platonik aşk

entry1910 galeri23 ses1
    1649.
  1. hayatım boyunca platonik aşk yaşadım ve şimdi diyorum ki lanet olsun sana platon. lanet olsun sana ve şimdiye kadar açılamadığım tüm kızlara.
    2 ...
  2. 1650.
  3. Karnında ilk ve meşru yavrusunu taşıyan bir annenin doğuma kadar ki durumuyla benzerliği bulunan. Doğduğunda aşkına somut olarak sahip olur. O zamana kadar kavuşamama korkusu, incitmeme telaşı, patikler, kaygı, don takımı, hayaller, biriktirilen hasret, sancılar... yalnız annenin aşkı ömür boyu geçmez. Anneler... annelerimiz...
    2 ...
  4. 1651.
  5. en güzeldir. ama çok can yakıcıdır. seversin söyleyemezsin felan can yakar.

    siz en iyisi mi hiç bulaşmayın derim.
    3 ...
  6. 1652.
  7. Bir çift göz görmemle tatmaya başladığım his. Saf acı olarak da tanımlanabilir.

    Benim onu görmeme rağmen onun beni görmeyişi, asla da görmeyecek oluşu kişiliğime her gün tekrar tekrar lanet okuma sebebim olmuş durumda.

    Yalnızca o güzelin yakınındayken, sesini duyabiliyorken mutlu olabiliyorum. Her şeyi unutabiliyorum. Başkasına gülüşünden bile mutlu olur oldum. Bir şekilde ben yüzünde gülümsemeye sebep olduysam tarif edilemez hislere kapılıyorum. Üzüldüğünü gördüğümde yakıp yıkasım geliyor. Göründüğü kadar saf olmadığını hissetsemde umrumda olmuyor.

    Uzaklaştığında, tüm düşünceler tekrar beynimde yankılanmaya başladığında ne yapacağımı bilemiyorum. Hissizleşiyor benliğim, kulaklığı takıp açtığım müziklerle ve beynimi kemiren düşüncelerle tekrar görebileceğim günleri bekliyorum.

    Benimkide böyle işte.
    0 ...
  8. 1653.
  9. eski bir kitaptan bile olabiliyor.

    manyak mısın deme dinle, sonra direkt manyak de.

    hiç unutmuyorum on yedi yaşındaydım ama on sekizden gün aldım hesabı on sekiz yaşındayım dediğim günlerdendi. söylemeye gerek var mı bilmiyorum da yağmurlu bir gündü tabi ki. yağmur iplik iplik yağıyordu hatta. her neyse...

    zaten sahaflara düşen kitaplar bende hep hüzün doğurur, yağmurlu günler de öyle. aşık olmak için fırsat da kolluyordum o zamanlar o da bir gerçek. kitabı alma sebebim de ilk sayfada bir kız ismiyle birlikte alınan tarihin yer almasıydı. kitabın alındığı tarih beş yıl öncesiydi. her neyse...

    iplik iplik yağmurda romantik romantik ıslanmıştım sahaftan dönüşte. kendimi hüzünlü bir romanın içine atmak, ergenliğe dair kimi menfi düşüncelerden sıyrılmak, daha bir hüzünlü hikayeleri okuyup, ne güzel hayatım var demek istiyordum ya da gerçek hayatta bulamadığım aşkı kitaplarda arıyordum. yanisi güzel insanlar, aşık olmam için zemin ve hava gayet de münasipti. her neyse...

    eve gelip heyecanla kitabı okuma düşü kurmuşken elektriklerin kesildiği haberini aldım. tam da akşam üzeriydi. üzülecek gibi olmuştum ki mum ışığında kitap okumanın daha güzel olacağı düşüncesiyle sevinmeye evrildim. aslında daha romantik olacaktı her şey. her neyse...

    kitabı ilk sayfasını açtım ve eski sahibinin minik, minnacık ama gayet düzgün ve süslemeli yazısını bir daha dikkatle inceledim. böyle bir yazı ancak ve ancak şirin, güzel, pamuk gibi ,bembeyaz bir elden çıkabilirdi. sağ işaret parmağımı dilime değdirip bir sonraki sayfayı araladım. o pamuk elli kızla aynı öyküyü, aynı kitabı ben de yaşayacaktım. her neyse...

    sonracığıma romanın ilk sayfasıyla baş başa idim, fakat eski sahip bazı yerlerin altını çizmekten imtina etmemiş, adeta kalbine işleyen satırlardan bana aşk işaretleri veriyordu. eğer ben de o ilk sayfada bir yerlerin altını çizmiş olsam aynen onun altını çizdiği yerleri çizerdim. ve hatta erkek kahramanın ağzından duymak istediği her şeyler zaten benim kalbimde yer edenlerdi diyerek bile düşündüm. demek ki nasıl da ruhumuz yakın olmalıydı. onun aradığı prens bendim belki de.
    aman allah'ım dedim içimden. gitgide platonik bir aşk için kamçlılanıyordum, hatta belki de bu bir kaderdi. ilk sayfa bir erkeğin kalbindeki aşk özlemi ile başlıyor ve birbirinden çarpıcı, vurucu, titretici cümlelerle akıp gidiyordu. ama en etkileyici iki cümlesinin altı benim için çizilmişti zaten. ''kalbimdeki boşluğa bakarak pervaneler gibi ateş etrafında döndüğüm doğrudur'' ve ''sevmek zamanı sevmek istiyorum, ölmek zamanı ölmek'' cümlelerinin altındaki ince çizgide en ufak bir tereddüt yoktu. ben olsam elim titrerdi diye düşündüm çizerken. ama onun elleri pamuk olduğu kadar da kararlı olmalıydı. her neyse...

    daha fazlasını anlatıp da kendimi çok fazla rezil etmek istemem. zira, bu aşkın elim hatırası ne zaman kalbime düşse kendimi aşk tarafından yanağından makas alınmış saf çocuklara benzetirim.
    4 ...
  10. 1654.
  11. Bunu farkettiğin an kendine acıma başlıyor ve mutlu olma ihtimalin artık %10gibi bir şey oluyor.arkadaşlar hayat bizi sevmeyenleri beklemek için çok kısa ya gerçekten. Kendinizşn kıymetini bilin kendinizden başlayın sevmeyi öğrenmeye.
    4 ...
  12. 1655.
  13. Kavuşmamanın konuşamamanın hatta bir daha nerede göreceğinin belli olmadığında verdiği acı haricinde güzeldir ama çok zordur be hacı .
    Ya terkedilmelidir yada sonuna kadar gidilmelidir.
    2 ...
  14. 1656.
  15. 3 sene çektiğim durumdur. aşık olduğum kişide yakışıklı birşey olsa içim yanmıcak.
    ama güzeldi ya çok eğlendim. unutmayacağım güzel anılarım oldu.
    3 ...
  16. 1657.
  17. En sevdiğim. Herhalde bağımlılık yaptı.
    3 ...
  18. 1658.
  19. En kötüsüdür sürekli hayal kurarsın yastığa sarılırsın sürekli onu hayal edersin gidip söylemek istersin ama kendine güvenemezsin uzaktan seversin uzaktan uzaktan ağlarsın iğrenç birşeydir aga.
    0 ...
  20. 1659.
  21. 1660.
  22. 1661.
  23. 1662.
  24. geçiyo mu bu hiç ? hep acıtıyor ,hiç geçmiyor...
    3 ...
  25. 1663.
  26. insan eski sevgilisine platonik aşık kalabilir mi? Lütfen olmasin oyle bir şey
    Bok gibi cünkü.
    0 ...
  27. 1664.
  28. benim yıllardır yaşadığım olay. hayal ederek mutluluk ve o hayallerde hep mutluyuz.
    2 ...
  29. 1665.
  30. benim yıllardır yaşadığım olay. hayal ederek mutluluk ve o hayallerde hep mutluyuz.
    4 ...
  31. 1666.
  32. Yaşasın platonik aşıkların onurlu mücadelesi.
    1 ...
  33. 1667.
  34. benide yazın o listeye anasını satıyım benide yazın.
    1 ...
  35. 1668.
  36. Hayalimdir. Sevememekten de kötü değildir heralde.
    1 ...
  37. 1669.
  38. En temiz aşktır. Kendi kendine sever, acı çeker, unutursun. Kimseciklerin haberi olmaz, mis.
    2 ...
  39. 1670.
  40. mukemmel bişe bu ya, her iki taraf içinde, akarı yok kokarı yok *

    (bkz: keşke benim de olsa)
    1 ...
  41. 1671.
  42. er ya da geç platonik takılan tarafın acı çekeceği sonu acı biten durum.
    2 ...
  43. 1672.
  44. çekmeyin oğlum çekmeyin şu acıyı ya. gidin konuşun. 1 hafta sürmez atlatıyorsunuz. konuştuktan sonra onu hayatınızın merkezinden çıkarın. hobileriniz vardır onlarla ilgilenin, hobiniz yoksa hobi edinin. tiyatroya gidin, sinemaya gidin yeni kadınlarla tanışın, balığa gidin kendinizi dinginleştirin, kitap okuyun, kendiniz için ama kendiniz için sadece spora gidin. kendinizi iyi hissedin. aynaya bakıp da kendinizle hesaplaşmaya girmeyin. hiç beylik laflar etmeyin ağbicim hiç, olur deyin o olmasa da olur, sike sike unutuyorsunuz. kimse kimsenin hayatını tek başına onu sevdiğiniz için mahvedemez, ha melankoli takılıyorum diyorsanız takılmayın. kimsenin egosunu tatmin etmeyin daha sonra. her şeyi yapın edin, hep yanında olun o kişinin, onu mutlu etmeyi çalışın fakat o yine size gelmeyecek. platonik aşk özgüven eksikliğidir abi. gidip konuşursun, sonra bir süre mücadele edersin uzun olmamak kaydıyla. sonra baktın olmuyor mu, önündeki maçlara bakacaksın. kimseye saplanıp kalmayın. yazık gençliğinize.
    4 ...
  45. 1673.
  46. Genellikle ilkokul ortaokul çağlarında başa gelir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük