanesi gibi bir yerde hissediyorum" demiştim. diziyi bilenler o an kahkahaya boğulmuşlardı. sayıca büyük olan 15 aylıklar birlikte büyük olaylar çıkarır, kısa dönemler de bu duruma şaşırır, kendini onların taşkınlıklarına karşı savunmaya başlardı. (kısalardan da çok psikopat vardı *) gideriz şikayet ederiz üstteğmene uzun dönemlerin yaptıklarından dolayı. üstteğmen "siz daha bir şey görmediniz; biz bile bunları zor zaptediyoruz burada, olanlara alışacaksınız" falan diyordu. o derece enteresan bir yerdi. al sana işte favorin olan prison break dizisi diyordum kendime orada. * bu arada hala rüyamda o birlikte kendimi görür ve gün sayarım. zaman bir türlü geçmek bilmezdi orada, işkenceydi günler resmen. neyseki gün geldi bitti, s.ktir olup gitti.