Hayatı hakkında çok az bilgi vardır sivasın yıldızeli ilçesi banaz köyünde doğduğu biliniyor 16 yüzyılda yaşamıştır osmanlı-iran savaşları sırasında halkı osmanlı aleyhine kışkırttığı ve aleviliği yaydığı gerekçesiyle yine bir sivaslı olan hızır paşa tarafından idam ettirilmiştir idamının nasıl olduğu ve mezar yeri kesin olarak bilinmiyor .
çok zaman oluyor galiba 15 ile 18 yıl kadar önceydi ben engelli bir birey olarak köyden kasabaya doğru gitmek için dolmuş bekliyordum yolun kenarında etrafa bakınırken dikenliğin içinde bir kitap gördüm çilt kapakları koparılmış dedim ki nedir bu acep aldım baktım ki pir sultan abdalın kitabı aldım onu ve evde o kapaklarını zımba kanca ile ilk ve son sayfasına tutturdum ve okudum biraz eskiden kitaplar çok sevilirdi çünkü şimdiki gibi gençler telefon tablet gibi afyonlara tutulmamıştı neyse demem o ki eski kitapları okudukça geleceği görürsün...
sivas'ın bağrında çıkmış bir halk ozanı. eserleri çağları aşarak günümüze kadar gelmiş bugün dinlediğimiz türkülerin bir çoğunda emeği olan insan. kendi müridi tarafından asılmak ta hayatın ona oynadığı en büyük oyun olsa gerek.
Ardınca önünce kuyular kazar. En iyi dostundan sakın sen seni. Ne de güzel demiş. Asıl mesele aradan yüzyıllar geçtikten sonrada hatırlanıp saygı duyulmak iyiki sivaslıyım iyiki gezdigin toprakların çocuguyum vesselam.
"Demiri Demirle Dövdüler biri sıcak biri soğuktu.insanı insanla Kırdılar Biri aç Biri Toktu."
Sözlerinin sahibi değerli Gönül insanı.Allah rahmet Eylesin.
Sivaslı büyük Alevi halk şairlerinden. Onurlu baş kaldırışı ile her zaman özlemle anılacak "yedi ulular"dan biri. Bir insan sülietinin sazı iki eli ile havaya kaldırması ile tasvir edilmiş resmi görünce ilk akla gelen.
bu coğrafyaya özgü bir kültürel değerdir. maalesef üzerinde yaşadığımız toprakların güzellikleri görmek yerine birbirimizi boğazlama derdindeyiz. pir sultan abdal, halk ozanlığı geleneğinin en önemli temsilcilerinden biridir. muhalif kültürün sözcülüğünü yapmakla kalmaz, birbiri ardına nefes verdiği deyişlerle tasavvuf açısından bölge coğrafyasının derinliğini gözler önüne serer. pir sultan'ın başkaldırısı belirli bir ideolojiye veyahut zümreye değildir. düzenedir. çarpık yapılanmalaradır. haksızlığadır. yoksulluğa ve yolsuzluğadır.
onu farklı kılan, savunduklarından asla taviz vermeyerek darağacına onurlu bir şekilde çıkmasıdır. etkisi o kadar büyüktür ki, ölümünden sonsa yüzyıllar boyunca baskılara direnen birçok halk ozanı, onun yolundan giderek bu geleneği günümüze kadar taşımışlardır. hatta, o öldükten sonra bile onun mahlasında deyişler yazılmış ve binlerce pir sultan topraktan fışkırmıştır.
kendi cenaze namazını kılarak ölüme yürümeyi göze alabilecek kadar deli, bunu ölümsüzleştirecek kadar mantıklı.
"alınmış abdestim hey dost aldırırlarsa
kılınmış namazım hey dost kıldırırlarsa
sizde şah diyeni hey dost öldürürlerse
ben de bu yayladan hey dost şaha giderim"
türk oğlu türk'tür. kendisine kıyanlardan daha türk'tür. ayrıca komünistlerin, ali'siz sözde alevilerin pek savunduğu ozandır halbuki bu gerzekler savunur pir'i lakin pir dinine düşkün, ya allah ya muhammed ya ali nidalarını dilinden ve yüreğinden eksik etmeyen gönül insanıydı, hatırlatırım...